virbagen omega interferon
virbagen omega köpeklerde parvovirüs ve kedilerde ise feline infectious peritonitis (fıp) tedavisinde kullanılır. parvovirüs vakalarında mortalitelerde 4 kat azalma sağlamaktadır denilerek bu iki viral hastalığın tedavi yolu olarak gösterilmiş. ben bunu neden paylaştım peki? bildiğiniz üzere fıp kedilerde ölümcül bir hastalık ve ülkemizde henüz bilinen bir tedavisi veya ilacı yok. bu ilaç da yurtdışında üretilen ve ruhsatı oldukça pahalı olduğu için henüz türkiyede bulunmayan bir ilaç. ancak yine de googledan iki dakikalık bir araştırma sonucu türkiyede elinde bulundurup satan 3-4 tane yer bulabiliyoruz. bizim ülkemizdeki fiyatı 1400 lira. fiyatının ne kadar yüksek olduğu önemli olmaksızın fıp için tedavi şansı sunuyor. yine bu interferonu biraz googleda araştırırsanız daha önce iyileştirdiği ıslak fıp hastası kedileri de görebilirsiniz. benim kızım corona pozitif olduğu için, bir gün fipe ya dönerse diye o düşük ihtimali göz önünde bulundurup her türlü gelişmeyi, altrnatif tedavi şekillerini takip etmeye çalışıyorum. sizler de bilin sevgili yazarlar.
flehmen tepkisi
flehmen tepkisi ya da flehmen reaksiyonu bir hayvanın üst dudaklarını yukarıya doğru kıvırarak ön dişlerini göstermesi ve bu esnada genellikle burun delikleri kapalı olarak nefes almasından oluşan ve birkaç saniye süren bir davranıştır diye açıklıyor vikipedi bize. kendi tanımımızla açıklamak istersek, hani bazen bir şeyi kokladığında ağzı açık şekilde 4-5 saniye kalır öyle şok olmuş gibi. heh işte bu durumun adı flehmen tepkisi. bu durum, kedimizin ilginç ve yoğun bir koku alması ve bu kokuyu daha da derin şekilde koklamak istemesinden kaynaklı. ağızlarının üst kısmında bulunan jacobson organı sayesinde de bu amaçlarına ulaşıyorlar. o an oluşan tepkiye de flehmen tepkisi deniliyor.
ülkelere göre kedi besleme oranları
istatistik portalı statiska tarafından paylaşılmış, birinci sırayı %59 ile rusya'nın aldığı, türkiyen'nin de %19 ile 11. sıradan girdiği listedir. hemen paylaşalım.
1) rusya %59
2) abd %43
3) arjantin % 41
4) italya % 40
5) fransa % 39
6) vietnam % 39
7) brezilya % 36
8) tayland % 33
9) ingiltere % 32
10) almanya % 26
11) türkiye % 19
12) hindistan % 18
13) çin % 16
14) japonya % 16
15) güney kore % 9
beta balığı
diğer adı siyam dövüş balığı da olan, aslında bataklıklardan gelme bir balık türü. asla bir başka balıkla yaşayamayan ve yanına bir balık daha geldiğinde biri ölene dek kavganın süreceği cins aynı zamanda. çamurda bile yaşayacak kadar dayanıklı ve umursamaz, ölmemeye yeminli gibi bi hayvan. bende de kiremit isminde var bir tane. dünyanın en sıkıcı hayvanı olabilir, akvaryumun içinde üç beş tur bari yüz de azıcık huzur bulalım be mübarek. asılı kalmış gibi duruyor sürekli. bana doğum günü hediyesi olarak geldi ve onu çok seviyorum ama aşırı sıkıcı cidden. yanına başka balık da alamıyorum katledecek diye. balık malık kedicilere uygun değil bence sözlük. izledikçe içim kıyılıyor oğlum kiremiti.
edit : kiremitin sıkıcı hayatına biraz renk gelsin diye akvaryuma ayna tuttum. başka balık zannetti, ihtişamlı kuyruğunu kabarttı ve biraz heyecanlandı. adamın hayatındaki en büyük heyecan bu.
