pars

Durum: 636 - 0 - 0 - 0 - 04.10.2024 20:10

Puan: 19798 - Kıdemli Kedici

7 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Kedmin.

tam bir kedi aşığı
  • /
  • 32

kedilerde corona virüsü

kedilerdeki corona virüsü ile şuan gündemde olan corona virüsü farklı içeriklere sahipler. konuyla ilgili kedvet başkanı, cat hospital baş hekimi tarkan özçetin bir açıklama paylaştı. o açıklamasını burada da paylaşmak isterim.

https://www.facebook.com/setarkan/posts/...

link ölürse diye de yazıyı paylaşıyorum.

bazı sosyal medya platformlarında ve medya organlarında korona virüsü (covıd-19) ile ilgili olarak bulaşmanın kedi köpeklerden olabileceği şeklinde yapılan paylaşımlara ilişkin olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur;



yazının tamamını değil de ilk satırları okuyacaklar için yazının sonunda paylaşacağım bilgiyi ne olur ne olmaz diye hemen yazıyorum.
“geçen hafta içinde dünya sağlık örgütü (who) tarafından yayınlanan bir deklerasyona göre kedi ve köpekler dahil evcil hayvanların covid-19 enfeksiyonunun kaynağı olabileceğine dair bugüne kadar herhangi bir kanıt olmadığı açıklandı.”
kısaca, bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalara göre tüm hayvanseverler, hiçbir endişeye kapılmadan, en az evlatları kadar sevdikleri kedi köpekleri ile evlerinde mutlu mesut yaşamaya devam edebilirler.

şimdi uzun uzadıya dünya sağlık örgütü’nün ne kadar saygın, güvenilir, konularında otorite, gerçek bilim insanlarından oluşan, dev bir kurum olduğunu anlatmak istemiyorum ama bu örgüt, son günlerde medyada onlarcasına tanık olduğumuz, uzmanı olsun olmasın her kafadan ayrı bir görüşün beyan edildiği programlara benzemez. dsö bir konu hakkında açıklama yapıyorlarsa binlerce veriyi tarar, en küçük olasılıkları bile dikkate alır, öyle açıklama yapar.
maalesef, gerek ülkemizde gerekse dünyada, hayvanları seven kadar sevmeyen insanlar da var. dünyayı bilemem ama ülkemizde hayvan sevmeyenlerin oranının daha fazla olduğunu tahmin etmek güç olmasa gerek. işte bu insanlar, içlerindeki nefreti kusmak, hayvanları kötülemek için her olayı fırsat biliyorlar. korona virüsü de bunlardan biri oldu.
evet zoonoz olarak tanımladığımız yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar yüzyıllardır var. ancak tıp ve bilim alanındaki gelişmeler sonucunda bu hastalıkların neredeyse tamamına karşı koruyucu ve tedavi edici yöntemler geliştirilmiştir. şu da bilinmelidir ki çoğunlukla insanları yine insanlar hasta etmektedir. burada insanlar hastalıkları birbirlerine bulaştırdıkları gibi yine kendilerinin kötü alışkanlıkları ile (sigara, alkol, obezite vb.) hasta olmaktadırlar. evcil dostlarımızın bizi hasta etmedikleri gibi birçok hastalığa yakalanma olasılığımızı azalttığı, yüzlerce bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır.

son yıllarda kuş gribi, domuz gribi, deli dana gibi hastalıkların ortaya çıkışında evcil hayvanların rolü olduğu bilinse de bu hayvanlar çiftlik hayvanıdır ve etleri insanlar tarafından tüketildiği için bulaşma olmaktadır. hayvan refahının hiçe sayıldığı, daha çok kar etmenin tek amaç olduğu endüstriyel üretim koşulları bu hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. çiftlik hayvanların biyolojik sınırlarını zorlayan bu endüstriyel üretim koşulları değişmedikçe gelecekte daha birçok yeni hastalık, sağlığımızı tehdit edecektir.
çin gibi yemek kaynağında sınır tanımayan ülkelerin bu tür viral hastalıkların kaynağı olmasına da şaşırmamak gerekir. korona virüsünün (covıd-19) ortaya çıkışının, insanlarca yenen yarasa ve yılanlar olduğu düşünülmektedir. çin’de kedi ve köpek dahil bir çok evcil ve vahşi canlı türünü geleneksel olarak yüzyıllarca yenilmesi akıllara neden şimdi hastalıklar çıktı sorusunu getiriyor. burada hastalıkların asıl kaynağının çin’de son yıllarda sayıları hızla artan ve günümüzde 15 bine yaklaşan hayvan pazarları olduğu düşünülüyor. korkunç şartlarda evcil, vahşi binlerce hayvanın bir arada bulundukları ve hiçbir denetime tabii olmayan bu pazarlar sadece çin için değil tüm dünya’nın sağlığı için mutlaka kapatılmalıdır.


