yazarların kedilerini sahiplenme hikayeleri

iki evladım var. kızımı sahiplenmem tamamen tesadüfen oldu. ne kedi beslemeye niyetim vardı ne de hevesim. evde doğmuş bir siyam kedisi meleğim. annesinin sahipleri de aile dostumuz. bir gece babam dedi ki lil bak tayfunla ceydanın kedisi doğurmuş hadi arayıp çağıralım kedileri de getirsinler sevmiş oluruz. dedim tamam. annemin daha haberi yok ama misafir geleceğinden. hem de kedili misafir :) neyse geldiler kedilerle tayfunla ceyda. pamuğum ve iki kardeşi de daha bir buçuk aydan biraz büyük. benim de o zaman evde muhabbet kuşlarım var ama sayıca çok fazlalar. erzincanda okuduğum için götürmem de mümkün değil kuşları. mecburen annem bakıyor o zaman tüm pisliği ve zorluğu ile. ben tabi kedimi görünce anneme yalvarmaya başladım. nolur alayım nolur alayım diye. haklı olarak dedi ki kadıncağız ben bu kadar kuşla zor başa çıkıyorken bir de kediye asla tamam demem. ya yemin ederim o anda beynimde fişekler çaktı ve dedim ki kuşların hepsini vereyim kedi gelsin sdjfj. öyle bir vazgeçiş anı olamaz kuşlardan nasıl hızlıydı anlatamam. annem düşündü taşındı dedi tamam anlaştık. ertesi gün tanıdık bir pet shopa gittik bütün kuşlarımı her şeyiyle verdim. karşılığında da çocuğumun evini, mamasını, kumunu, kum kabını, mama ve su kabını, tasmasını ve daha bir sürü ihtiyacını aldım. hiçbir eksik kalmadı. hani kuşlar ve onların tüm malzemeleri kedimin kedi çimine kadar tüm ihtiyaçlarını karşıladı. iki gün sonra da kızım ege geldi. bugün itibariyle 3 yıldır benimle. kalbimin kedilerime ayrılmış bir parçası onun. hatta belki biraz büyük bir parçasıdır. ilk göz ağrım benim.

gelelim oğlum gümüşe. kendisi ukraynada evde doğmuş aşırı aşırı yakışıklı bir scottish fold. bir yaşına doğru kendinden emin adımlarla ilerliyor skfjdsf. neyse konumuza dönelim. kızım ege'den sonra pofik pofik tombik bi kedim olsun istedim ikinci kediyi sahiplenecek olgunluğa eriştiğime inanınca. sevgilim de biliyordu bu durumumu. zaten kızım da çok sıkılıyordu. tek kedi bakmak bakılan kediye yapılan bir kötülük diye düşünüyorum. kendi cinsinden bir canlıyla aynı ortamda olma hakkını onları evde besleyerek zaten ellerinden alıyoruz. bir de tek kedi olarak kalmaları tuzu biberi oluyor. bu düşüncelerimden iyice emin oldum ve dedim ki tamam ben ikinci kedimi sahipleneceğim. benim sahiplenmeme kalmadan erkek arkadaşım ukraynadan evladımı getirtti. 7-8 aylık şuan. kızımla müthiş iyi anlaşıyorlar. adını da gümüş koyduk. gümüş gri çok yakışıklı bi silver shaded olduğu için. şuan benim iki evladım var. erkek arkadaşımın da üç. ve beraber yaşıyoruz sayılır. 5 kedimizle beraber mükemmel bi hayatımız var. her şey çok renkli. benim kızla onun oğlanlardan biri asla anlaşamıyorlar. kanlı bıçaklı gibiler ama o bile çok eğlenceli sjhdfjsdhf. iyi ki varlar pamuk kafalar
2014 yılında kanser teşhisi kondu bana. ve ameliyat oldum akabin de kemoterapi görmeye başladım. ılk hafta hastanenin bahcesin de karşılaştım iki kardeş anne yok 3 haftalık var yoklar. ılk gün alamadım ertesi gün doktoruma sordum bir problem olmayacağını söyledi. dişi olanı sahiplendim fakat erkek kardeşi tek kalmisti onu da doktorum sahiplendi:)) tahmini doğum tarihi ekim başı. yani bu hafta 3. yaşını bitirip 4 e girecek. ha bu arada ben iyilestim ona çok şey borçluyum:)
kedileri yıllarca uzaktan sevdim, gittiğim her yerden kedi bibloları alırdım, kedim olmadığı için içerliyordum, sokaktaki kedilere hergün yemek taşıyan annem benim bir kediye bakamayacağımı düşünüyordu. bir 31 aralık günü annemin de olduğu birgün ziyarete gelen kardeşim telefon etti, ben daha işteydim. sana sarı bir paket geldi dedi, yılbaşı hediyesi. akşam eve bir geldim, bir sarman yavru, kardeşim sokaktan alıp gelmiş, geliş o geliş yakışıklı yavrumuz safir'in, yeğenlerimin koyduğu ikinci adıyla yeniyıl...