birden fazla kediyle yaşayan kediciler
bende iki sevgilimde üç kedi olmak suretiyle şuan aynı evde 5 kedi 2 insan yaşıyoruz. site içinde bakıp beslediğimiz de 15e yakın kedi var. evde 5 kedi besliyorsanız iki kum kabı bile bazen yeterli gelmiyor. bizimkilerin 3ü siyam, biri annesi iki tane de yavrusu var. diğer iki kalan da scottish ama onlar da zaten kardeşler. scottishlerden biriyle anne siyamımız aynı zamanda en büyük kedimiz ve tek kızımız anlaşamıyor yalnızca. onun dışında hayatımızda her şey mükemmel. tavsiye eder miyim? ederim heheh
yazarların kedilerden sonra en çok sevdiği hayvan
insana olan yakınlığından ötürü köpekler sanırım. hani sahibine doğru dili beş karış dışarda, poposunu bir o yana bir bu yana sallayıp koşarak geliyorlar ya böyle gülümseyen bir ifadeyle, bayılıyorum ya. salak şeyler sizi.
kedinizi sahiplendiğiniz tarih
13 haziran 2016da kızımı sahiplendim, 21 mayıs 2018de oğlum hediye edildi. hayatımdaki en özel günlerden..
misafir sevmeyen kediler
8 aylık oğlumun dünya üzerinde sevdiği tek insan canlısı ben olduğum için benim dışımda kimi görse fıtı fıtı fıtı diye koca götünü sallayarak gidiyor. ortalık sakinleyip yabancı kişi ortamdan ayrılınca geri geliyor. kişiliği bu napalım, misafirle insanla yabancıyla arası yok hiç.
kedilerde tüy sorunsalı
çift olarak baktığımız 5 kedimizin biri dışında ciddi bi tüy problemi yaşamıyoruz. mamamız royal canin fit 32 ile kitten karışımı. aşılarımız tam. ayda 2 defa da furminatör ile tarıyoruz hepsini yere bi çarşaf serip. ya da banyoda. tüy problemi olan arkadaş da aşırı tüylü bi scottish olduğu için yaşıyoruz o sıkıntıyı. yapacak bi şey yok galiba, saçı çok gür kadınlar gibi düşünmek lazım. gülü seven dikenine katlanıyor
kedi tıraşı
furminatör ile alındığı sürece tamamen tıraş ettirmenin çok büyük bir kötülük olduğunu düşünüyorum. bunlar sürekli kendini yalayan dostlar, dengeleri şaşıyor. ne gerek var ki?
kedili atasözü ve deyimler
kedilerin dokuz canı vardır, üçü oyun için, üçü çiftleşmek için ve üçü de yerleşmek için. - ingiliz atasözü
sinirlikedi
hoşgeldin sinirlikedi -,-
kedimin yalamayı sevdiği en tuhaf yerler
biri ara sıra duvar yalamayı huy edindi, diğeri önüne ne gelse önce yalamak suretiyle tadına bakıp sonra hop mideye indiriyor. ne olduğunun önemi yok, yalayabildiği her şey onun için yemek.
evde iç dış parazit uygulaması
benim 2 kedim erkek arkadaşımın 3 kedisi var. bu açıdan veterinere her iki ayda bir 300-350 lira sadece parazit için para bayılmak biraz can sıkıcı tabi. var mı iç parazit hapı ile dış parazit damlasını evde uygulayan kedici? varsa tavsiyeleri ile bizi aydınlatsın lütfen.
kedilerden şimdiye kadar öğrenilen en önemli şey
hiçbir şeye aldırmamak için dünyaya gelmişcesine uyu ve keyfini kaçıranlara at bi pati. miyuv.