kamuoyuna saygıyla duyurulur…
dr.tarkan özçetin
kedvet başkanı

covid-19

aşağıdaki linkten de dünya genelindeki virüs istatistikleri, rakamları güncellenerek paylaşılıyor.

https://www.worldometers.info/coronaviru...

covid-19

doç. dr. oytun erbaş'ın konuyla ilgili açıklamasını da şuradan okuyabilirsiniz.

https://www.ajanimo.com/doc-dr-oytun-erb...

covid-19

bir çok farklı isim altında başlıklar açılabiliyor, o sebeple ortak başlık olarak covid-19 başlığını kullanalım isterim.

konuyla ilgili kedvet başkanı, cat hospital baş hekimi tarkan özçetin bir açıklama paylaştı. o açıklamasını burada da paylaşmak isterim.

https://www.facebook.com/setarkan/posts/...

link ölürse diye de yazıyı paylaşıyorum.

bazı sosyal medya platformlarında ve medya organlarında korona virüsü (covıd-19) ile ilgili olarak bulaşmanın kedi köpeklerden olabileceği şeklinde yapılan paylaşımlara ilişkin olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur;

yazının tamamını değil de ilk satırları okuyacaklar için yazının sonunda paylaşacağım bilgiyi ne olur ne olmaz diye hemen yazıyorum.
“geçen hafta içinde dünya sağlık örgütü (who) tarafından yayınlanan bir deklerasyona göre kedi ve köpekler dahil evcil hayvanların covid-19 enfeksiyonunun kaynağı olabileceğine dair bugüne kadar herhangi bir kanıt olmadığı açıklandı.”
kısaca, bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalara göre tüm hayvanseverler, hiçbir endişeye kapılmadan, en az evlatları kadar sevdikleri kedi köpekleri ile evlerinde mutlu mesut yaşamaya devam edebilirler.

şimdi uzun uzadıya dünya sağlık örgütü’nün ne kadar saygın, güvenilir, konularında otorite, gerçek bilim insanlarından oluşan, dev bir kurum olduğunu anlatmak istemiyorum ama bu örgüt, son günlerde medyada onlarcasına tanık olduğumuz, uzmanı olsun olmasın her kafadan ayrı bir görüşün beyan edildiği programlara benzemez. dsö bir konu hakkında açıklama yapıyorlarsa binlerce veriyi tarar, en küçük olasılıkları bile dikkate alır, öyle açıklama yapar.
maalesef, gerek ülkemizde gerekse dünyada, hayvanları seven kadar sevmeyen insanlar da var. dünyayı bilemem ama ülkemizde hayvan sevmeyenlerin oranının daha fazla olduğunu tahmin etmek güç olmasa gerek. işte bu insanlar, içlerindeki nefreti kusmak, hayvanları kötülemek için her olayı fırsat biliyorlar. korona virüsü de bunlardan biri oldu.
evet zoonoz olarak tanımladığımız yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar yüzyıllardır var. ancak tıp ve bilim alanındaki gelişmeler sonucunda bu hastalıkların neredeyse tamamına karşı koruyucu ve tedavi edici yöntemler geliştirilmiştir. şu da bilinmelidir ki çoğunlukla insanları yine insanlar hasta etmektedir. burada insanlar hastalıkları birbirlerine bulaştırdıkları gibi yine kendilerinin kötü alışkanlıkları ile (sigara, alkol, obezite vb.) hasta olmaktadırlar. evcil dostlarımızın bizi hasta etmedikleri gibi birçok hastalığa yakalanma olasılığımızı azalttığı, yüzlerce bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır.

