kedilerin en sevdiği yiyecekler
kedilerin sevdiği çok yiyecek var ama sizin bu yazdıklarınızın çoğunu vermemeniz gerek. şeker ve tuz kedi için çok zararlı hatt oranına göre ölümcül. lütfen bir hayvansever olarak kedilerin besinleri neleri yemeleri yememeleri gerek konusunda bol bol okuma ve araştırma yapınız
felçli engelli kediler
özellikle bu canlara bakan hayvansever insanlar tanıdım. imrendim nasıl bir kafa o gerçekten saygı duymamak elde değil. 6-7 kedisi var hepside muhtaç ve sakat, gözleri kör, dengesini bulamıyor, yürümekte sıkıntı yaşıyor. elleri öpülesi insanlar
parayla kedi almak
kedi sever satın almaz sahiplenir, bir canı parayla satın alarak kedilerin parayla alınıp satılmasına da katkı vermiş oluyorsunuz, bu kabul edilemez bir şey. sokaklar ve barınaklar sahipsiz ve muhtaç kedilerle dolup taşıyor. her gün açılan sahiplendirme ilanlarının çoğu cevapsız kalıyor. böyle bir durumda para ile gidip kedi satın almanın mantıklı bir açıklamasını ben bulamıyorum. hayvanseverim diyen bir insanın yoldaşını cinsine göre seçip para sayması da trajıkomik bir hareket
yazarların kedisi çeşme suyu mu damacana suyu mu içiyor
kediden kediye değişen bir şey sanıyorum bu. ortak tek özellikleri temiz suyu öncelikli seçmeleri. sokaktaki can da şansı olsa ilk en temiz suyu içecektir emin olun. bizimkilerden birisi eve kedi çeşmesi aldığımız halde illa ki gidip lavabodan yeni akan suyu içiyor, küçüklüğünden beri bu huyunu ne yapsak değiştiremedik. ancak diğeri temiz olduktan sonra beklemiş de olsa içiyor suyu. okuduğum kadarıyla kediler oksijeni bol suyu tercih ediyor zaten çeşmeyi alma nedenim de buydu, suyun sirkülasyonu oksijenle beslenmesini sağlayacaktı ama yine de çeşmeden vazgeçiremedim. belki de aynı suyun sürekli devir daim etmesine çeşmeden taze gelen suyu tercih ediyor olabilir köftehor
kedicileri köpekseverlerden ayıran en temel özellik
kediciler köpekseverlere göre içerisinde daha çok "hayvansever" barındırıyor. bir kedisever köpeği koalayı ayırmadan evrensel bir sevgi duyuyor hayvanlara. çünkü kediyi sevmek demek karşılığında hizmet beklemeden yapılan bir şey. aksine onun çalışanı oluyorsunuz. köpek sevgisi kediye göre biraz çıkar barındırıyor. evi koru, terliğimi getir, komutlarımı dinle vb. gibi. kedide bunlar sökmediği için, özellikle kedilere ilgili bir hayvanseverin daha birleştirici ve hayvanı kendi doğasına saygı duyarak onu öyle kabul ederek sevmesi gibi bir + sı söz konusudur. bu da büyük ve fedakar bir gönül ister . naiflik, nobranlıktan uzak bir ruh ister genellikle. tabi bunu biz bizeyiz diye söylüyorum. yoksa dışarda bu şekilde hayvan severleri kategorize etmeye karşıyım. başka bir canla gönüllü hayatını paylaşıyorsa ve sokak hayvanlarına saygılıysa onları da koruyorsa yeterli herkes için
kediniz sizi ne olarak görüyor olabilir
hiç bilmiyorum açıkçası, ben kendi gruplarından bir birey gibi gördüklerini düşünüyorum. yaklaşık iki senedir mamalarıyla tuvaletleriyle valide ilgilendiği halde yine de benim dibimden ayrılmıyorlar, oyunlarına illa dahil olmam lazım, düzenli sevmem lazım, sevmezsem bağırmalar, kızmalar, yüzüme bak, okşa beni diye yakınmalar. yani işin mamayı veren ve bakımı yapan el olduğuna ben inanmıyorum. ilk sahiplendiğimde ben bakmıştım sanırım o dönemde oluşan bir bağ mevcut aramızda. şimdi valide bakıyor dahi olsa benim odamdan çıkmıyorlar valide de bozulup bana yakınıyor, ben ilgileniyorum bunlar sana geliyor diye.
