missgaia

Durum: 143 - 0 - 0 - 0 - 15.11.2019 01:35

Puan: 4530 - Minnak Kedici

7 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazarkedi.

Kediler, doğanın başyapıtıdır. (Leonardo da Vinci)
  • /
  • 8

kucağa aldırmayan kedi

küçük canavarınız, sevmek, sevilmek, kucağınıza atlamak, göbeğini kaşıtmak gibi durumların yer ve zamanını kendisi tayin eder, bunu siz yapamazsınız, hatta birçoğu vıcık vıcık ilişki durumlarından nefret eder ve gereksiz samimiyete izin vermez.(istisnalar hariç)
iyisi mi yüzünüze, gözünüze okkalı bir tırmık yemek istemiyorsanız, o istemeden kucağınıza falan almaya çalışmayın, dikkat edin, o da sizi hiç kucağına almaya çalışmıyordur zaten.

yazarlardan ev yapımı mama tarifleri

ishal olan minnaklar için, tecrübeyle sabit ve etkili bir tarif vereyim:
bir miktar haşlanmış tavuk (ben but kısımlarını tercih ediyorum) , ufak 1 çay bardağına yakın haşlanmış pirinç ve büyüklüğüne göre 1-1,5 adet haşlanmış patates.
ayrı kaplarda haşladığımız bu üçlüyü, aynı kapta birleştiriyoruz ve üzerine 3-4 yemek kaşığı tavuk suyu ilave ederek blender yardımıyla püre haline getiriyoruz.
biraz damaklarına yapışsa da, afiyetle yiyorlar ve gerçekten işe yarıyor.
tabii bu arada klinik desteğini de ihmal etmemek gerekir ki, kliniğe aldırdığım her vaka için bile bu tarifi hazırlar ve götürüp yediririm. şifa olsun.

tanımadığınız birisinin kedici olduğunu anlama yolları

aşağıda yazılanlar, kedici kadınlar içindir:
1. çantada mama
2. tüy toplama rulosu yahut koli bandı
3. kıyafetlerde ne kadar temizlerse temizlesin, gözden kaçan birkaç kedi kılı
4. el, kol, bacak, boyun gibi vücudun bilimum yerlerinde dikkat çeken çizikler
5. genelde tırnaklar kısa ve ojesiz
6. nazik, naif, kırılgan
7. yüzüne baktığınızda, insanın içini ısıtan
8. güler yüzlü, samimi
9. konuşmaya başladığınızda, saatlerce susmadan kediler hakkında konuşabilen
10.ses tonu, tıpkı bir kediyle konuşurcasına sempatik
velhasıl güzel insanlardır onlar, üzmeyelim kedici kadınları...

kedili sözler

hayatta, bir kedi tarafından karşılanmaktan daha fazla, insanın içini ısıtan çok az şey vardır.
(tay hohoff)

kedi sözlük yazarlarının yaşadıkları şehirler

ankara'da, ankara'lı bir kedici kadın.

parayla kedi almak

almadı.
almıyordu.
almayacaktı.
çünkü; bir canlıya ırk,tür,cins ayrımcılığı yapmak ve para karşılığı alıp satmak, etik gelmiyordu.

ünlü kediler

kendileri ankara'mızın ünlüleridir:
meclis kulisi ve bahçesinde hayatını devam ettiren ve vekiller tarafından 'kulis' adı verilen kedicik.
bir psikopat tarafından işkenceye maruz kalan ve cat hospital'da yaşamını sürdüren güzeller güzeli 'umut' kedi.

en az üç kedi

buradan itiraf ediyorum, halim içler acısı. 4 kız , 2 oğlan anası olarak; mamasıydı, kumuydu, oyuncağı, aşısı, vitamini, ödülü, yatağı, tırmalama tahtası, kısırlaştırma operasyonları, bıdısı dıdısı şeklinde liste uzayıp giderken ve evde kullanılabilir durumda tek bir eşya bırakmamışlarken; ‘allah rızkını verir, her çocuk rızkıyla gelir’ diyerek, fakirliğime bakmadan bu kadar evlat edinip, sonrasında ‘bakacağın kadar çocuk yap’ argümanını düstur edinmiş bulunmaktayım.

yukarıdaki cümleleri kuran beyin’di, bunları duyan kalp dedi ki: dünya bir yana, mis kokulu tüy yumaklarım benim yanıma, hatta al eve bi tane minnak daha…

kedilerde tüy sorunsalı

kedilerinizi traş ettirmeyiniz, yıkamayınız. onun için yapabileceğiniz en iyi şey, kaliteli bir tarak alarak haftada iki, üç tüylerini taramak, hımmm bunu yapıyorsunuz ve tüyleri dökülmeye devam mı ediyor, edecek tabiki bizlerinde tüm vücut kılları dökülmeye devam ediyor, unutmayınız.