son yıllarda kuş gribi, domuz gribi, deli dana gibi hastalıkların ortaya çıkışında evcil hayvanların rolü olduğu bilinse de bu hayvanlar çiftlik hayvanıdır ve etleri insanlar tarafından tüketildiği için bulaşma olmaktadır. hayvan refahının hiçe sayıldığı, daha çok kar etmenin tek amaç olduğu endüstriyel üretim koşulları bu hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. çiftlik hayvanların biyolojik sınırlarını zorlayan bu endüstriyel üretim koşulları değişmedikçe gelecekte daha birçok yeni hastalık, sağlığımızı tehdit edecektir.
çin gibi yemek kaynağında sınır tanımayan ülkelerin bu tür viral hastalıkların kaynağı olmasına da şaşırmamak gerekir. korona virüsünün (covıd-19) ortaya çıkışının, insanlarca yenen yarasa ve yılanlar olduğu düşünülmektedir. çin’de kedi ve köpek dahil bir çok evcil ve vahşi canlı türünü geleneksel olarak yüzyıllarca yenilmesi akıllara neden şimdi hastalıklar çıktı sorusunu getiriyor. burada hastalıkların asıl kaynağının çin’de son yıllarda sayıları hızla artan ve günümüzde 15 bine yaklaşan hayvan pazarları olduğu düşünülüyor. korkunç şartlarda evcil, vahşi binlerce hayvanın bir arada bulundukları ve hiçbir denetime tabii olmayan bu pazarlar sadece çin için değil tüm dünya’nın sağlığı için mutlaka kapatılmalıdır.

kamuoyuna saygıyla duyurulur…
dr.tarkan özçetin
kedvet başkanı

ankara kedi sahiplendirme yerleri

petsbook uygulaması bu konuda iş görür diye düşünüyorum.

kedilerde uyuz hastalığı

kedilerimin başına gelmedi ama köpekleri olan arkadaşlarımdan zor bir hastalık olduğunu duymuştum. umarım tez zamanda iyileşir ve yeniden patlama söz konusu olmaz.

kaybolsam

yaşar murat taşkale'nin üzüm ile çektiği video klibe sahip şarkısı.

kedili şarkılar

sen bir kedisin

cihan kurtaran ve vuslat saraçoğlu'nun enteresan güzellikteki kedili şarkısı.

kedili video klipler

kedili video klipler

kedili şarkılar

kedi sözlük yardım

bu konuda başka ne yapılabilir ben de bilmiyorum açıkçası. ev ortamı olsa sıcak huzurlu bir yer onların iyileşmesi için en güzel şey ama dışarıda olunca çözüm zorlaşıyor.

thy'nin çalışanlarına sokak köpeklerini beslemeyi yasaklaması

eski çalıştığım şirkette bir sürü kedi vardı. onları beslediğim için hem ik hem de hayvan düşmanı diğer çalışanlar tarafından oldukça eleştiriliyordum. hem de bu şirket türkiye'nin ilk 5'inde yer alan kurumsal bir şirketti. nefret tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır.

kedi tırnak koruyucu kapak

zorunlu olmadıkça kullanılmamasını öneriyorum. ürün boyutları evcil dostunuzun kilosuna göre aşağıdaki gibi;

xs: fit: 0.5 kg-2.5 kg
s: fit: 2.5 kg-5 kg
m: fit: 5 kg-7.5 kg
l: fit: 7.5 kg-10 kg
xl: fit: 10 kg-15 kg

kedi tırnak kapağı

kedi tırnak kabı

dünya kediler günü

7 kedime tek tek sarılarak hepsinin günlerini kutladım. üstüne tabiki en sevdikleri yaş mamadan vermeyi ihmal etmedim.

covid-19

virüsten ölenlerin sayısı 1669 kişiye yükseldi.

http://www.diken.com.tr/coronadan-olenle...

anne kedi yavru kedi ilişkisi

kendi başının çaresine bakana kadar, bu da mama yemeği öğrenme, kum kullanımını öğrenme sürecini öğrenmiş olması demek, kabaca 2 aylık olana kadar yavrularıyla ilgileniyor. 2 ay annesi sütü yeterli, 3 ay alırsa yavru için tabiki daha iyi. bu süreç sonrasında kendi hallerine bırakıyor ve sadece uzaktan takip edip nadiren onlarla boğuşma oyunları yapıyor. devamında da benim görevim bitti, artık gidin başımdan der gibi davranıyor. gözlemlerime göre yavruların annenin yanında çok uzun süre kalması hem yavrunun gelişimi için iyi değil hem de annenin stresini artırıyorlar.
  • /
  • 32

kediler neden mırıldanır

kediler söyleyecek bir şeyleri olduğu için mırıldanırlar, bunun kabaca tercümesi "lütfen hareket etmeyin ve bana dikkat edin" şeklindedir. yavru kediler annelerini onları emzirmeye devam etmeye ikna etmek için mırıldanırlar ve evcil kediler de okşanmak istediklerinde mırıldanırlar. mırıltıdan kaynaklanan titreşimlerin insanlar üzerinde kesinlikle sakinleştirici bir etkisi vardır. ancak hasta kediler de yardım çığlığı olarak mırıldanırlar. yani mırlamak her zaman "mutluyum" anlamına gelmez. bazı araştırmacılar, mırlamadan kaynaklanan titreşimlerin yaralı bir kedideki kemik hasarını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini iddia etti.