tecrübeli kedicilerden yeni kedicilere tavsiyeler
bugün evlatlarıma iki tane kedi kalorifer yatağı aldım. daha doğrusu kalorifer kurutmalığı diye a101de satılıyor. üzerine de migrostan aldığım minderleri koydum şimdilik. daha sonra kendi polar şalının içine elyaf doldurup bize yastık yapacağım. siz de alın kedilerinize bitmeden bence, 7.5 tl bir tanesi. kedi radyatör yatağı diye satılan şeylere 50 lira verene kadar 15 liraya iki tane alabilirsiniz. çok kullanışlı.
kediyi sokağa atmak
söz konusu hayvanlar iken, onlara kötülük edenlerle ilgili vicdan duygum yok oluyor. bir kediyi, köpeği sokağa atanlar umarım ettiklerini bulurlar. bir lokma yemeğe, bir yudum suya, başını sokacak bir çatıya ihtiyaç duyar ve o gün geldiğinde sokağa bıraktığı meleği hatırlayıp vicdan azabı çekerek ilahi adaletin tecellisini görürler.
anadolujet kedi taşıma prosedürü
aynı kafeste birbiriyle anlaşabilen ve kafesle beraber ağırlığı 8 kiloyu geçmeyen iki kediyi kabin içinde taşımak mümkün. kedimizin biletini alabilmek için, aşılarının tam olduğunu veteriner hekim imza ve kaşesiyle gösteren bir aşı karnesi ve yine veteriner hekim tarafından verilen, kedinin x tarihinde yolculuk yapmasında sağlıkla ilgili bir problem olmadığını belirten onayı istiyorlar. 8 kiloyu kutuyla beraber geçmeyen bir kedi için bilet fiyatı 70 türk lirası. 8 haftadan küçük veya anne sütünden kesilmemiş yavru kedi/köpek ve emziren anneler ile 8 haftadan büyük, 12 haftadan küçük kediler veteriner onayı olmadan taşınamıyor. kargo kompartımanında aynı kafes içinde bir anneden doğmuş, 8-24 haftalık, en fazla üç hayvan taşınabilmekte. hamile kedi taşımak zaten doğal olarak yasak. uçuştan en geç 6 saat önceye kadar rezervasyon yapmak gerekiyor. daha sonra kabul edilmiyor. zaten en mantıklısı bileti alır almaz rezervasyonu yaptırmak çünkü her uçuş için belli bir evcil hayvan kotası var. genelde dolmuyor ama işi garantiye almak gerek. kedimizin veye kedilerimizin check in ve kilo ölçü ile bilet işlemleri check in kontuarlarında yolcu ile birlikte yapılıyor. sadece ücretin ödendiği yer havalimanı içinde farklı. eğer evcil hayvanla seyahat ediyorsanız, 1 saat önce alana gidiyorsanız 2 saat önce gitmeniz en mantıklısı. işlemler her zaman tıkır tıkır yürümüyor. ayrıca x ray cihazından kedinizi çıkarıp kutuyu bir kere boş olarak geçirmeniz isteniyor güvenlik açısından. bu yüzden eğer takabiliyorsanız en mantıklısı bir vücut tasması takmak suretiyle yola çıkıp kendimizi garantiye almak. çünkü gürültü, kokular, insanlar kedimizi strese sokabiliyor. taşıma kafesi konusuna gelecek olursak, pet shoplarda 30-40 liraya satılan bildiğimiz plastik taşıma kutularının ölçüleri uçak yolculuğu için uygun. ama bir büyük boyunu, farklı modelin bir tık büyüğünü almak gibi bir hata sakın yapmayın. çünkü koltuk arasına asla sığmıyor. o yüzden ben kedili uçak yolculuklarımda kutuyu koltuk arasında tam sıfır sığdırıp ayaklarımı da kutunun üzerine koyuyorum. o ölçüler ve bahsettiğim kutular sıfıra sıfır düşünülerek yapılmış bence, dışına çıkmayın. yolculuktan en azından 1 saat önce mamayı suyu kaldırın önünden ki yolculuk esnasında strese girip kusma ihtimali olmasın. bunun dışında da önemli bir husus yok zaten, rahat rahat gidiliyor.
