sevgili günlük birkaç gündür ev monotonlaştı, bize bol bol mama veren kadın ortalarda yok, küçüklüğümüzden beri gördüğümüz bu adama kaldık. aç acına gezdiriyor bizi evin içinde, gidip yatağının başında saatlerce uzanıp beklemek zorunda kalıyoruz, dört dönüyoruz sağında solunda iki gıdım mama koyacak diye. osman bağırıyor buna niye mamayı az veriyorsun diye, tabi ben gazlıyorum osmanı bunun üstüne haberi yok, neymiş efendim sağlıklı kedi olmamız için gramajla düzenli yememiz lazımmış, saçma saçma şeyler. hayır bana çok dokunmuyor çünkü osmanın mamayı de ben yiyorum zaten, sonra yiyecekmiş gibi yapıp burun kıvırıp gidiyorum bu safım da arkamdan geliyor. iki dakika sonra dönüp hepsini yiyorum. kolay mı bu koca gövdeyi doyurmak. dün rüzgardan tuvaletin kapısı kapandı, adam da uyuyordu, sabaha kadar zor tuttuk. osman bi ara salona yapmaya yeltendi ama izin vermedim. adam kapıyı açar açmaz ben tuvalete koştum, baktım osman saksıya işiyor, hiç adamın yanında yapmazdı bunu kızıyor diye. ama o kadar sıkışmış ki onu bile düşünememiş. elli kere anlattım bu yeni kumu ama anlamıyor, sevmiyorum ben adam gibi kum koysunlar deyip geçiyor. öldürecek bu osmanın hoyratlığı beni. onun yüzünden bende laf yiyorum her seferinde. iyice ayar etmeye başladı bu adam bizi. bol mama veren kadın bir an önce gelse iyi olacak. yoksa tırnaklarımı yeni divanda bileyeceğim.
osman'da iki yüzlümüdür nedir, o kadar laf söylüyor adama, akşama kadar kucağından inmiyor. birde utanıp bana bakıyor idare et içgdüsel bir şey dayanamıyorum mırlamam lazım diye açıklama yapıyor. biz nasıl dayanıyoruz ? sadece acıkınca çıkıyorum kucağına tırnakları hafiften geçirip dürtüyorum hemen anlıyor köftehor maması gelmiş bunun diye. biraz dik dur osman diyorum hiç umurunda değil, adamla konuşsa, sevdirse kendini akşama kadar. yılışık. geçen gün tuvalet kapısı kapandığında oradan oraya koşturuyoruz osmanla. buna tuvalet kapalı yapmaya çalşıyorum götürüyorum o tarafa, bu akıl fakiri adam oyun oynuyoruz sanıyor koşturuyor bizimle. koca adamsın iki dakika ağır ol ya. biz orada bok derdindeyiz sen koridorda koşturuyorsun bizimle oyun oynamak için. garip bir adam bu. neyse ya, ne adamlar var yine bu iyi, en azından gözlüyor seviyor karışmıyor işimize gücümüze. balkondan alt kattaki kedinin kadınını duyduktan sonra dedim bizim adam yine iyiymiş. kadın sürekli yıkamaktan hasta etmiş kediyi, yalanmayı unuttum abi yardım edin diyor balkon demirinden. nereye yardım edeyim aramızda kaç kat var kuş muyum ben.