kedi sahiplenmek

kedi sahiplenmek isteyenler mutlaka videoyu izleyin

tarihi olaylarda görev yapmış kediler

genellikle bağımsız ruhları ve kendi başlarına hareket etmeyi seven bu canlılar, sık sık başlarına buyruk ve eğitilmez küçük yaramazlar olarak tanımlanırlar. ancak kedi tarihi, sadece bu tür karakteristiklerle sınırlı değildir. kediler, tarih boyunca birçok önemli olayda yer almış, bazen cesaretleriyle, bazen ise vazgeçilmez yardımlarıyla insanların yanında olmuşlardır.

işte tarihi olaylarda görev yapmış ve cesaretleriyle tarihe damga vurmuş 7 özel kedinin hikayesi:https://thinpo.com/tarihi-olaylarda-gore...

konya hayvan barınağındaki köpek katliamı

sözlükteki tüm kedicilere sesleniyorum. kedici olmak demek sadece kedici olmak demek değildir! gelin hep beraber tepki verelim yakında yapılacak olan eylemde bir araya gelip katılalım katil can aksoy olayında nasıl toplandıysak şimdi de öyle! var mısınız

25 aralık 2022 büyük hayvan hakları mitingi

arkadaşlar bu büyük miting son şansımız hepimiz orada olmalıyız; ulaşım için pawgards 81 ilden otobüsler organize etmiş instagram hesabındaki linkten öğrenebilirsiniz ayrıca tüm izinleri alınmış bir miting yani hiç bir endişeniz olmasın sadece vicdanımızın sesini alıp orada olacagız haydi kediciler!

kediyi sokağa atmak

yeni bir trend olarak "eğlencelik", "sezonluk" kedi köpek sahiplenme de var. özellikle yaz sezonunun bitmesi ile ortalıkta "oyuncak" muamelesi görmüş ve sonrasında sokağa atılmış kediler ve köpekler bulunmaktadır. tatil beldelerinde, şehirlerde parklarda, ana caddelerde bolca bulunurlar. madem 2- 3 aylığına eğlenmek için yanına alıyorsun, onun yerine git oyuncak kedi, köpek al. bu nasıl bir bencilliktir? bunu yapanların hayatı nasıl berbat bir hayattır? bunları yapanların yaptıkları işten, yetiştirdikleri çocuktan vs. hayır gelir mi?

ayrıca çok özel bir nedenden dolayı bırakmak zorunda iseler bu canlıları sokağa bırakmak çözüm değil. bunun yerine hayvansever derneklerine ilan verilir veya barınaklara haber verilir. bunun dışında bakamayacak durumda olanların, sorumluluk alamayacak olanların kesinlikle herhangi bir canlıyı sahiplenmesini doğru bulmuyorum.

galatasaray üniversitesinde kedi beslenmesinin yasaklanması

"gsü sokak hayvanlarını koruma kulübü, galatasaray üniversitesi rektörlüğü'nün sahil kampüsteki kedilerin beslenmesinin yasaklandığını açıkladı."

allah akıl fikir versin bu yasağı koyanlara, ne diyeyim...

https://bianet.org/bianet/hayvan-haklari...

kedilerde kusma

kedilerin tüy yumaklarından dolayı kusması normaldir! önemli olan tüy yumağımı yoksa parazit mi kusuyor ! parazit ise acil vet gitmeli ancak tedavisi basittir düzgün işini bilen bir vet seçin! üşütmeye bağlı kusmalar da olabilir kedi kusmasında en önemli nokta gözlemdir!!

kedi sözlük dertleşecek kedici veritabanı

çay var içersen
dert var dinlersen
kedi var seversen...

kedinizin sona yaklaştığını bilmek

şu an bu satırları yazmak burada kedi sever insanlara hislerimi anlatmak iyi geliyor. evet başlığı o yüzden açtım. kedim çok kötü durumda. 2004'ten beri yanımızda olan kadifem artık bir deri bir kemik, serumlarla ayakta durur hale geldi. ne iştah var ne miyavlama. gözümüzün önünde eridi. 1 kilo ya var ya yok. ötenazi konuşuldu, istemedik. veteriner elinden geleni yapıyor. son iki ayda ağzından iki kere operasyon geçirdi. kan değerleri iyi çıksa da artık yaşı gereği dönüşü olmayan bir yola girdik. boğazım düğüm düğüm. her an bir telefon gelecek ve onu kaybedeceğiz diye düşünüyorum. bu beni bitiriyor. bir daha ona sarılamayacak olma düşüncesiyle yüzleşmek o kadar zor ki. hayvan sahiplenmenin en zor yanı onu kaybetme noktasına geldiğiniz anlar sanırım. çok üzgünüm. elimizden geleni yapıyoruz ama zamanı durduramıyoruz. şu an bunları yazarken bile ağlıyorum. nereye gitsem onunla anılarımızı düşünüyorum. ortaokul ikinci sınıfta evimize gelen o ufaklığı, birlikte büyümemizi... son 1 senedir aynı evde yaşamasak da sık sık onu ziyarete gittim. pandemi döneminde kameradan gördüm, fotoğraf istedim. içim çok acıyor sözlük ailesi. nasıl dayanacağım ben buna.