4 ekim hayvanları koruma günü

ülkemizde bunca vahşet yaşanırken, bu günün bir anlam ve önemi var mı gerçekten. (kesilen kediler, zehirlenen köpekler vs.)
bizler istesek de istemesek de, türlerin yaşam hakkına saygı duymayı ve doğal yaşam alanı bırakmadığımız gibi, hiçbir yere sığdıramadığımız bu canlılarla beraber, insanca yaşamayı öğrenmek durumundayız.
buradan ve sesimin duyulduğu her yerden ifade etmek isterim ki, tüm yerel yönetimler, etkili ve yetkili tüm kurum ve kuruluşlar...
mevcut yasada gerekli düzenlemeler acilen yapılmalı, hayvanlar mal değil can olarak görülmeli ve tck kapsamına alınarak alt sınırı üç yıldan başlayan hapis cezası verilmeli, ayrıca belediyelerin de ceza kapsamına alınarak orman su müdürlüklerinin belediyeler üzerinde yaptırımı olmalıdır.
unutmayalım ki hayvanla başlayan bu eziyetler ve sapık zihniyetlerin zulümleri, sonrasında çocuk ve kadına uzanmaktalar ve talep ettiğimiz bu yaptırımlarla da aslında yine hayvanların haşam haklarına saygı duyanlar olarak, insan hayatının korunmasını talep ediyoruz.
kötülüğü, zulmü yapanın, yanına kar kaldı devrini kapatalım artık.
kutlu olsun 4 ekim.

kedi tribi

şiddetlidir, pistir ama bütün bu huysuzluğu, uyuyup uyanana kadardır. sonrasında o melek, sen mutluluktan kelebek...

eğitimli kediler

kedileri bizler eğitemeyiz sevgili dostlar, tam tersi kediler biz insanoğlunu eğitir, en tatlı uykunda, kalk bana yatak odasının kapısını aç der (gecenin üçü) açarsın, bu su pis, içmem der değiştirirsin, mamasını beğenmez (ben şimdi bunu mu yiyeceğim diye, başlar mama kabını örtmeye) tazelersin, uykunun en tatlı anında, onun avlanma vakti gelir, sağ kalabilmek için yorganın en içine gizlenirsin, kumunda ufacık bir pislik varsa, seni yatağının üzerine işemekle tehdit eder, temizlersin...
en önemlisi ise o sana yaklaşıp kendini sevdirmek istemiyorsa kii, sıkıysa sev bakalım (herbiyerin tırmık, çizik) sevemezsin, çünkü sorar ertesi gün tüm eş dost arkadaşların,neden böyle elin kolun, yoksa sen mazoşist falan mısın diye.
kısacası ben onların eğitilemeyeceğini ve bizlerin o dehşetengiz minnakların kölesi olduğumuzu yıllarrr, yıllar öncesinden öğrenmiş bulunmaktayım.

yazarların kedi kumu tercihleri

bentonit ince taneli tercih ediyorum. ever clean oldukça başarılı fakat, fiyatlarına bakılacak olursa, evinde birden fazla paticanla yaşayanlar için fazla pahalı.
vancat ve sanicat kullanıyorum ve fiyat performans olarak değerlendirirsek, çocuklar mutlu, cüzdanım mutlu.

kimleri kedici yaptınız

övünmek gibi olmasın, ma aile doğuştan kediciyiz. eee hal böyle olunca sülalenin yarıdan çoğu, arkadaşlar, mahallemizin bir kısmı ister istemez kedici olmak durumunda kaldılar. kedici olma konusunda direnç gösterenleri ise, birtakım baskı, şiddet ve zulüm yöntemleriyle dize getirip kedici yaptığımız doğrudur.

kedilerin küçük şifacılar olması

uzun zamandır merak ettiğim konulardan biri, kediler hayatlarımıza giren birer küçük şifacı mıdır gerçekten.

kedili şiirler

tablo

kedi kadının yanındaydı,
kadın gecenin yanındaydı.

kedi gitti geceye değdi,
karardı,
döndü kadına değdi.

bir kadın portresi belirdi;
elinde siyah bir gül vardı,
kucağında kırmızı bir kedi.

