sokak kedilerini beslemek

insanların çöp karıştırıyor onlar doyar niye mama alıyorsun ki demeleri üzerine sinirlenip daha çok mama almamla sonuçlanmış eylem.
öyle vefalılar ki.ilk başta korkup gelmeyenler şimdi normalde bile yanıma gelir oldular.açlar hem sevgiye hem mamaya.
yumurta ve haşlanmış yumurta verin fakat benin kedim haşlanmış yumurta kokusından yemiyordu.her kedide öyle olmasada o koku bastırılırsa yerler
onlar "doğal hayatlarında" avlanir siz hazıra alıştırıyorsunuz, hem o mamalar zararlı hede hödö diyen hatırı sayılir bir insan kitlesi mevcut. mama paketini yavaşça yere bırakıyoruz gardimizi alıyoruz ve yumrugumuzu omuzdan çıkarmak suretiyle çeneye doğr.. baştan alıyorum. mama paketini yavaşça bırakıyoruz doğruluyoruz. gülümsüyoruz. efendim artık doğal diye bir yer olmadığından betonlarin arasına sıkışan bu canlar biz beslemezsek mama bulma uğruna arabaların altında ezilerek can veriyorlar. sizden ricam evinizde artan yemek vs. kaplarla dışarı çıkarsanız hem sevap bakın... anladınız siz onu.
özellikle soğuk ve/veya yağışlı havalarda yapmaya özen gösteriyorum. kedi, köpek, kuş ne varsa az olsun çok olsun, bu tip havalarda mutlaka yiyebilecekleri mama, ekmek vs. bırakmaya çalışıyorum. bazen karşıma birden fazla olarak çıkıveriyorlar. bu durumda hepsinin yediğini görmeden de bırakmıyorum. çünkü bazı kediler epey saldırgan olabiliyor ve görüntüde sevimli bir şekilde miyavlarken yanlarındaki en sessiz olana pati atıyor veya uzaklaştırmaya çalışıyor. özellikle tekirler çok çekingen oluyor ve biraz hırpalanıyorlar veya bana öyleleri denk geliyor. böyle durumlarda çekingen olanın başına dikilip mamasını yediğini görmeden bırakmamaya özen gösteriyorum.

neyse ki yaşadığım yerlerde insanların büyük bir kısmı sokak hayvanlarına karşı değiller. mama ve su kapları da genelde bulunuyor. bu sayede ortalıkta yemek artıkları da olmuyor. sokak hayvanlarını beslemeye sıcak bakmayan bir kesimin sandığı gibi yüzlerce kedi, köpek de gelmiyor. aynı anda 3-5 tane en fazla. başta yazdığım gibi özellikle soğuk ve yağışlı havalar onlar için çok kritik. bazıları yerken ara verip gelip sürünüyorlar o zaman benim de onları mıncırıp, yiyesim geliyor * köpekler de aynı tatlılıkta oluyor. bazıları mamaları yemeden önce sürekli oyun yapıyor.
imkanım olsa hepsini eve alırım ama elimden gelen her ay kızımıza aldığımız mamadan 1 tane fazla alıyoruz dışardaki misafirler için. hepsinin yuvası var çok soğuk olduğunda altlarına ekstradan battaniye kuyuyoruz.
elimde mama ile mahalle mahalle dolanırım. poşetin sesine hemen gelirler. önce bacaklarıma sürünüp sonra yemeye başlarlar.
bazı günler evden 1 gün hiç çıkmayınca aklım onlarda kalır acaba yemek buldular mı, koyduğum mamalar bitti mi diye.
öğrenci olduğum için arada belediyeden mama yardımı istiyorum. 2-3 kilo veriyor, hiç yoktan iyidir.
bir kere alıştınız mı bir daha hiçbir kediye sadece bakıp geçemiyorsunuz.
kasaptan tavuk ciğeri ve mama ile besliyorum genelde. bazen evde makarna haşlıyorum tavuk suyu veya bulyon ile.
ama genel olarak yetemediğimi hissediyorum her zaman ve bu çok üzücü.
keşke insanlar biraz daha duyarlı olsa. akşam yemeklerinden kalanlarını poşetleyip çöpe atmak yerine bir kaba koyup kapının önüne koysalar.
gerçi bunlar çok uzak hayaller çünkü sürekli su kaplarını çalan ve mamaları yere döksem bile süpürüp atan insanlarla dolu bir ilçede yaşıyorum.
elbet bir gün güzel günler göreceğiz diye umuyorum...
artık çocuklarıma sokak kedisi demeyi sevmiyorum. apartman bahçesindekiler apartman kedisi. çalıştığım kafede baktığım kalabalık aile zilli ve onun familyası. her yerde baktığım kedilerin bir adı sanı var. hepsi de inanılmaz güzel alıştı bana. kafedekiler giriş kapısının önüne gelip miyavlar yemek istediklerinde, ama asla içeri bir patisini dahi atmazlar. ben kapıya çıktığımda hep mama kaplarını koyduğum yere giderler hemen. apartman kedilerim de çelik kapının önüne gelir, bağırır bağırır beni görünce ve hep mama verdiğim merdiven altına gider. aramızda harika bir diyalog oluştu. aynısını köpeklerle de yapabilmeyi çok isterdim.
ben premium mamayla her hafta besliyorum hatta kedi mamasıyla köpecikleri de besliyorum. terapim onlar benim.
az evvel advance mamayla sokak kedilerini besledim üç tane pisicik biri sarman elimi burnuyla öpen gıdısını bacağma sürten mi dersin bikaç ayrı yere de mama braktm bir kap da suları var temizleyip yine koydum her gün dolduruyorum o suyu.
son zamanlarda kasaplardan artık tavuk parçaları alıyorum. kaynattıktan sonra suyuna ekmek batırıp kedilere veriyorum. devamlı kuru mama vermek bütçeyi fazlasıyla zorluyor.
kedi sahibi bir için gündelik iş haline gelen olaydır kanımca,

bahçede iki tane yavru var seslendiğimde geliyor keratalar,bakmazsam içim rahat etmiyor.
üzenli olarak mama alan, kasap kasap dolaşıp çorbalık tavuk alıp,pişiren, yediği her yemekten biraz da bahçedeki kedilere ayıran kedi sevdalısı insandır...arada kendini en çok sevdireni mıncıklar, öper, okşar, konuşur... kar yağınca bi yerlerden kutu, kasa bulup içine eski bezler hazırlayarak kuytu yerlerde kedilere yuva yapmaya çalışır...yüreği güzel insandır...
en asil duyguların insanıdır.
maddi gücü olan her insanın yapması gereken olaylardan biridir. kesinlikle size kazandırdığı hissiyat maddiyatdan çok daha öte birşey.
özellikle istanbul'da her birinin kendine göre bir programı ve asaleti olan ruhani topluluk.
eskiden çöp torbalarını çöpe bakmadan sallardım. bakmak gerekiyor çünkü orada ekmeğini arayan kediler olabiliyor. istemeden de olsa zarar vermemek lazım
harika bir canlıyı bir gün daha açlıktan (hele kış günlerinde) uzak tutmak paha biçilemez bir iştir.
her sabah düzenli olarak yapiyorum. disarda baktığım 10 kedi daha var. saatlerini bilir beni beklerler, beslerim ve o iç huzuruyla evime dönerim.
  • /
  • 3