Toplam entry sayısı: 636

kedi sözlük birinci istanbul buluşması

kedicilerin sohbeti bitmez derler ya, buluşma aynen öyle oldu. ilk notum yer önerisi yapan yazarların zirveye katılmayışı. tüm yazarlar avrupa yakasından kadıköy'e gittik, anadolu yakasından bir yazar vardı. (düzeltme için teşekkürler) bu da bana ders oldu. bir sonraki zirve kesinlikle avrupa tarafında olacak kanaatindeyim.

önce makbiile ve nil ile buluştuk. nazım hikmet kültür merkezi'nde tek bir boş masa olmadığını görünce diğer katılacak arkaadaşlara uzak olmaması açısından aynı sokaktaki kibrit kutusu cafe'ye oturduk. gerçekten de kibrit kutusu kadar bir kafe. kafenin okuma odası çok eğlenceliydi. sigara ve içerideki masaların küçüklüğü sebebiyle dışarı oturduk, hemen akabinde jupican, calico ve arkadaşı (jacobo)da bize katıldılar. sözlük, kedi, köpek sohbetleri derken menevish geldi. 2 saat kadar sohbet ettik ki o kalktı yerine mücver geldi. yeni zirve planları yapıldı, havanın soğumasıyla üşümeye başladık ve 3 saatin sonunda yarım kalan sohbetlerimizi bir sonraki zirvede devam ettirmek adına ayrıldık. ilk zirvemiz 8 kişinin katılımıyla gayet eğlenceli geçti, katılan herkese çok teşekkür ediyorum.

kedi sözlük gönüllü veteriner veritabanı

zor anımızda ulaşabileceğimiz, bilmediğimiz konularda danışabileceğimiz gönüllü veterinerlere ihtiyacımız var. sözlük üyeleri arasında veterinerler veya kendisine bilgi verilmek kaydıyla veteriner bilgisi sağlayacak üyelerimiz varsa lütfen bize ulaşın, bilgilerinizi sözlüğümüzde paylaşalım. belki bir telefon görüşmesiyle bir can kurtarırız.

iletişim mailimiz: info@kedisozluk.com

bütün scottish fold kediler acı çekiyor yalanı

aylar önce bir makale yazıldı ve sosyal medyada paylaşıldı. bu tür konularda sosyal medyanın etkileşimi gerçekten çok güçlü. kimse araştırmadan hemen haberin doğru olduğuna inandı ve fold kedisi olanları telaşa düşürdü. makale sonrası tv ekranlarında ırkın adını bile doğru söyleyemeyen bir veteriner çıktı ve evet doğrudur dedi.

bu haber sonrasında iki fold kızımı da alıp sabah soluğu veteriner kliniğinde aldım. kızlarımın röntgenleri çekildi. haberde olduğu gibi bir durumla karşılaşmadık. tüm eklemleri gayet sağlıklı ve olması gerektiği gibiydi. bunun üzerine bu haberi yapanlar nasıl da vicdansızlarmış dedim içimden. sonra araştırmaya devam ettim. dünya üzerinde onlarca kedi federasyonu olduğunu gördüm. dünya kedi federasyonları ise scottish fold'ları sağlıklı ırk olarak kabul etmiş ve dünyanın her yerinde yetiştirilmesine onay veriyor. hımmm....

devamında bu makaleyi yazan kaynağa geri döndüm. baktım ki, british shorthair'ler için de, persian ve exotic kediler için de, munchkin'ler ve sphynx'ler için de benzer yazılar hazırlamışlar. sonra hızlarını alamayıp köpek ırklarına da benzer yazılar yazmışlar. fransız bulldog, english bulldog, pekingese, boxer, pug gibi köpek ırklarının da sağlıksız olduğunu iddia ettiler. sanırım bu arkadaş ankara ve van kedisi pazarlıyor ve işleri son dönemde iyi gitmiyor! çünkü yazılarının hiç birinde ankara ve van kedilerinin sağırlığından, görme yeteneklerinin iyi olmayışından ve farklı göz renklerinin aslında genetik bir bozukluktan kaynaklandığından hiç bahsetmemiş.