kedi sözlük gönüllü veteriner veritabanı
erzincanda yaşadığım için acil gelişen herhangi bir durumda alternatifim malesef olamıyor. corona taşıyıcısı kızıma yapılan biofel karma aşıdan sonra bu platformdaki gönüllü veteriner hekimlere ulaşıp gelişen etkileri anlattığımda bana olağanüstü yardımcı oldular açıklamalarıyla. corona taşıyıcısı bir kediye canlı aşı yapılmaması gerektiğini ve bunun coronanın fipe dönüşme ihtimalini artırdığını öğrendim. benim kızım durumundaki kedilere zylexis gibi bağışıklık destekleyici takviyeler vurulmalıymış. gittiğimiz veteriner bunu bilmeden, vurdu geçti biofeli. devam eden beş gün içinde her şey benim için fazla korkutucu idi. problemin ne olduğunu öğrenebilmem, bir parça rahatlamam ve nasıl bir yol izlemem gerektiğiyle ilgili beni çok bilgilendiren sevgili
afra ekinci doğruer,
ahmet akgül,
hasan akın a çok teşekkür ederim. ayrıca canım
kedi sözlük bu platformu oluşturduğun için sana da teşekkür ederim. bebeğim benim eheh
müdür bu buna konuş
sözlüğe yeni gelen yazarların arasında kullanıcı adını en anlayamadığım yazar sjdjfh. hoşgelmiiiş
kedi günlük
bugün eve bir aylık iki tane yavru kedi getirdi bu maynak insan. misafir dedi ama ben bi sevemedim. kumu doğru düzgün kullanmayı bile beceremiyorlar. parti veriyorlar kumda çocuk gibi. bilmiyorum gümüş ve ben biraz gerginiz. sinir olduk insanımıza.
müezza
hz. muhammed, uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış. ve seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istemiş ve sahiplenerek adını müezza koymuş. siyah beyaz bir habeş kedisiymiş müezza. ağzının içinde üst damağında lekeleri varmış. bu sık rastlanmayan damağında leke olan kedilerin müezza'nın soyundan geldiği kabul edilir. müezza, muhtemelen bir sokak kedisiydi ve mekke'nin sıcak kavurucu çöl sokaklarından hz. muhammed'in ilgisi ile kurtulmuştu. hz. muhammed, kedisi müezza'yı o kadar çok severmiş ki, müezza bir gün sedirde oturan hz. muhammed'in giysisinin ucunda uyuya kalmış. her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan hz. muhammed, müezza'yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş. hz. muhammed, kedisi müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken sahabe-i kiram ebu nuaym "ya resul o sudan kedi içti" deyince, resulullah "onlar en temiz ağıza sahiptirler." buyurmuş ve abdest almıştır.
kedi sözlük öneri panosu
anasayfada akış tarzında, yazılan her giriyi saate göre sıralama ile görebileceğimiz bir kısım olmalı bence. başlıklara girip tek tek bakmak zor. mobil uygulama fikri zaten güzel ama ben bilgisayarda sözlüğü hep açık bıraktığım için kendi adıma olmasa da olur. bir de allah rızası için telefondan tık diye fotoğraf yükleyebilelim. beceremiyorum ben böyle, benim gibi de epey yazar var sanırım.
kargaların kedilere koyduğum mamayı yemesi
müthiş bir video izlemiştim, linkini bulursam düzenleyip ekleyeceğim bu giriye. videoda sokağa konulan bir kap su, kaç hayvana nasip oluyor onu çekmişler. ağır çekimde karıncalar, böcekler, kediler, köpekler, kuşlar vardı. yılan bile gelmiş hatta. demem o ki bırakınız gelsin bırakınız yesin. kış geldi belki o hayvancıklar da yemek bulamıyor. ona da nasip olsun.
ankara pursaklarda hayvan zehirleme vakası
https://www.birgun.net/haber-detay/ankar...