özdemir asaf

yazarların kedi maması tercihleri

çocuklarımın hepsi, hayatımıza ciddi sağlık problemleriyle girdikleri için bu konuyu elimden geldiğince araştırdım ve kuru mama olarak ilk bebeklik dönemlerinde (bkz:royal canin baby cat) ile besledim, ergenlik dönemine geçişte (bkz:acana) ile devam ettim ve kısırlaştırma operasyonları gerçekleştikten sonra (bkz:royal canin fit32) kullanmaya başladık.
tabi bu arada haftada bir haşlanmış yumurta, haşlanmış ciğer, kemiksiz tavuk, yoğurt ve kefir, ton balığı ve yaş mama olarak da yine royal canin ve gourmet çeşitlerini tercih ediyorum ve yine yaş mamalarının içine haftada bir bıldırcın yumurtası ekliyorum bayılıyor, minik seri katillerim.
yani kısaca özetleyecek olursak, ana yüreği işte, yemedim yedirdim, giymedim giydirdim.

missgaia

çaylağım,eziğim, çölde küçücük bir kum tanesiyim ben, derken bir baktım ki yazar oluşum. bir gün, tüm gezegenin kedici olması temennisiyle, hoş buldum efendim, çok hoş buldum.

sokak kedilerini beslemek

çantanda her daim onlar için mama bulundurmak demek, fakat ne yalan söyleyeyim arada ığöğğğhg mama vermeyin şunlara diyen çatlak sesler çıkınca, ağzına kürekle vurası geliyor insanın.

yazarların kedilerden sonra en çok sevdiği hayvan

kedi, köpek, kuş,fil, keçi, inek, maymun, eşek, fare, at...bitmez bu liste, kısaca eklem bacaklılar hariç (burada yazar, tür ayrımcılığından linç edilme olasılığını unutmuştu) hepsi candır, iyi ki vardır.
  • /
  • 8

kedi sahiplenenlerin sıklıkla yaptıkları hatalar

yavru kediyi sokaktan annesinin yanından alıp, "biraz büyüsün sonra yine salarım" demeleri. kedi 5-6 aylık olunca "artık büyüdü kendini kurtardı, sokağa salabilirim" demeleri. bu kedilere yapılan en büyük kötülük. sokak yaşantısını öğrenemedikleri için sokağa koyduğunuz an sudan çıkmış balık gibi oluyorlar. bir köpeği arkadaş sanıyorlar ama köpek parçalıyor. insanları arkadaş sanıyorlar ama tekme yiyorlar, otoyolları tehlikesiz sanıyorlar ama arabalar eziyor. yapmayın!

kedi sahiplenenlerin sıklıkla yaptıkları hatalar

benim gördüğüm en sık yapılan hata kediyi yıkamak. nasıl anlatsak, nasıl laf anlatmayı becersek hiç bilemiyorum ama kedi yıkanmaz, zaten kendini yalayan tertemiz bir hayvan, dengesini şaşırtmayın şunların dedik dedik ama dinletemedik bir türlü. kızım 4 yaşında, ne yolculuklar, ne hayvan hastaneleri atlattı ama tek bir defa bile yıkanmasına rağmen gerçekten yeni doğan bebek gibi süt kokuyor. çok ekstrem durumlar dışında kedileri yıkamayı çok yanlış buluyorum.

satınalmasahiplen

satın al ma, sahiplen me,
evlat edin...