son olarak yıllardır mesleğine devam eden veteriner ablalarıma, abilerime de danıştım konuyu. her birinden de "eğer fold dik kulaklı bir diğer kediyle çiftleşiyorsa sorun olmayacağından" bahsettiler. sadece dikkat edilmesi gereken şey eş seçerken fold fold eşleşmesinin önüne geçmek. aramızda veteriner yazarlarımız varsa konuya buradan da açıklık getirmelerini diliyorum.

kedili eve yeni bir kedi dahil etmek

yeni kedi diğer kedilerin olduğu eve kesinlikle direkt bırakılmamalı. öncelikle ayrı bir odaya alınıp yeni kedinin kokusunun diğer kediler tarafından algılanmasını sağlamak gerekiyor. yeni kedi minimum 1 hafta kadar ayrı odada kalmalı. sık sık odasını ziyaret ederek onu sevmeli, ilgilenmelisiniz. aynı kıyafetlerle ve ellerinizi yıkamadan diğer kedilerinizi de sevin. bu onların arasındaki koku bağını sizin üzerinizden alarak olumlayacaklardır.

1 hafta süreçten sonra tüm kedilerin birbirlerini uzaktan da olsa göreceği şekilde en sevdikleri mamaları verin. yemek yerken bir yandan da birbirlerini görecekler . tüm kedilerin biraz aç olmaları daha çok işimize yarar. lezzetli bir yiyeceği yerken birbirlerini görmeleri yine bu tanışmayı olumlayacaktır.

kediler için yaşam alanları çok mühimdir. hakim oldukları alanlara başka kedilerin gelişi onların hiç hoşuna gitmez. bu sebeple tüm bunları yapsanız bile aralarında mutlaka bir hakimiyet savaşı yaşanacak ve dominant olan aralarındaki tartışmalar sonrasında belirlenecektir. bu yaptıklarınız sadece bir nebze de olsa aralarında tartışmanın şiddetini azaltacaktır. tabi tamamen hiç sorun olmadan birbirlerine alışırlarsa ne mutlu ama genellikle sıkıntılar çıkıyor.

şöyle de iki kaynak sunayım;

https://www.hillspet.com.tr/cat-care/rou...
https://kedilibirhayat.com/2017/05/20/2-...

defilede podyuma çıkan kedi

istanbul'daki bir defilede podyuma çıkıp boy gösteren kedi. catwalk nedir, nasıl yapılır? mankenlere göstermiştir.

kedi sözlük birinci istanbul buluşması

kedicilerin sohbeti bitmez derler ya, buluşma aynen öyle oldu. ilk notum yer önerisi yapan yazarların zirveye katılmayışı. tüm yazarlar avrupa yakasından kadıköy'e gittik, anadolu yakasından bir yazar vardı. (düzeltme için teşekkürler) bu da bana ders oldu. bir sonraki zirve kesinlikle avrupa tarafında olacak kanaatindeyim.

önce makbiile ve nil ile buluştuk. nazım hikmet kültür merkezi'nde tek bir boş masa olmadığını görünce diğer katılacak arkaadaşlara uzak olmaması açısından aynı sokaktaki kibrit kutusu cafe'ye oturduk. gerçekten de kibrit kutusu kadar bir kafe. kafenin okuma odası çok eğlenceliydi. sigara ve içerideki masaların küçüklüğü sebebiyle dışarı oturduk, hemen akabinde jupican, calico ve arkadaşı (jacobo)da bize katıldılar. sözlük, kedi, köpek sohbetleri derken menevish geldi. 2 saat kadar sohbet ettik ki o kalktı yerine mücver geldi. yeni zirve planları yapıldı, havanın soğumasıyla üşümeye başladık ve 3 saatin sonunda yarım kalan sohbetlerimizi bir sonraki zirvede devam ettirmek adına ayrıldık. ilk zirvemiz 8 kişinin katılımıyla gayet eğlenceli geçti, katılan herkese çok teşekkür ediyorum.

kediyi özlemek

bu aslında karşılıklı. benim onları özlediğim kadar onlar da beni özlüyorlar.

gelin kediciler bir olalım

konu bana getirildiği için kedmin olarak format dışı entry girmem gerekiyor. normalde üstteki entrye cevap niteliğinde entry girilmemeli.