türkiyede bu haberlere şaşırmamak bu ülkenin en kötü yanı. hayvan cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, taciz ve tecavüzler. çok alıştık farkında mısınız? alıştırıldık bir şekilde. katledilen o 50den fazla melek, umarım şimdi insanların olmadığı bir yerlerde çok mutludur. yapanlar önce insandan, sonra allahtan bulsun. yazıklar olsun.
sözlük yazarlarının ruh halleri
son girimde durumumuzdan bahsettim. daha önce kızımı kaybetme korkusu yaşadığım için onunla ilgili en ufak pürüz aklımı yerinden oynatmama yetiyor. kafamda bin tane senaryo var. bin tane. bugün tantuni yemeye gittim. çok stresli ve üzgün olduğum için doldum sanırım. stresten yemek yerken beni bir ağlama aldı bir ağlama aldı.. yemeği yutamadım boğazıma dizildi resmen. ruh halimi anlatacak bir sürü kelime var. endişeli, korkmuş, üzgün, stresli, bunalmış. bir sürü ya. ruhumun hali yerin 7 kat dibinde olsa ancak bastırırım bu duyguları.
kedilerde karma aşı
3 yaşını doldurmasına 5 ay olan kızıma dün karma aşı yaptırdım. dün aşıdan sonra olağanüstü keyifli ve enerjik olmasına rağmen bugün sabahtan beri çok keyifsiz, halsiz. sabah halıdan kalorifer peteğine zıplayacak hali yoktu. akşam bir tık daha iyi. en azından haşlanmış tavuk ve yaş mama yedi. aynı zamanda corona taşıyıcısı bu arada. evinde yatıyordu, çıkardım yatağa yanıma aldım. moralim ciddi manada bozuk. bu gece nasıl uyurum bilmiyorum. işin kötü yanı erzincandayız vr burda kızımı muayene edebilecek tek bir veteriner hekim dahi yok. spontane gelişen bir durumda hemen erzurum hayvan hastanesine götüreceğim gece. erzurumdaki veteriner hekimler karma aşıdan sonra bunun olabileceğini ve 2 güne kadar geçmezse getirmemi söylediler. bilmiyorum bu derece halsizlik normal mi? keyfim çok kaçık sözlük. bok gibiyim
edit : evet öğrendim ki bir veteriner hekim hatasına kurban oluyordu çocuğum. corona taşıyıcısı kediye canlı aşı vurulmazmış, daha çok zylexis gibi bağışıklık sistemini güçlendiren iğneler vurmak gerekiyormuş. 4 günün sonunda bugün daha iyi.
yazarların kedilerinin instagram hesabı
5cats1woman hesabından bizi ve 5 kedimizi takip edebilirsiniz
sipsisu
yoğun baskım sonucu sözlüğe gelen ev arkadaşım. hosgeldiii
leyla17
terbiyesiz, çirkinlik abidesi bir yazar bozuntusu. saygı ortamında tartışamayacak kadar aşağılıkça ifadeler ve benzetmeler kullanan iğrenç kişilik.
cat wins in yazdığı her şeye sonuna kadar katılıyorum, elimde olsa 2 kere favoriye atardım. şu sözlükte ilk defa bir yazarın girilerini şikayet etme kısmında açıklama yapmaya gerek yok gayet açık her şey yazıp şikayet ettim. kedi sözlüğün uçurulması gereken ilk yazarı.
kısırlaştırma düşmanları
bu konuda hala düşüncelerim oturmadı. iki yanım da farklı şeyler söylüyor. bir yanım kim bakacak nasıl yaşayacaklar diye saçmalayıp kedileri köpekleri kısırlaştırmak yerine, bakım şartlarını iyileştirmek ve insanları bilinçlendirmek gerek doğalarına müdahale etmemeliyiz diyor. diğer tarafımsa bu onların sağlığı, ömrünün uzaması ve daha iyi olmaları için gerekli diyor. bilmiyorum ya, dili yok ki bu durumdan memnun olup olmadıklarını söylesinler. aşırı arada olduğum için bu başlığı uzaktan böylece izleyeceğim. belki fikirlerim iyice şekillenir.