satınalmasahiplen

hayatımızdaki eş, dost, arkadaş, aile üyesi vs. için nasıl para ödemiyorsak, ailemizden bir parça olan bir can için de para ödememeliyiz bence. insan ticaretine nasıl karşıysam kedi, köpek, vs. ticaretine de karşıyım. cins hayvan dileyenlere barınakta ve dahi sokakta bile terk edilmiş cinsleri bulabileceklerini de hatırlatmak isterim. muhtaç bir cana umut olmak kadar güzel şey yoktur, o yüzden tabii ki #satınalmasahiplen

satınalmasahiplen

tüm gerçek hayvanseverlerin mottosu. petshop gerçeğinin, hayvan ticaretinin, gümrüklerde yapılan kedi- köpek ihalelerinin ve de en önemlisi türkiye' deki sokak hayvanlarının durumunun farkında her insanın yapması gerekendir. satın almayın sahiplenin.

kedilerin balkondan düşmesi sorunsalı

kedilerimi başka bir odaya koymadan odaları havalandıramama sebebimdir. evimiz birinci katta olmasına ve bizimkilerin dışarıda hiç gözü olmamasına rağmen bu işe azami dikkat ediyoruz.

kedilerin balkondan düşmesi sorunsalı

tüm pencerelerimizde sineklik var ona rağmen tırmandığını görünce kilit şeklindeki korumalardan taktık. pencere kafasının sığmayacağı kadar açılıyor. balkona çıkarmayı denemem bile çünkü her uçan şeyi kovalamaya çalışıyor. pencerede veya balkonda kontrollü duracağını sanmıyorum çünkü gözü dönüyor bir şeyleri kovalarken. bir kuşun peşinden giderken aman burası yüksekmiş dikkatli olayım diye düşüneceğini sanmıyorum o an. veterinerler balkondan düşen kedilerle karşılaşıyor sürekli. birazcık fedakarlık ile canlarımızın başına kötü şeyler gelmesini önleyebiliriz diye düşünüyorum. önlem almak, kedi teli veya sineklik veya korumalık taktırmak, ille balkona çıkaracaksanız da tasma ile çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. yeter ki onların başına kötü şeyler gelmesin.

balık yemeyen kedi

sen kedisin kendine gel ve ye şu balığı dediğim minnoş leo’mdur. hayır yani yemen için kalktım yaş mama yapıp içine kattım yine yemedi sıpa.

adalardaki at ölümleri

son yıllarda hayvanlara göz göre göre yapılan en bilindik eziyet adalardaki faytonlarda çalıştırılan atlar. faytona binme atlar ölüyor inisiyatifi de 2014 yılında resmi kayıtlarda 1 yılda 400 atın öldüğü ve yıl 2018 olduğunda bu sayının iki katı atın öldüğünü açıklamışlar. adalardaki faytonlar yasaklanmadıkça da bu ölümler devam edecek gibi görünüyor.

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/20...

hayvana yapılan eziyeti video kayda alan insan

amaç ne burda gerçekten? sosyal medya hayvanlara yapilan eziyetlerin videolariyla dolu. tamam insanlarin görüp farkina varmasini bende destekliyorum. hatta bakamam diyenlere çok kızıyorum bakilmamasi hayvanlarin o acıyı yaşamadığı anlamina gelmiyor.

benim anlamadigim nasil bir vicdan varki sadece kayıt yapabiliyorlar ben olsam müdahele ederim ya kurtarırım direk bir an bile zaman kaybetmem. hadi çektin diyelim son durumuyla ilgili de bilgi ver bari ozaman ama o da yok. nasil sadece çekip sonra geçip gidebiliyorlar benim aklım almıyor.

Toplam entry sayısı: 143

28 nisan hayvan hakları büyük ankara mitingi

tarih 28.04.2019
saat 13:00
yer ulus atatürk heykel önü
katledilen, şiddet gören, bir lokma yemek uğruna canlarını veren hayvanlarımız için söyleyeceklerimiz var.
insan vicdanı kadar insandır, yaşam hakkına saygı duyan tüm vicdanlı dostları bekliyoruz

en az üç kedi

buradan itiraf ediyorum, halim içler acısı. 4 kız , 2 oğlan anası olarak; mamasıydı, kumuydu, oyuncağı, aşısı, vitamini, ödülü, yatağı, tırmalama tahtası, kısırlaştırma operasyonları, bıdısı dıdısı şeklinde liste uzayıp giderken ve evde kullanılabilir durumda tek bir eşya bırakmamışlarken; ‘allah rızkını verir, her çocuk rızkıyla gelir’ diyerek, fakirliğime bakmadan bu kadar evlat edinip, sonrasında ‘bakacağın kadar çocuk yap’ argümanını düstur edinmiş bulunmaktayım.

