shuri’nin patisi

Durum: 68 - 0 - 0 - 0 - 10.01.2020 13:18

Puan: 1408 - Çaylak Kedici

6 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazarkedi.

0
  • /
  • 4

alışverişte güvenilir siteler

amazon ve hepsiburada, satıcı kendileri olduğunda alışveriş yapıyorum. hiçbir aksilik yaşamadım bugüne dek amazon’da. hepsiburada’da ise bir kere kumlar bambaşka bir ile yollanmıştı ama hemen yenisini bize yolladılar, bir kere de yaş mama bozuk paket gelmişti, çöpe attığımız için hediye çeki olarak karşılığını iade ettiler.

son güncelleme: hepsiburada’nın petshop bölümü o kadar sıkıntılı çalışmaya başladı ki (yanlış ve eksik gönderim, stokta görünen ürünün stokta olmayışı, iptaller) indirim vs umursamayıp alışveriş için alternatiflere bakacağız. amazon ise hâlâ çok kısıtlı seçenek. tüm dünyada olduğu gibi tam kapasite piyasaya girmediler, girmeyecekler de sanırım.
başka ülkelerde adım başı olan dükkanlar, gayet uygun fiyatlı ve zararsız içerikli mamalara falan bakıp internete mahkum olmamıza da yüksek fiyatlara da isyan ediyorum zaman zaman. o kadar önemsenmiyor ki o kadar olur.

kediye adı dışında seslenmek

totik, gül böreği, maymun bacaa, aksak bisküvi, kıjııım (derken gidip ısırayım sıpayı).

kedileri mutsuz eden şeyler

rüzgâr demiş miydik? deli gibi esiyorsa bir de.

bazı kedilerin mis gibi kokması

diş değiştirme süreci geride kalınca ağız kokusu da olmuyor sanırım sağlıklıysa ağız içi ve bünyesi. misler gibi de kokuyor bizimki artık. önceleri ağız kokusunun maşallahı vardı dişler yüzünden.

seçim öncesi tüm adayların hayvansever taklidi yapması

kucaklarında poz verseler yine neyse de photoshop’la kedi köpek montajlatan aday gördüm, pes dedim.
başlık kesinlikle çok isabetli yalnız. o kadar ki hali hazırda belediye başkanı olan x kişisi, yeni seçim vaatlerinde hayvanlarla ilgili şeyler sıralıyor, “e imkanlar elindeydi zaten neden yapmadın bugüne kadar taş kafalı” diyerek kendilerini izmir marşıyla uğurlamak görevimiz.

kedilerde banyo

zorunlu olmadıkça banyonun gerekli olmadığını düşünüyorum. hele de parfümlü şampuanlarla, kimyasallarla çocukların dengesini altüst etmenin mantığını asla anlayamıyorum.

ödül maması kullanma biçimleri

bu arada avrupa’da akraba, eş-dost vs varsa katkısız, sadece et ve sebzeden üretilmiş sağlıklı ödül çubukları ve hatta burada deli fiyatlara bulunan malt, vitamin ve atıştırmalık tüp formdaki macunlar çok çok uygun şekilde satılıyor, ısmarlayın pişman olmazsınız. biz epeydir bu yöntemle alıyoruz ihtiyaçlarımızı. shuri hanım günde bir kere (bazen daha ısrarcı ama) bunların bulunduğu dolaba miyavlayarak bizi götürüyor. yerken çıkardığı seslere bakacak olursanız içine atalarının vahşi ormanlarda dolaşıp avlanan ruhu kaçmış zannedersiniz.

sağlıklı atıştırmalık olduktan sonra sıkıntı olmuyor diyor veterinerler bu arada (şeker, renklendirici, gdo’lu katkı, koruyucu vs olmayanlar).

hayvan kelimesinden önce özür dileyen insan

“ismi lazım değil hayvan” diyen öğrencim vardı. domuz demek de günahmış güya. özür dileyerek x hayvanı anan kişilerde ortak özellik türcülük. hayvanları aşağılık ve pis görmek, kendi türünü en yüce kabul etmek gibi sebepler var altında.

