kedinin ip yutması
çok dikkat edilmeli bu duruma çünkü, bundan yirmi gün önce bir tanıdığımın oğlu paşa, yarım metreden daha uzunca bir ipi yutup dışkılama ya da kusma yoluyla çıkaramadığı için ameliyata alındı ve hayatını kaybetti maalesef... onlar hiç büyümeyen bebekler ve böyle ip, tel, lastik, kağıt, naylon gibi birçok şeye fazla meraklılar, aman dikkat...
en çok üç kedi
her eve en az üç kedi olması gereken başlık. evimin içinde altı taneler, mutluyuz, huzurluyuz ama işi aslı, bu durum madden ve manen tamamen imkan meselesi.
kediye adı dışında seslenmek
annemmmm, ömrümmmm, yavrummm ay bu sıpayı kim doğurmuş, ben mi doğurmuşum bu güzel çocukları diye seslendikçe hem ailem, hem kedilerim bana uzaylı görmüş gibi bakakalıyorlar ve hayır, sen sadece cici annemizsin abartma olayı dercesine pati atıp uzaklaşıyorlar.
adore kedi evi
sadece bir tane edinebildiğimiz için, dört yıldır hem kendim hem de arkadaş çevreme aldırıyorum ve ihtiyaç sahibi kediciklere gönderiyorum fakat bu sene stoklar hızlı tükenmiş, bu durum da ayrı bir sevindiriyor insanı çünkü anlaşılan o ki, kediciler çoğalıyor.
kedi sözlük birinci ankara buluşması
bir aksilik yaşamazsam, katılmayı ve sevgili kedici dostlarla tanışmayı çok istiyorum.
kedilerin yediği enteresan yiyecekler
oğlum maviş siyah zeytin delisi, kızım ipek ise tam bir tatlı canavarı. elimizde gördükleri anda üzerimize atlıyorlar yemek için fakat, sağlıkları açısından tehlikeli besinler olduğundan yemelerine izin vermiyoruz.
black friday
kendime 400 liralık kıytırık bir montu paraya kıyıp alamadığım, kedilerime iki bin liraları hiç düşünmeden, mama almak için gömdüğüm gündür...
ceyda torun
hem istanbul'u hem kedileri sevdiren belgesel. gönül istiyor ki, sokaklarımızın asıl sakinlerine karşı, insanlık daha duyarlı ve vicdanlı olsa, tüm hayvan dostlarımız böyle mutlu yaşasa...
tarkan özçetin
kardeşimin, kaza sonucu hayatını kaybeden yavru kedisini kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapan, ayrıca 2014 yılında umut kedinin yaşama tutunmasını sağlayan, kedilerle ilgilendiği her anda, onlara nasıl sevgi ile yaklaştığını hissedebileceğiniz, güzel yürekli, vicdanlı insan diye tanımlarım kendilerini.
kedi nanesi
kedi otu yahut kedi nanesi olarak, piyasada satılan top şeklinde formları var ki, evin en asabi haylazının önüne koyduğum zaman bile iki yalanıp mutluluktan sevgi pıtırcığına dönüşüyor. huysuz kedileri sakinleştirmek için oldukça etkili.
yılan seven insan
sene bilmem kaç, gazi üniversitesi canlı hayvan sergisi diye birşey açıldı (şimdiki aklımla kafese tıkılmış hayvanları görmek için tabiki gitmezdim) birkaç arkadaş gittik, alan çok kalabalık ve cam bir fanusa konmuş toraman bir kobra.
başladım büyülenmiş gibi onun hareketlerini izlemeye ve sahibi olacak delikanlı kişisinin dikkatini çekmiş olmalı ki, dokunmak ister misin çıkarayım kafesten, korkma zehri alındı dedi, anlık bir şok sonrası cılız bir sesle oluuur dedim ve çıkarıp boynuma dolamasıyla alandaki herkesin, arkadaşlarım dahil, çığlık çığlığa dışarı kaçışması bir oldu...
o an biraz korkuyla karışık büyülenmiştim ve onun buzdolabı hissi veren soğuk derisi ve muazzam desenleri hayretler içinde kalmama neden olmuştu...
söyleyebileceğim tek şey hayranım kendilerine...
iguna, kertenkele, yılan ve benzerleri gerçekten müthiş canlılar, kıyamam hiç birine, fakat tabiki bırakalım onlar vahşi doğalarında, özgür ve mutlu yaşasınlar.
uyuyan kedi
uyuyan güzelden bile daha güzel bişeydir o, hele bir de kucağında uyumuşsa, felç gelir eline, koluna, bacağına yine de kıyamazsın uyandırmaya (kalp kalp kalp)
satınalmasahiplen
evet ne diyorduk, satın alma, sahiplen...kimsesize, muhtaca ana ol, baba ol, can yoldaşı, hayat arkadaşı ol.
kısırlaştırma düşmanları
yok hocam. bilmezler, anlamazlar ki, doğası derler, analığı, babalığı tatsın derler, doğursun, bebeklerin yuvaları hazır derler... aslında bu kişileri şöööle enselerinden yakalayıp, sokaklara, sahalara sokmak lazım ki görsünler, anlasınlar o garibanların kısacık ömürlerinde, şu dünyada çektiklerini...
yazarların kedilerinin isimleri
annesi olduklarım:
masal, maya, yaman, ipek, arya, maviş
teyzesi olduklarım:
fatoş, lokum, nuriş, ponçik, şakir, füme
bakımını üstlendiklerim (cici annesi olduklarım):
paşa, gece, ışık, benek, zehra, escobar, bıdık, eylül, düğme, arven, nazlı, anka ve isimsiz 14 minnak daha...
kedisiz ev
kedisiz ev kombisiz ev ve hatta güneş girmeyen ev gibidir, soğuktur, iticidir. o evde, ruhları hep üşüyen ve gülmeyi unutmuş, somurtuk insanlar vardır.
11-25 kasım 2018 hayvan hakları yasa tasarısı protestoları
ankara 11 kasım 2018 pazar günü saat iki de ulus atatürk heykeli önünde, canlarımız için tek ses, tek yürek olacağız.
sözlük yazarlarının kedilerini paylaşıyoruz kampanyası
sözlüğe her girişimde, minnakların fotoğraflarına bakmalara, beğenmelere doyamadığım bölüm.
gelin kediciler bir olalım
haydi olalım, ama kedici diye sınırlamayıp hayvanların gözünden bakalım ülkemize ve geçtiğimiz dönem kadük olan ve şuan tüm hayvanlarımızın hayatını kapsayan yasa tasarısı için ankara da pazar günü saat iki de ulus heykeli önünde hep beraber, birlik olalım mesela...diğer illerde eş zamanlı yapılacak bu basın açıklamalarına kendi yaşadıkları illerden destek versinler mesela... çünkü hayat bir ve bütün ve yaşadığımız bu dünyayı güzelleştiren en masum canlılar onlar.
sonradan kedici olmak
durum aslında şöyle ki, insanın üçüncü gözü ne zaman açılır, işte o zaman bir kedici, doğa sever olur. şanslıyım ki, bebektim köpeğim vardı, çocuktum kedim vardı, gençtim kargam, kaplumbağam vardı... onlar hayatımda iyi ki varlar ve bundan sonra da, ömrüm yettiğince hep olacaklar.