yukarıdaki cümleleri kuran beyin’di, bunları duyan kalp dedi ki: dünya bir yana, mis kokulu tüy yumaklarım benim yanıma, hatta al eve bi tane minnak daha…

28 nisan hayvan hakları büyük ankara mitingi



hayvana şiddet, kabahat değil suçtur! kötü davrananlar potansiyel değil! suçludur! suça ortak olma! unutma bugün ona, yarın sana...
#28nisanbüyükankaramitingi

felçli engelli kediler

iki gözü kör bir kedinin dünyası oldun mu hiç...onun gözlerinden baktın mı hayata...evet bakıyorum, adı ışık, nurla dolsun ömrü...uzun ve mutlu olsun hayatı...

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

gerçekten gönlü ve kalbi ile ''can'' seven, bırakın cins kedi düşmanlığını bu dünyada yaşayan ve nefes alan hiçbir canlıya sevgisizlik beslemez... fakat ülkemizde ve dünyada sırf insanlara, fiziksel özellikleri ve görüntüleri daha çekici geldiği için yok soyu sopu, yedi düveli, seceresi diyerek, o masumların bu özelliklerini genetik deformasyon sonucu elde ettikleri ve sırf para uğruna bu korkunç pazarın içinde yer aldıkları göz ardı ediliyorsa, o zaman böyle tipler kedici yahut kedi sever olmuyor bence, sadece kendi cins hayvanını sever oluyor zannımca... binbir güçlükte yaşam mücadelesi veren ''safkan'' tekirlerim bir lokma için can verirken, üretim mağduru garibanları koyun dolly gibi kopyala yapıştır, başına da bin dolarlar koyarak satışa çıkar durumu etik gelmiyor bana açıkçası...
ohhh ne döktüm içimi, haydi gelsin eksiler şimdi.

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

gerçekten gönlü ve kalbi ile ''can'' seven, bırakın cins kedi düşmanlığını bu dünyada yaşayan ve nefes alan hiçbir canlıya sevgisizlik beslemez... fakat ülkemizde ve dünyada sırf insanlara, fiziksel özellikleri ve görüntüleri daha çekici geldiği için yok soyu sopu, yedi düveli, seceresi diyerek, o masumların bu özelliklerini genetik deformasyon sonucu elde ettikleri ve sırf para uğruna bu korkunç pazarın içinde yer aldıkları göz ardı ediliyorsa, o zaman böyle tipler kedici yahut kedi sever olmuyor bence, sadece kendi cins hayvanını sever oluyor zannımca... binbir güçlükte yaşam mücadelesi veren ''safkan'' tekirlerim bir lokma için can verirken, üretim mağduru garibanları koyun dolly gibi kopyala yapıştır, başına da bin dolarlar koyarak satışa çıkar durumu etik gelmiyor bana açıkçası...
ohhh ne döktüm içimi, haydi gelsin eksiler şimdi.

28 nisan hayvan hakları büyük ankara mitingi

tarih 28.04.2019
saat 13:00
yer ulus atatürk heykel önü
katledilen, şiddet gören, bir lokma yemek uğruna canlarını veren hayvanlarımız için söyleyeceklerimiz var.
insan vicdanı kadar insandır, yaşam hakkına saygı duyan tüm vicdanlı dostları bekliyoruz

tanımadığınız birisinin kedici olduğunu anlama yolları

aşağıda yazılanlar, kedici kadınlar içindir:
1. çantada mama
2. tüy toplama rulosu yahut koli bandı
3. kıyafetlerde ne kadar temizlerse temizlesin, gözden kaçan birkaç kedi kılı
4. el, kol, bacak, boyun gibi vücudun bilimum yerlerinde dikkat çeken çizikler
5. genelde tırnaklar kısa ve ojesiz
6. nazik, naif, kırılgan
7. yüzüne baktığınızda, insanın içini ısıtan
8. güler yüzlü, samimi
9. konuşmaya başladığınızda, saatlerce susmadan kediler hakkında konuşabilen
10.ses tonu, tıpkı bir kediyle konuşurcasına sempatik
velhasıl güzel insanlardır onlar, üzmeyelim kedici kadınları...

ekşi sözlük'ün kedi sözlük'ten korkması

eyyyy ekşi sözlük, sen buradaki, yüreği canlı sevgisi dolu insanlardan korkma, asıl kendi yazarların arasında, bir hayvana nasıl eziyet edileceğini anlatan, ruh hastası, sapık yazarlarını uçur.