kedime not

kızım tüm evi altüst ettik, gri topunu bulamadık. nereye sakladıysan çıkar da oynayalım birlikte.

kedi tıraşı

patilerin altındakileri alan epey insan var. temizlik açısından yapıldığını düşünüyorum. diğer türlü kedinin sağlığına bağlı sebeplerle olmadıkça gereksiz bir uygulama.

furminator

piyasada aynı adla çok fazla çakması bulunan ürün.

tımar

taratmıyor bizimki kesinlikle. atlıyor fırçaya, kemirmeye başlıyor derhal. yalnızca elimizle tarayabiliyoruz. neyse ki uzun değil tüyleri, kendi kendine dakikalarca bakım yapıyor manyak. biotin içeren ek besinler verdiğimizden sağlıklı, ipek gibi tüyleri var ama kısırlaştırdıktan sonra stresten tüy dökmeye başladı, bir şekilde taramaya vs alıştırmamız gerek sanırım.

proje haberi

çok pardon da ne oluyor? bir sürü başlık gördüm böyle “proje” vs.
tanım: hebele? wtf?

saklambaç

sürekli oynadığımız oyun. tül perde arkasında görünmediğini zannediyor ya gülmekten ölüyoruz.

kısırlaştırma

operasyon sonrası en az bir hafta başında nöbetleşe sabahlanması gerek, hem kendi kendine yetemediği yerlerde yardımcı olmak hem de ardıl etkileri zamanında gözlemleyebilmek için. tecrübeyle sabittir. işin psikolojisine hiç girmiyorum, çıkılır bir hâl değil çünkü.

bir cümlelik kedi hikayeleri

“aa, bu kulaklığın kablosu neden kopmuş” ardından pıtı pıtı pıtı, yüzüne bile bakmadan odadan kaçan kediyi görürsün. tüm hikayeyi saklar o kaçış.

kapalı kedi tuvaleti

o kalkan tozu yutmasını, gözlerinin rahatsızlanmasını göze alamadık. kapalı almıştık tuvaleti ama üst kısmını ayrı bir şekilde oyun alanında kullanıyoruz. zaten bizim kedimiz tuvaletin kenarlarına ön patilerini koyarak ayakta yapıyor kakasını. kapatmanın zorluk çıkarmaktan başka anlamı olmazdı bizim için.

kedi sahiplenmenin maliyeti

mama kapları, tuvaleti, kumu, taşıma çantası, kuru ve yaş maması, ilk aylarındaysa düzenli veteriner ziyaretleri ve aşıları, tırmalama tahtası, vitamini, ödül mamaları, birkaç oyuncak gibi bir listeyle başlayabilirsiniz.

internette çeşitli fiyatlara bunlara ulaşabileceğiniz gibi, sözlükteki önerileri de okuyarak (kum, mama vs konularında) karar verip kendi bütçenizi oluşturabilirsiniz.

aşılar ve muayenelerle ilgili ücretleri bakanlık yayınlıyor her sene. küçük bir örnek: dozu 75 liradan, yeni zamlarla 95’e çıkmış olan iki doz lösemi aşısı olacak ilk senesinde mesela. bunları bir veterinere de sorabilirsiniz (genel muayene vs) internette de güncel fiyatları bulabilirsiniz.

konforlu bir yatak için para harcamanıza gerek yok, çok kolay yöntemlerle sevebileceği ve rahat edebileceği bir yatak yapabilirsiniz.

sonrasında kısırlaştırmayla ilgili alacağınız karar olumluysa operasyon için 500-700 arası bir bütçe ayırmalısınız.