catwalk
kediniz koridorda yürürken arkasından dikkatlice ayak hareketlerine baktığınızda net olarak görürsünüz catwalk u. her kedide belirgin görülemeyebiliyor, bizim sarman osman da net görülüyor çünkü zayıf, zarif ve uzun patileri var. ama hodor tombul ve kısa ayaklı bir tuxedo, onda net göremeyebilirsiniz. o yüzden siz osman ı izleyin yürürken
kedici erkek çekiciliği
sahip olduğum çekiciliktir. şaka şaka normal bir kediseverim
kedi sahibi olmak niçin faydalıdır
ruhunuza iyi gelir, kediler ruhunuzu görürler onu beslerler, negatif enerji mıknatısı gibi çekip atarlar kötü enerjiyi üzerinizden
evde kedisi olmayan kedici
aslında kişinin yaşadığı muhit kedilerin sokakta yaşamasına uygunsa, bence en sağlıklısı ve normali kediyi orada dışarıda bakmak. veya yarı evli dediğimiz konseptide destekliyorum. böylece hem özgür oluyorlar hem gözeten birileri oluyor, hastalanırsa müdahale edecek, mamalarını verecek birileri oluyor. açıkçası ben çok isterdim kedilerim özgürce koştursun, ağaçlara tırmansın, çekirge kovalasın, toprağı eşelesin. başka kedilerle sosyalleşsin. ama maalesef böyle bir şansları yok.
kara kedi
en az sahiplenen canlarmış. sahiplendirenlerle görüşüyorum arada. geçen gün gittiğimde kafeste 4-5 tane siyah kedi vardı. bu çocuklar niye burada dediğimde hepsini sahiplendiler onları almıyorlar dedi adam. niye almıyorlar diye sorduğumda siyah olduğu için dedi. hayatımda böyle saçmalık görmedim ben. sahipleneceğim dönem deli gibi kara kedi aramış ama bulamamış bir insanım. cins veya renk ayrımı yapan insanlar kendisine hayvan sever demesin. eve eşya alır gibi can sahiplenilmez. özellikle hasta, engelli kedileri sahiplenen insanlar biliyorum, işte onlar gerçek hayvansever. sırf instagrama iki fotoğraf atayım diye cins kedi sahiplenenler kadar ifrit olduğum insanlar yok.
kedi tribi
bizim smokinli gerçekten çok zeki bir kedi. veterineri hiç sevmiyor. geçen gün iki veteriner dolaşmama rağmen müdahale edemediler hırçınlaştı, atalarının genleri aktif oldu aslan a bağladı. sonunda eve getirdik. evde iki gün boyunca bana trip attı. kimsenin yanına gelmedi sinirli sinirli gezdi evde. iki günden sonra affetmiş olacak ki ufak ufak tekrar gelmeye başladı. anlatıyorum sağlığın için şart diyorum anlamıyor. eve gelelim dedi sonunda veteriner. evde bu kadar stres olmaz dedi. bir de öyle deneyeceğiz.
yazarların kedileri
iki erkek yoldaşım var. birisi tuxedo diğeri sarman. osman ve hodor. 3 yaşına yaklaştılar. aldıktan 8-9 ay sonra kısırlaştırdım ikisinide. tabi kısırlaştırana kadar evde koku bırakmadık eşya kalmamıştı. kısırlaştırdıktan sonra paramın yetmediği çok nadir haftalar dışında hep kaliteli sterilised mamalarla besledim. arada yoğurt veriyorum, yaş mamalarına ara sıra zeytinyağı damlatırım. ayda bir de sularına bir damla beyaz sirke atıyorum. bu şekilde özenle ve sevgiyle bakıldılar, 6 kiloya yakın ikiside. sarman da kilo problemi yok çok hareketli, tuxedo'da kısırlaştırma sonrası karnında memelerinin olduğu kısımda sarkmalar oldu, sanırım hormonal bir durum. tuxedo da biraz kilo fazlası var gibi duruyor osmanın inceliğine oranla. o da hareketsizliğinden kaynaklı. uzanmayı ve sırt üstü patiler havada uyumaya bayılır. ben neredeysem oradalar, oda değiştirsem hemen geliyorlar. dışarı çıksam kapıda karşılarlar, bazen boğuyor bu çocukların ilgisi beni. insanda göremeyeceğiniz bir vefa, sözde nankör denilen kedilerdeki. saf sevgiyi hissediyorsunuz. hep 3 yaşında bir çocuk olarak kalan canlılar. ne kadar büyüseler de.
yazarların kedi kumu tercihleri
bentonit kullandım uzun süre ince taneli, hem doğal hem doğaya az zarar veriyor diye düşünerek. sonra pellet kumları keşfettim. doğaya hiç bir zararı yok bu kumların. ancak her kedi alışamıyor çünkü taneleri çok iri, suya maruz kaldıkça yumuşayıp çok ince bir kum halini alıyor. kedilerimi alıştırması çok zor oldu. hatta aylardır kullanmama rağmen hala alışamadılar diyebilirim. çözüm olarak bentonit kumla çam peletini karıştırıp verebilirsiniz. bu karışım size piyasada satılan kedi kumları arasında en ekonomik ve en doğal karışımı sunacaktır.
kedi sözlük
instagram üzerinden takip ettiğim bir dergiydi kedici dergisi. ben çok veteriner tanıdım, memlekette tarkan bey gibi idealist paraya değil işine aşık insanlar her alanda şart diye düşünüyorum.