kediyle otobüs yolculuğu
erzincan, ankara, uşak, manisa ve aydın arasında dönüp duran yolculuklarımda kullandığım tek otobüs firması kamil koç bu konuda. çünkü evcil hayvan taşıyan yalnızca bu firma var ve ben bunca yıldır kullanmama rağmen hiçbir sıkıntı yaşamadım. ne kedilerimden yana problem yaşattılar ne de yolculukla ilgili problem yaşadım. evcil hayvan taşımaları kedi veya köpeğinizi uyutma şartı ile mümkün oluyor. ha ama benim kedilerim zaten yolculuğa çok alıştığı için miyavlamıyor ilaç vermesem bile. ben de o yüzden vermiyorum. otobüse binerken muavine, kedilerime ilaç verdim yarım saate uyur diye yalan söylüyorum asfgjk. onlar zaten uyuyor ama ilaç etkisiyle değil, kendi kendine. o açıdan hiç problem yaratmıyor yani. her molada her yolcu alımında inip bakıyorum. bagaj açılıp kapandıkça hava da alıyor ki zaten bagaj normalde de havasız soğuk falan değil. arkadan motorun sıcağı geldiği için ne en arka kadar yanıyor ne de durulmayacak bi soğuk söz konusu oluyor. zaten taşıma kutusunun içine ben bir de polar şal koyduğum için üşüme ihtimalini de yok ediyorum. suan uyuyor bizimkiler aşağıda. yeni baktım, gayet iyi. muavinler de genelde sıkıntı çıkarmaz. şoför yine aynı şekilde. ha evcil hayvanınızı yanınızda götürmek isterseniz o zaman büyük kavgalara hazırlıklı olun çünkü zaten kaybedeceğiniz bi dava olacak heheh. hiç girmeyin o gerginliğe ve baştan teslim olun.
parayla kedi almak
insan çocukları bile huyuna suyuna göre farklı farklı kişiliklere sahipken kedilerde de durum farklı değil. ve bu sebepten farklı insan kişiliklerine uygun farklı kedilerin olması çok doğal. hal böyleyken kendisine uygun olan cinsi imkan varsa sahiplenen yoksa satın alan insanlar bana garip gelmiyor. scottish oğlum da ukraynada bir evden satın alınarak bana hediye geldi. siyam kedimi ise sahiplendim. bence bir evcili sahiplenirken takılmamız gereken konu onu satın mı alındığı yoksa ücretsiz mi sahiplenildiği değil. olay evcillerimizi sahiplendiğimiz evde, pet shopta, çiftlikte ya da yerde onların nasıl bakıldığı daha çok. aldığımız kişi üretme niyetiyle dişiyi damızlık yapıp mı yavruları satıyor? sütten erkenden kesip mi veriyor? bebeklik mamalarını aşılarını takip ediyor mu? bunlar asıl önemli olan. bu şartların tümünü karşılayan bir insan ettiği masrafın karşılığını istemekte sonuna kadar haklı. insan yavrusu değil ki bu bir tanesini büyüt okut evlendir gibi olsun. hepimiz biliyoruz ki bir evcile her anlamda çok iyi bakabilmek ciddi manada masraf isteyen bir şey. kediler doğuruyor rahat 3-4 tane zaten, masraf iyice katlanıyor. bence uygun ve en iyi şartlar sağlandığı takdirde bunun karşılığını beklemek çok doğal. işi ticarete dökmekten bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. ticarete dökmek demek zaten yavruların da annenin de ömrünü kısaltmak demek. dediğim gibi olay evlatlarımızın geldiği yerde onlara iyi şartlar sağlanması. evde bakılan herhangi bir scottish fold kediyi 1000 liraya facebook gruplarında bulmak gayet kolay. öyle pet shoplardaki gibi 2500-3000 falan değil. o adamlar zaten tüccar. zaten esnaf. ne kitlerse kitliyor. evden 1000 liraya alınan bir scottish için düşünelim. 