önce liste. bunların büyük kısmı ilk etapta elinizden çıkacak olanlar. aylık düzenli olarak sonrasında maması ve kumu, bir de sağlık ve bakım giderleri olacak rutin. aklıma gelenler bunlar şimdilik.

kısırlaştırma

her veterinerin görüşü neden farklı ben de onu merak ediyorum. kimi 4-5 aydan itibaren kısırlaştırılabilir derken kimi de 1 yaş üzerinde operasyon yapılır diyor. yabancı kaynaklarda 4-5 ay sonrası için uygun olduğu dışında aksi bir şey okumadım.
başka bir tür üzerinde tahakküm mü yoksa zaten yaşam alanlarını daralttığımız/zorlaştırdığımız bir türün plansız çoğalmasıyla ilgili gerekli bir adım mı ben de kişisel olarak ikilemde kalıyorum. kısırlaştırmamanın dişi kedilerde rahim kanserine ya da çeşitli tümörlere neden olacağına dair çok fazla yazı var bir de.

sanırım buradaki çizgi “çoğalmasına izin verilen kedilerde kaç nesil kısırlaştırmadan bakabilirim ya da kaç kediye kadar aynı fikirde kalırım” gibi soruların cevabını bulunca çiziliyor. ya da eve, yanımıza almamalı da dışarıda insan müdahalesi olmadan dilediklerince çoğalmalılar mı?

benim merak ettiğim aslında şu, yalnızca üreme maksadıyla kızgınlığa girdiği söylenen kedilerin hakkı/doğası/deneyimi konusunda hak sahibi miyiz, değil miyiz? yiyeceği mamaya kadar biz seçerken (ki beslenme de hak) bu konuda karar vermekte neden zorlanıyoruz?

kafalar karışık, bizim de şu an önümüzdeki en temel mesele bu. çıkardığı sesler vs hiç önemli değil ama girdiği stresi bitkisel yollarla engellemeye çalıştık ilk seferinde, kısa sürdü ama nasıl etkilendi, bir sonrakinde nasıl olacak gibi sorular var kafamızda.

tüm aşıları tamamlandıktan sonra operasyon önerdi veterinerimiz. bakalım işin içinden çıkabilirsek bir yol çizeceğiz mecburen.

pet forum sitelerindeki ilginçlikler

kötü içerikli mama olduğu yüz metre öteden anlaşılan hatta bilinen mamaların, öneri isteyen sorular altında beş-altı yorumda bir, deli gibi övülmesi. cehalet sebebiyle olanların dışındakiler bu tip mamalara yatırım yapıp stoklamış satışçıların işi muhtemelen.
  • /
  • 4

kedi sahiplenenlerin sıklıkla yaptıkları hatalar

yavru kediyi sokaktan annesinin yanından alıp, "biraz büyüsün sonra yine salarım" demeleri. kedi 5-6 aylık olunca "artık büyüdü kendini kurtardı, sokağa salabilirim" demeleri. bu kedilere yapılan en büyük kötülük. sokak yaşantısını öğrenemedikleri için sokağa koyduğunuz an sudan çıkmış balık gibi oluyorlar. bir köpeği arkadaş sanıyorlar ama köpek parçalıyor. insanları arkadaş sanıyorlar ama tekme yiyorlar, otoyolları tehlikesiz sanıyorlar ama arabalar eziyor. yapmayın!

kedici evinde geçerli kurallar manifestosu

yavru kedi büyürken ısırma alışkanlığı nasıl kontrol altına alınır

bu sorunuma çare ararken böyle güzel bir video ile karşılaşmıştım hala güldürüyor bu video.

şaka maka bizimkinde işe yaradı. bir de ısırmaya başladığı dakika direk bırakıyorum ilgilenmiyorum odada tek bırakıp gidiyorum. evet içim acıyor ama ellerim de acıyor napayım.

oridermyl

kulak iltihabı, kulakta oluşan enfeksiyon, kulak uyuzu gibi durumlarda kullanılan merhem. kedinizin kulakları çok sık kirleniyorsa kahverengi siyah yoğun şekilde kir çıkıyorsa ya enfeksiyonu vardır, ya iltihaplanmıştır ya da kulak uyuzu olmuştur. işte bu durumlarda bu merhem devreye giriyor.