4 ekim hayvanları koruma günü

ülkemizde bunca vahşet yaşanırken, bu günün bir anlam ve önemi var mı gerçekten. (kesilen kediler, zehirlenen köpekler vs.)
bizler istesek de istemesek de, türlerin yaşam hakkına saygı duymayı ve doğal yaşam alanı bırakmadığımız gibi, hiçbir yere sığdıramadığımız bu canlılarla beraber, insanca yaşamayı öğrenmek durumundayız.
buradan ve sesimin duyulduğu her yerden ifade etmek isterim ki, tüm yerel yönetimler, etkili ve yetkili tüm kurum ve kuruluşlar...
mevcut yasada gerekli düzenlemeler acilen yapılmalı, hayvanlar mal değil can olarak görülmeli ve tck kapsamına alınarak alt sınırı üç yıldan başlayan hapis cezası verilmeli, ayrıca belediyelerin de ceza kapsamına alınarak orman su müdürlüklerinin belediyeler üzerinde yaptırımı olmalıdır.
unutmayalım ki hayvanla başlayan bu eziyetler ve sapık zihniyetlerin zulümleri, sonrasında çocuk ve kadına uzanmaktalar ve talep ettiğimiz bu yaptırımlarla da aslında yine hayvanların haşam haklarına saygı duyanlar olarak, insan hayatının korunmasını talep ediyoruz.
kötülüğü, zulmü yapanın, yanına kar kaldı devrini kapatalım artık.
kutlu olsun 4 ekim.

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

gerçekten gönlü ve kalbi ile ''can'' seven, bırakın cins kedi düşmanlığını bu dünyada yaşayan ve nefes alan hiçbir canlıya sevgisizlik beslemez... fakat ülkemizde ve dünyada sırf insanlara, fiziksel özellikleri ve görüntüleri daha çekici geldiği için yok soyu sopu, yedi düveli, seceresi diyerek, o masumların bu özelliklerini genetik deformasyon sonucu elde ettikleri ve sırf para uğruna bu korkunç pazarın içinde yer aldıkları göz ardı ediliyorsa, o zaman böyle tipler kedici yahut kedi sever olmuyor bence, sadece kendi cins hayvanını sever oluyor zannımca... binbir güçlükte yaşam mücadelesi veren ''safkan'' tekirlerim bir lokma için can verirken, üretim mağduru garibanları koyun dolly gibi kopyala yapıştır, başına da bin dolarlar koyarak satışa çıkar durumu etik gelmiyor bana açıkçası...
ohhh ne döktüm içimi, haydi gelsin eksiler şimdi.

kediyle otobüs yolculuğu

empati gerekliliği doğuran durum, bırakın saatlerce bir bagaj içinde kalmayı, on dakika aracın içinde kapalı kalsam strese girerim, çocuklarımı binek araçta kısa mesafe veterinere bile götürürken nasıl paniklediklerini gördükten sonra ne o otobüse binerim ne de onlara bavul muamelesi yapılmasına izin veririm...

kısırlaştırma düşmanları

yok hocam. bilmezler, anlamazlar ki, doğası derler, analığı, babalığı tatsın derler, doğursun, bebeklerin yuvaları hazır derler... aslında bu kişileri şöööle enselerinden yakalayıp, sokaklara, sahalara sokmak lazım ki görsünler, anlasınlar o garibanların kısacık ömürlerinde, şu dünyada çektiklerini...

kedilerde banyo

kediler çok ama çokkk mecburi bir zorunluluk olmadıkça yıkanmamalı, kedinizi yıkamayınız, yıkamayalım, yıkamasınlar. o kendi kendini diliyle yıkar...
Henüz takip ettiği biri yok.