2 ay boyunca anne kedinin hamileliği ve artan iştahı sonucu mama ihtiyacı artıyor. e annenin aşıları var. 4-5 bebek doğursa 1 aylık olduklarında kuru mamaya geçiyorlar. normal bir bebek kedi 2 falan değil 3 aylık olunca sahiplendirilmeli diye düşünüyorum. 3 ayda zaten bu hayvan sütten kesiliyor kendi kendine çünkü annenin sütü bitiyor. 2 ayda hala emiyorlar. e ne oldu bi de 4-5 yavrunun iki ayda yedikleri mama masrafı eklendi. bitti mi? hayır. kum derdi var. kedisi doğuranlar bilir ki bebek kediler olduğu zaman bir de çılgın bi kum masrafı ekleniyor. daha bir de 4-5 kedinin iç dış parazitleri var. 1 aylık olduklarında başlanıyor. karma 1-2 kuduz lösemi aşıları ekleniyor buna 7 haftalık olduklarında. her şey çarpı 4 veya 5 tabi. şimdi bu şartlar altında saydıklarımın tümünü sağlayan bilinçli bir insandan verdiği emek ve masrafın karşılığı olarak ücret talep etmesini oldukça doğal buluyorum. ticareti asla desteklemiyorum ama bunlar somut verilerle 4-5 yavru kedi ve annemizin bakımı için edilen masraflar. bizim takılmamız satın alınıp alınmadığı olmamalı. evlatlarımız geldikleri yerlerde nasıl bakılıyor olmalı. zaten bunu asıl odağımız haline getirirsek ve buna uygun davranıp insanları bu konuda ciddi manada bilinçlendirmeyi başarabilirsek, zaten talep azaldıkça arz da azalır ve önüne geçeriz ticari kaygının. söyleyeceklerim bu kadar teşekkür ederim
kedilerin küçük şifacılar olması
kediler büyük şifacılardır ve biz onların küçük insanları -,-
kimleri kedici yaptınız
kendisine kedi yaklaşınca ayağıyla yere vurup pssstt diye kovan sevgilim, en büyük kedicilik eserim. şuan 3 kedisi var ve benden çok seviyor sanırım kedilerini. yaptım, oldu.
yazarların kedilerini sahiplenme hikayeleri
iki evladım var. kızımı sahiplenmem tamamen tesadüfen oldu. ne kedi beslemeye niyetim vardı ne de hevesim. evde doğmuş bir siyam kedisi meleğim. annesinin sahipleri de aile dostumuz. bir gece babam dedi ki lil bak tayfunla ceydanın kedisi doğurmuş hadi arayıp çağıralım kedileri de getirsinler sevmiş oluruz. dedim tamam. annemin daha haberi yok ama misafir geleceğinden. hem de kedili misafir :) neyse geldiler kedilerle tayfunla ceyda. pamuğum ve iki kardeşi de daha bir buçuk aydan biraz büyük. benim de o zaman evde muhabbet kuşlarım var ama sayıca çok fazlalar. erzincanda okuduğum için götürmem de mümkün değil kuşları. mecburen annem bakıyor o zaman tüm pisliği ve zorluğu ile. ben tabi kedimi görünce anneme yalvarmaya başladım. nolur alayım nolur alayım diye. haklı olarak dedi ki kadıncağız ben bu kadar kuşla zor başa çıkıyorken bir de kediye asla tamam demem. ya yemin ederim o anda beynimde fişekler çaktı ve dedim ki kuşların hepsini vereyim kedi gelsin sdjfj. öyle bir vazgeçiş anı olamaz kuşlardan nasıl hızlıydı anlatamam. annem düşündü taşındı dedi tamam anlaştık. ertesi gün tanıdık bir pet shopa gittik bütün kuşlarımı her şeyiyle verdim. karşılığında da çocuğumun evini, mamasını, kumunu, kum kabını, mama ve su kabını, tasmasını ve daha bir sürü ihtiyacını aldım. hiçbir eksik kalmadı. hani kuşlar ve onların tüm malzemeleri kedimin kedi çimine kadar tüm ihtiyaçlarını karşıladı. iki gün sonra da kızım ege geldi. bugün itibariyle 3 yıldır benimle. kalbimin kedilerime ayrılmış bir parçası onun. hatta belki biraz büyük bir parçasıdır. ilk göz ağrım benim.