anne altından yavru başlığına girdiğim entrylere baktım. ilk entrymde anne altından yavru'nun ne anlama geldiğini tanımlamışım. alıntılanan sitenin de nasıl bir oluşum olduğunu tanımlamışım. ikinci entrymde de yazarın yazılan tüm entrylere cevap vermemesi gerektiğini belirtmişim. yine öncesinde format dışı olmaması için tanım yapmışım. burada da yasal olan bir konunun üzerine gidilmesinin amacını sorgulamışım.

kedi sözlük'te saygı sınırlarını aşmadığınız sürece, kişilere hakaret, karalama, aşığılama şeklinde ifadeler kullanmadığınız sürece entrylerinizi girebiliyorsunuz. sadece yasal ve hukuken aykırı olmayan bir konunun yasal değilmiş gibi gösterilmesi kedi sözlük'te yetkisi olan biri tarafından yapılamaz. yapıldığında da yetkisi alınabilir. burada da bir kusur görmüyorum.

son olarak kedi ücretli sahiplenilmiş olsun, ücretsiz sahiplenilmiş olsun, cins kedi yetiştiricisi olsun veya olmasın, kimsenin kedi sevgisini sorgulayacak hakkım veya hakkınız olduğunu düşünmüyorum. sokaklara çıkıp hayvan hakları için etkinliklere de katıldım, elimden geldiğince de bu mücadelenin içinde oldum. elim yettiğince de sokaktaki canlar için mama ve tedavi yardımlarında bulunuyorum. iş yerime gelen sokak hayvanlarını da her gün besliyorum. bu portalı da kedi sevenlerin bir araya gelip bilgi paylaşımı yapabilmesi için hayata geçirdim. kedi yetiştiriciliği de yapıyorum, kedilerimi sahiplendirmeden önce sahiplenecek aile ile evimde toplantı yapıyorum. kedinin özelliklerini, nasıl yaklaşılması gerektiği, nasıl bakılması gerektiği, aşıları ve parazit tedavileri hakkında detaylı bilgi veriyorum, hangi mamaların ve kumların kullanılması konusunda tavsiyelerde bulunuyorum. tırnak kesiminden kulak temizliğine kadar bildiğim her şeyi aktarıyorum. aile eğer benim içime sinmez ise yavrumu teslim etmiyorum. teslim ettiklerimi de sık sık sorup kontrol ediyorum, fotoğraflar istiyorum. böylelikle yavruların iyi olduğundan emin olup rahatlıyorum. zaman zaman yaşadıkları küçük problemler veya sormaları gereken bir konu olduğunda bana ulaşıyorlar.

kedi yetiştiriciliğiyle ilgili tüm belgelerim var, yasa dışı hiçbir etkinliğim yok. derneklerin, kuruluşların, kültür merkezlerinin düzenlediği seminer ve eğitimlere katılmaya devam ediyorum. kedilerimi en iyi şekilde nasıl mutlu edebilirimin peşindeyim. petshoplarla ilgili de söyleyeceklerim var. devlet tarafından maddeler halinde yapılması gerekenlerin hepsini biliyorum, uygunsuz olan bir durum gözlemlediğimde cimer üzerinden orman ve su işleri bakanlığı'na şikayette bulunuyorum. çünkü bu konuda devlet denetimleri yeterli değil.

velhasıl elimden geldiğince sorumluluklarımı yerine getiriyorum. buradaki tartışmalardan ziyade bu portalın kedicilere nasıl faydası olurun peşinde olmamız hepimiz için daha faydalı olur düşüncesindeyim.

kedi sözlük birinci istanbul buluşması

kedi sözlük yazarları olarak ilk buluşmamızı yapalım diyorum. 3 kasım 2018 cumartesi saat:18:00'de kadıköy'de buluşalım, tanışalım, sohbet edelim, sosyalleşelim istiyorum. kimler gelir? gelecek olan yazarlar bu başlıktan geleceklerini belirtirlerse sevinirim.

her yazarımız +1 kedici kişiyi (arkadaşını, sevgilisini, eşini, kardeşini vb.) buluşmaya getirebilir.

tarih: 3 kasım 2018
saat: 18:00
yer: kadıköy
mekan: kibrit kutusu cafe

katılanlar:

(bkz:pars)
(bkz:calico)
(bkz:menevish)
(bkz:jupican)
(bkz:nil)
(bkz:makbiile)
(bkz:jacobo)

kedili eve yeni bir kedi dahil etmek

yeni kedi diğer kedilerin olduğu eve kesinlikle direkt bırakılmamalı. öncelikle ayrı bir odaya alınıp yeni kedinin kokusunun diğer kediler tarafından algılanmasını sağlamak gerekiyor. yeni kedi minimum 1 hafta kadar ayrı odada kalmalı. sık sık odasını ziyaret ederek onu sevmeli, ilgilenmelisiniz. aynı kıyafetlerle ve ellerinizi yıkamadan diğer kedilerinizi de sevin. bu onların arasındaki koku bağını sizin üzerinizden alarak olumlayacaklardır.

