ödül maması kullanma biçimleri

ödüllendirerek davranış kazandırma ile ilgili bir çok yorum okumama rağmen ödül vermenin nasıl olduğunu, sıklığını ya da yöntemini tam olarak anlayamadığım mesele.

amaç davranış kazandırma olmasa bile arada “farklı şeyler de yesin yavrucak” mantığı (ya da yanlışsam mantıksızlığı) ile aldığımız farklı ürünleri hangi sistemle kedimize vereceğimi bilemiyorum. bugün bir ödül çubuğunun geri kalanını kendi araştırmalarıyla bulup açmaya çalışan kedimizin davranışından sonra başlığı açmaya karar verdim.

yanlışıyla, doğrusuyla bu iş nasıl olmalı?

lütfen bana akıl fikir.

ek: bugün verdiğimiz ödül çubuğu parçası, bağışıklık aşısı olduktan sonra moral olsun niyetiyleydi, saatler sonra gitti buldu kalanını; paketi açabildiği için ufak bir parça daha verip kaldırdık ortadan.
malt macunu ödül olarak sayamayacağım için ben ödül maması olarak sadece dreamies kullanıyorum. onu da ne zaman tırnaklarını kesiyorum, omega 3-6 takviye veriyorum, ne zaman gözlerini temizliyorum, kulaklarını temizliyorum, iç dış parazit yapıyorum. o işlemler sonrasında 2-3 tane veriyorum. "seni biraz yordum affet beni ama yapmak zorundaydım" misali. bunun dışında çok fazla kullanmıyorum. yaş mamayı da haftada 1 kez veya en fazla 2 kez veriyorum. belki onu ödül olarak değerlendirebiliriz.
siyam kızıma ödül maması ile oturu öğrettim. koklatıp oturur pozisyona gelene kadar bekletiyor, oturur oturmaz veriyordum. tabi oturtana kadar 92 kere filan otur diyordum ama olsun, bir yerden sonra otur dediğim anda oturmaya başladı. tabi her şey ödül maması ile. ödül maması olmadan otur dediğimde suratıma bakıp kendini yalamaya başlıyor o ayrı.
evden çıkmak zorunda kaldığımda ya da eve geç döndüğümde, bir şekilde yoğunluktan ilgilenemediğim durumların hemen akabinde veriyorum. herhangi bir eğitim faaliyetimiz yok anlaşıldığı üzere, şımarık benimkiler.
tırnaklarını kestikten sonra düzenli olarak verdiğim ödül.
ben verdim ama begenmedi bu ne be dedi kokladi gitti mutlu etmeyede gelmiyor hoşnutsuz sey
bu arada avrupa’da akraba, eş-dost vs varsa katkısız, sadece et ve sebzeden üretilmiş sağlıklı ödül çubukları ve hatta burada deli fiyatlara bulunan malt, vitamin ve atıştırmalık tüp formdaki macunlar çok çok uygun şekilde satılıyor, ısmarlayın pişman olmazsınız. biz epeydir bu yöntemle alıyoruz ihtiyaçlarımızı. shuri hanım günde bir kere (bazen daha ısrarcı ama) bunların bulunduğu dolaba miyavlayarak bizi götürüyor. yerken çıkardığı seslere bakacak olursanız içine atalarının vahşi ormanlarda dolaşıp avlanan ruhu kaçmış zannedersiniz.

sağlıklı atıştırmalık olduktan sonra sıkıntı olmuyor diyor veterinerler bu arada (şeker, renklendirici, gdo’lu katkı, koruyucu vs olmayanlar).
ilk kez kedi sahiplendiklerinde pre-kedicilere her şeyin başında iki yöntemden bahsediyorum.

1.) ya yemesi gereken mamayı günde iki defa siz vereceksiniz. böylece aranızda ilişki bağı oluşacak. hatta bu sayede kediniz oyuncu bir kedi olacak.

2.) ya mama her gün önünde kalacak. o zaman evin kralı o olur. o ne isterse onu yapmak zorundasınız. çünkü söz dinlemeyecek.

kediciler genellikle 2. durumu tercih ederler. aranızda bağ kalmaz. mama nasılsa her gün kaba konuluyor. bu nedenle sizin kopan ilişkinizi tekrar kurmak için ödül maması gibi rüşvetlere ihtiyacınız var.

ödül maması ikinci durum için kullanılır. bana soracak olursanız bedava mama yok. bedava yemek veren restaurant da yok. öyleyse bedava mama da vermeyin.

ps: kediler bana insanların tutarsız davranışları altında yatan sebepleri, sağlıklı beslenmeyi, yaşamı ve pek çok şeyi öğretti. ben de diyorum ki neden halen bekârım. çünkü çiçek almıyorum, ilişkiler kopuyor...

neyse... gideyim de, kopan ilişkimizi tekrar kurayım; markette kedi naneli ödül maması görmüştüm, onu alayım...
nöbete gidecegim zaman yaş mama koyarim ki en azindan karninin doydugunu goreyim oyle gideyim.
eger yas mana koymadiysam,dondugumde ya yas mama koyarim,ya da aferin benim ogluma diyip sevip bir stick ya da snack veririm.kendisi bayilir.sonra yine oynasip uyuruz