gelelim oğlum gümüşe. kendisi ukraynada evde doğmuş aşırı aşırı yakışıklı bir scottish fold. bir yaşına doğru kendinden emin adımlarla ilerliyor skfjdsf. neyse konumuza dönelim. kızım ege'den sonra pofik pofik tombik bi kedim olsun istedim ikinci kediyi sahiplenecek olgunluğa eriştiğime inanınca. sevgilim de biliyordu bu durumumu. zaten kızım da çok sıkılıyordu. tek kedi bakmak bakılan kediye yapılan bir kötülük diye düşünüyorum. kendi cinsinden bir canlıyla aynı ortamda olma hakkını onları evde besleyerek zaten ellerinden alıyoruz. bir de tek kedi olarak kalmaları tuzu biberi oluyor. bu düşüncelerimden iyice emin oldum ve dedim ki tamam ben ikinci kedimi sahipleneceğim. benim sahiplenmeme kalmadan erkek arkadaşım ukraynadan evladımı getirtti. 7-8 aylık şuan. kızımla müthiş iyi anlaşıyorlar. adını da gümüş koyduk. gümüş gri çok yakışıklı bi silver shaded olduğu için. şuan benim iki evladım var. erkek arkadaşımın da üç. ve beraber yaşıyoruz sayılır. 5 kedimizle beraber mükemmel bi hayatımız var. her şey çok renkli. benim kızla onun oğlanlardan biri asla anlaşamıyorlar. kanlı bıçaklı gibiler ama o bile çok eğlenceli sjhdfjsdhf. iyi ki varlar pamuk kafalar
yazarların kedilerden sonra en çok sevdiği hayvan
boz ayı seviyorum ben. evde de bi tane var hatta. bir ay sonra da yıldönümümüz eheh. canım ayıcığım benim
yazarların kedi maması tercihleri
royal canin fit 32 ile royal canin kitten veya proplan junior mamayı karıştırıp veriyorum. çünkü kızım 3 yaşının içinde oğlum da 7 aylık civarı. birinin yetişkin maması yemesi gerek birinin yavru. biz de en iyi çözümü böyle bulduk mecburen. çünkü önlerine öğünle ya da porsiyonla mama koymuyorum. düzenim buna uygun değil ve zaten asla doymayan pis boğaz melekler de değil benimkiler. tüylerinde ya da sağlıklarında bildiğimiz bir problem yok. her şey gayet yolunda gözüküyor. iki ay daha bu şekilde devam edip ardından fit32 ile yolumuza devam etmeyi düşünüyoruz
online petshop önerileri
aşırı memnun kaldığım siteler zooplus, enmama, petlebi. ama enmama.com u kenara ayırıyorum çünkü encorn paket adı altında bir şey gönderiyorlar. içinde bir oyuncak, birkaç cat stick, bir paket de yaş mama gönderiyorlar. ayrıca bu ödediğiniz ücretin içinde hediye olarak geliyor. paket içeriğini de her hafta değiştiriyorlar ki rutine düşmesin. ve hediye encorna rağmen de fiyatları gayet normal. petlebiden falan da daha uygun. bir diğer güzelliği de istediğiniz an ulaşabildiğiniz bir instagram hesapları var. her konuda yardımcı oluyorlar. tavsiyemdir kesinlikle
yazarların kedisi çeşme suyu mu damacana suyu mu içiyor
kendim neyden mutlu oluyorsam neyden keyif alıyorsam ve neyi sağlıklı buluyorsam evlatlarıma da onu veriyorum. o yüzden çeşmeden su içmiyorlar. biri siyam cinsi kedilerimin. ve siyamlar zaten böbrek rahatsızlıklarına genetik olarak müsaitler. böbreklerin sağlığı için damacana su için mantığıyla ilerliyoruz jfdsd