28 nisan hayvan hakları büyük ankara mitingi

tarih 28.04.2019
saat 13:00
yer ulus atatürk heykel önü
katledilen, şiddet gören, bir lokma yemek uğruna canlarını veren hayvanlarımız için söyleyeceklerimiz var.
insan vicdanı kadar insandır, yaşam hakkına saygı duyan tüm vicdanlı dostları bekliyoruz

28 nisan hayvan hakları büyük ankara mitingi



hayvana şiddet, kabahat değil suçtur! kötü davrananlar potansiyel değil! suçludur! suça ortak olma! unutma bugün ona, yarın sana...
#28nisanbüyükankaramitingi

kediyle uyumak

şuan kızım ege yorganın içinde sağ kolumun altında, oğlum gümüş de yorganin üstünde sol kolumun altında yatıyor. ikisi de gurul gurul. her gün düzenimiz aynı. yatağa gectigim anda ege yorganı kaldırayım diye burnuyla itiyor gümüş de kendi etrafında 3 tur atıp kolumun altına yerleşiyor. sonrası guruldama zaten. dünyanın en güzel hislerinden biri olduğuna dair iddiaya girebilirim sanırım şuan. bunu hayatında bir kere bile olsun tatmamış insan net olarak eksik insandır. insanlığıma o kadar çok şey kattı ki kedilerim. iyi ki varlar. tüyleri kadar ömürleri olsun tüm tüylü dostlarımızın.

dünyaya kedi olarak gelinse yapılacak ilk şey

uyumak uyanmak biraz daha uyumak sonra güneşte uyumak kaloriferde uyumak kölemin kucagında biraz da şey evet uyumak

seçim öncesi tüm adayların hayvansever taklidi yapması

hayvan sevmeyen, yaşam hakkının kutsallığına inanmayan, doğaya saygısı olmayan hiç bir adaya oy yok !
öyle kucağına bir kedi alıp, poz vermekle olmuyor o işler...
kapıya gelen muhtar adaylarına bile, hayvanlarla ilgili proje ve düşüncelerini soruyorum, afallayıp kem küm edenleri ya da, kapımı açtığımda karşılamaya çıkan minnaklarımdan ürkenleri direk eliyorum ve tüm çevremi de bu konuda örgütlüyorum...
hayvanla alakası olmayıp, hayvansever gibi görünmeye çalışanlarda da çok sırıtıyor bu durum, hiç inandırıcı gelmiyor, hele ki, bir hayvanı bile sevmekten aciz olanın ise, insana, doğaya falan saygısının sevgisinin olması mümkün değil bence, nokta.

kedime not

oğlum artık seninle aynı evin içinde yalnız kalınca bir tedirgin olmuyor değilim. olur olmadık zamanlarda gözlerini üzerime dikip kitlenmesen biraz daha rahat hareket ederim belki. biliyorum, bu ev senin, biz misafirleriz, buranın imparatoru sensin. ama beni daha az dövsen yaralarım daha çabuk iyileşir. bunu okuduğun an beni kesmekten vazgeç. teşekkürler anlayışlı çocuğum..

edit: fotoğraf güncellendi.

Toplam entry sayısı: 68

bu bi bende var sanıyordum

akşamları kucağımda tüm evi gezdirerek lambaları aç kapa oynamak. bir bebek gibi her seferinde heyecan ve merakla her gösterdiğim lamba anahtarını ya da duvarda asılı olan tablo vesaireyi koklamasını izlerken deli gibi mutlu olmak.

kedi sözlük

tam ihtiyaç duyduğumuz bir sözlük olmuş. her türlü sorun için didik didik internete bakmaktan kafamız karışıyordu. şimdi en azından insanların kedilerle yaşam tecrübelerini derli toplu bir yerden okuyup yeri geldiğinde danışabileceğimiz bir platform olması süper oldu.

abartıyor muyuz kediciler

diğer konuları konuşabildiğimiz, yazabildiğimiz mecralar varken burada kediler odaklı yazmak abartmak olmaz diye düşünüyorum. bir de kedilerle hayatı paylaşan insanların birçok konuya duyarlı olduğuna da eminim, yalnızca burada dile getirilmiyor olabilir. kendi adıma burada o konulara girmemeyi sıkıntılı bulmuyorum en azından.

