en az üç kedi
                                    
                                                                
                                    
                        kedicilerin mottosu.

 
                                    
                                    
                        ey tanrım bana 3 tane
3 de yetmez  5 tane
5 de yetmez 7 tane 
ver ver ver ver 
ver allahım ver.
                        
                        
                        
                     
                                    
                        dünyaya güzellik gelmesi için kedi nüfusunun insanlardan hızlı artması şart olduğundan son derece gerekli mottodur.
                        
                        
                        
                     
                                    
                        hanım. yıldız kenter ve eşref kolçak lı harika film. ağlatır..
                        
                        
                        
                     
                                    
                        3+1 evde beş kedili bir yaşamı alnımın akıyla becerememiştim ben.
eziyet çekmeye başlamışlardı, çünkü bir türlü alan hiyerarşisi oturmamıştı bizde.
mutsuz oldukları çok belliydi maalesef, bizde.
ikiye düşmek mecburiyetinde kaldık.
sonrasında öğrendiğimize göre sahiplendirmek zorunda kaldıklarımız, gittikleri evde tek kedi oldukları için özgüven geliştirmeleri çok hızlı olmuş.
                        
                        
                        
                     
                                    
                                    
                        bende istiyorum 2 veya 3 kedi
ama evdeki canavar asla izin vermez
sokaktan bulup sahiplendirene kadar 
misafir ettiğim yavru kedilerle 
ayrı odalarda tutum hep
                        
                        
                        
                     
                                    
                        buradan itiraf ediyorum, halim içler acısı. 4 kız , 2 oğlan anası olarak; mamasıydı, kumuydu, oyuncağı, aşısı, vitamini, ödülü, yatağı, tırmalama tahtası, kısırlaştırma operasyonları, bıdısı dıdısı şeklinde liste uzayıp giderken ve evde kullanılabilir durumda tek bir eşya bırakmamışlarken; ‘allah rızkını verir, her çocuk rızkıyla gelir’ diyerek, fakirliğime bakmadan bu kadar evlat edinip, sonrasında ‘bakacağın kadar çocuk yap’ argümanını düstur edinmiş bulunmaktayım.
yukarıdaki cümleleri kuran beyin’di, bunları duyan kalp dedi ki: dünya bir yana, mis kokulu tüy yumaklarım benim yanıma, hatta al eve bi tane minnak daha…
                        
                        
                        
                     
                                    
                        biraz bencilim bu konuda. bir ara iki kedim vardı, anne-kız, birbirleriyle takılıp beni hiç iplemediler. mama, su veren, kum temizleyen köle muamelesi gördüm sözlük. aşılar, kısırlaştırma ameliyatları, mama, kum parasını dert etmedim ama ilgi görmemek beni üzüyordu. evde kedi var mı yok mu belli değildi, duygusal manada... sonra birinin evden gitmesi durumu oldu ( boşanınca çocukları paylaştık)...
kalan benim esas kedimle anında gene eski günlerdeki gibi bir  muhabbet bir muhabbet sormayın.
kedim olduğunu anladım, hissettim. "çok kedi hiç kedidir" derdi bir arkadaşım, doğruluk payı varmış...