1 hafta süreçten sonra tüm kedilerin birbirlerini uzaktan da olsa göreceği şekilde en sevdikleri mamaları verin. yemek yerken bir yandan da birbirlerini görecekler . tüm kedilerin biraz aç olmaları daha çok işimize yarar. lezzetli bir yiyeceği yerken birbirlerini görmeleri yine bu tanışmayı olumlayacaktır.

kediler için yaşam alanları çok mühimdir. hakim oldukları alanlara başka kedilerin gelişi onların hiç hoşuna gitmez. bu sebeple tüm bunları yapsanız bile aralarında mutlaka bir hakimiyet savaşı yaşanacak ve dominant olan aralarındaki tartışmalar sonrasında belirlenecektir. bu yaptıklarınız sadece bir nebze de olsa aralarında tartışmanın şiddetini azaltacaktır. tabi tamamen hiç sorun olmadan birbirlerine alışırlarsa ne mutlu ama genellikle sıkıntılar çıkıyor.

şöyle de iki kaynak sunayım;

https://www.hillspet.com.tr/cat-care/rou...
https://kedilibirhayat.com/2017/05/20/2-...

anne altından yavru

yavru dediğiniz şey anne altından olur, baba altından hiç görmedim şimdiye kadar. başlık başka, tartışma konusu başka. ilk entryde başlık açılırken başka konulara iğneleme yapınca başlığın içeriği de değişmiş. ısırmaya kalktığınız her an ısırılmaya da hazır olacaksınız.

açtığınız başlığa tekrar tekrar entry girme ihtiyacınızın doğma sebebi nedir? ilk entryde yaptığınız tanım yetersiz mi kaldı? ilk entrydeki ironilere sağlam zeminli kulp bulamamanızdan mı kaynaklanıyor? sizinkiler sitem değil, düpedüz yargılama! ücretli kedi sahiplenenler neden sizi bu kadar rahatsız ediyor? sizden mi aldılar parayı?

anne altından yavru

evcilkedim.com'da yuva aranıyor ilanlarına da yer veriliyor. fakat dikkat çeken ilk nokta yetiştiricilerin ilanları, site de zaten bilinçli yetiştiricileri destekleyen bir portal, mama indirimleri sağlıyorlar örneğin, ben de %20 oranında indirimli alıyorum mamalarımı. ayrıca yetiştiriciler petshop değiller, bu siteler vasıtayla bebeklerine yeni yuvalar buluyorlar. anne altından yavru, ev ortamında büyüyen ve petshop olmayan kedi yetiştiricilerinin sahiplendirdiği yavrular anlamına geliyor. annesinden 2-3 ay boyunca süt almayan yavruyu hiçbir yetiştirici başka birine sahiplendirmez merak etmeyin. tanıdığım tüm yetiştiriciler de kedilerine gözleri gibi bakıyorlar, çok net destekliyorum ırkları koruyan ve hakkını vererek sağlıklı bebekleri dünyaya getiren yetiştiricileri. kedi sahiplenmek isteyen birçok kişi kedinin anne babasını görmek istiyor, dünya federasyonlarına kayıtlı olup olmadıklarını soruyor, hangi federasyondan şecere belgesine sahip olduğu soruyor, 4 kuşak geriye doğru soy ağacını görmek istiyor. insanların seçimlerine, tercihlerine saygı duyduğumuz sürece sorun çıkmaz. karşı olanlar da ırk kedi aramak alma hevesi içine girmek yerine sokaktaki kedileri sahiplenebilirler elbette.

kısırlaştırma düşmanları

benim düşüncem hemen yapılmamalı. bir kaç kez anne baba olmaya hakları yok mu? doğurganlık ve çiftleşme yeteneğini çok acilmiş gibi hemen ellerinden almak bana da doğru gelmiyor. erkek kedilerin koku bırakma durumlarından dolayı anlayabiliyorum da dişilerin çok acil değil diye düşünüyorum. onlar da bebeklerini sevsin, emzirsin, onlarla oynasın, kızgınlığa girsin, çiftleşsin.

parayla kedi almak

her güzelliğin bir bedeli var.

pro plan

purina'nın türkiye'deki en popüler markası. çok da kalitelidir açıkçası.