hayvan kelimesinden önce özür dileyen insan

“ismi lazım değil hayvan” diyen öğrencim vardı. domuz demek de günahmış güya. özür dileyerek x hayvanı anan kişilerde ortak özellik türcülük. hayvanları aşağılık ve pis görmek, kendi türünü en yüce kabul etmek gibi sebepler var altında.

yazarlardan ev yapımı mama tarifleri

dün yaptığım kedi çorbası tarifi: yarım havuç, iki küçük dilim bal kabağı (tatlı dilimi gibi düşünün toplamda avuç içi kadar), bir avuç minik doğranmış dana kuşbaşı, bir bardak kadar tavuk suyu ve tatlandırmak için çay kaşığının ucuyla zerdeçal, iki üç parça biberiye, çok az karabiber. hepsi bir güzel kaynadıktan sonra blendırdan geçirdim. mis gibi çorba oldu. bizimki bayılıyor çorbaya. arada bezelyeli ve tavuklusunu da yapıyorum.

bu bi bende var sanıyordum

akşamları kucağımda tüm evi gezdirerek lambaları aç kapa oynamak. bir bebek gibi her seferinde heyecan ve merakla her gösterdiğim lamba anahtarını ya da duvarda asılı olan tablo vesaireyi koklamasını izlerken deli gibi mutlu olmak.

bir kediyi eve alma kararının verildiği an

ilk göz göze gelinen andır. o an karar kendiliğinden veriliyor.

evcil hayvanlarla yolculuk hakkında yönetmelik değişikliği

karneli evcillerimiz bundan böyle otobüslerde bizlerle beraber yolculuk edebilecek. karayolları taşıma yönetmeliğinde yapılan ve bugün resmi gazetede yayımlanan değişikliğe https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/... göre buna uymayan taşımacılar iki uyarı sonrası ceza alabilecekler.

abartıyor muyuz kediciler

diğer konuları konuşabildiğimiz, yazabildiğimiz mecralar varken burada kediler odaklı yazmak abartmak olmaz diye düşünüyorum. bir de kedilerle hayatı paylaşan insanların birçok konuya duyarlı olduğuna da eminim, yalnızca burada dile getirilmiyor olabilir. kendi adıma burada o konulara girmemeyi sıkıntılı bulmuyorum en azından.

felçli engelli kediler

bizim de shuri’miz, sağ arka bacağında üç dört yerde açık yara ve yanlış kaynamaya başlamış kırığıyla karşımıza çıktı. veterinere götürdük hemen (5-6 haftalık olduğunu öğrendik) ilk bakım ve tedavileri yapıldı, röntgeni çekildi, bir sonraki gün de başka hekimlerle konsültasyon yapılması kararı verilerek eve döndük. o gecenin nasıl zor geçtiğini anlatması güç.

ertesi gün ameliyat tavsiye eden bir hekim dışında kendi veteriner hekimimizin de önerisiyle yaraları kapanana kadar gözlemleyip kendini idare edip edemeyeceğini görmeye karar verdik birlikte. ilk günden itibaren sorunsuz tuvalete gidebildi ama tabii ki seke seke ve arka ayağı üstüne basmadan yürüyerek. on gün içinde yaraları tamamen kapandı, çekinerek de olsa ayağının üzerine basmaya başladı.

ampütasyon tamamen devre dışı kaldı, platin takılıp takılmayacağı kararı için de biraz daha büyüyüp gelişmesi gerekiyor.

içinden bölüm sonu canavarı çıktı tabii gün geçtikçe, koltukların tepesine zıplıyor, deli gibi koşturuyor şimdi. yürürken aksıyor, tuvaleti kullandıktan sonra kumu örterken biraz zorlanıyor ama epey ilerleme kaydettik zamanla.

bizim aksak kızımızın hikayesi de böyle. o direnişleri ve ilerlemeleri, vazgeçmemeleri de insanı bir başka büyütüp olgunlaştırıyor.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.