nora

Durum: 130 - 0 - 0 - 0 - 08.11.2018 01:03

Puan: 3759 - Minnak Kedici

6 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazarkedi.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 7

adore kedi evi

https://www.adoremobilya.com/kedi-evi

adore mobilyanın her kış sosyal sorumluluk projesi kapsamında sokak kedileri için hazırladığı yuvadır.

kedi evleri kış ayları için üretilmekte, sürekli satışta bulunan bir ürün değil.

markanın proje ile ilgili sitesinde ki açıklama şu şekilde

"
kedi evleri sosyal sorumluluk projesine neden ve nasıl karar verildi?
merhaba değerli hayvansever,

biz her zaman “ daima en kalitelisi, en hesaplısı” felsefi ile ürünlerimizi tasarlıyor ve üretiyoruz.

“en kaliteli” olmak için yonga levhadan, bağlantı parçalarımıza kadar bütün malzemelerimizi en ince ayrıntısına kadar özenle seçiyor, son teknoloji sistemler kullanıyoruz.

“en hesaplı” olmak için de ergonomiden ve şıklıktan ödün vermeyecek şekilde, olması gerekenden fazla malzeme ve iş gücü kullanmamaya dikkat ediyoruz.

bütün bunları gerçekleştirirken en çok dikkat ettiğimiz konu ise çevre dostu olup doğaya zarar vermemek. bu nedenle ürünlerimizde sadece endüstriyel amaçlı yetiştirilen ağaçlardan üretilen yonga levhalar ve üretim süreçleri denetlenen, doğaya zarar vermeyen bağlantı parçaları kullanıyoruz.

ileri teknoloji ile ulaştığımız üretim kabiliyetimiz ve hesaplanarak yapılan tasarımlarımız sayesinde neredeyse hiçbir malzememizi israf etmiyoruz. fakat hammaddelerimiz yani yonga levhalarımız taşınırken en alt ve üste konan ham yonga levhalar hasar görmekte ve ürünlerimizde kesinlikle kullanılmamaktadır. normalde hasar gören bu malzemeler hurdaya çıkarılıp satılmaktadır. malzemeleri satmadan nasıl değerlendirebiliriz diye düşündük ve sokaktaki kedi dostlarımız için ev yapmanın güzel bir fikir olduğuna karar verdik. böylelikle hem yine malzememiz israf edilmeyecek hem de kedi dostlarımız soğuk kış günlerinde ısınabilecekleri ve korunabilecekleri ev sahibi olabilecekler.

kedi evlerini tasarlarken elimizdeki malzemeyi en verimli şekilde kullanarak çok sayıda ev ürettik. kedi evlerini ek bir malzemeye gerek olmadan, sadece tornavida yardımıyla kurabileceksiniz çünkü vidalar paketlerin içinde. fakat biz, kedi evini naylon veya benzeri su geçirmez bir malzeme ile kaplamanızı öneririz ki kış şartlarına daha uzun dayanabilsin. dilerseniz kedi evlerini boyayabilirsiniz ama kedilerin boya kokusundan hoşlanmadığını da hatırlatmak isteriz eğer boyarsanız iyice havalandırdıktan sonra kedi dostlarımızın hizmetine sunabilirsiniz.

adore mobilya ailesi olarak ürünlerimizi evlerinizde ve ofislerinizde görmekten mutluluk duyuyoruz ve her zaman diyoruz ki; etrafınıza dikkatli bakın mutlaka en az bir komşunuzun, akrabanızın evinde ya da ofisinde bize rastlayacaksınız. şimdi de adore kedi evlerini her sokakta görmek istiyoruz.

kedi evleri için biz hiçbir ücret talep etmiyoruz. fakat bu durumla ilgili suistimal olmasın, isteyen her hayvan sever alabilsin ve evlerimiz daha çok kediye hizmet edebilsin diye sadece 10 tl kargo ücreti ödemeniz gerekiyor.

kurduğunuz kedi evlerinin fotoğraflarını bizimle paylaşırsanız çok mutlu oluruz.

#kedievimadoreden "

kış aylarında sokaktaki kediler için alınabilecek önlemler

geçtiğimiz yıllarda ahşap yuvalar hazırlıyordum fakat ahşap yuvalar sağlam bir şekilde durduğu halde 2. yıl kullanmadıklarını fark ettim. muhtemelen birbirlerinin kokularını aldıkları için diye düşünüyorum. bu nedenle bu yıl hem silinebilir, yıkanabilir olacağı için leğen yuvalar hazırladım geçen hafta. korunaklı bir şekilde konumlandırdım, içlerine minder koydum ve plastik kelepçelerle sabitleyip hiç açıklık kalmayacak şekilde slikonla boşlukları doldurdum. hepsi kullanmaya başladı yuvalarını. bu konuda dikkat edilecek noktalardan biri de içine yerleştirilen minder veya yumuşak kumaşların kış boyunca mümkün olduğunca sık değiştirilmesi. ıslak patileri ile girecekler yuvalarına ve ıslanan minderler bir süre sonra kokacaktır bu da kedileri yuvadan uzaklaştırabilir. bir değer dikkat edilmesi gereken şey, yuvaların kesinlikle korunaklı yerlere konumlandırılması. insanların zarar veremeyeceği ve köpeklerin ulaşamayacağı noktalarda olmalı. yuva kapısı yağmur ve rüzgar almayacak bir açıda olmalı. bazıları 2, 3 kedinin sığacağı boyutta olursa kışı birbirlerinin sıcağında daha rahat geçirebilirler. tabi ki yalnız takılan kediler için tek kişilik yuvalar da olmalı.

leğenden yapılan bir yuvanın maliyeti 15 tl civarında. marangozda yaptırılacak küçük bir yuavanın maliyeti 30 - 35 tl civarında. köpük ile yalıtılmış karton kutu 35 tl civarında. tabi ki poşet ile sarılıp yalıtılmış bir koli de çok iş görür ve maliyetsizdir.

bir de adore mobilyanın kedi evi kampanyası her kış olduğu gibi bu kış da devam ediyor
https://www.adoremobilya.com/kedi-evi

bütün scottish fold kediler acı çekiyor yalanı

kanımca makale yanlış bilgi vermiyor zira forum sayfalarında benzer hastalıkların bir kısmını veya tümünü taşıyan çok sayıda scottish fold kedi sahipleri vet. hekimlere sorular sorup yardım istemiş. çektikleri ağrılar yüzünden ötanazi önerilerinde bile bulunulmuş. fakat makalede eksik bilgi verildiğini söyleyebiliriz, o da uzman kişilerin bahsettiği doğru eşleştirme sanırım.

demek ki bu ırka sahip insanlar bilinçsizce eşleştirmeler yapmış yada pervasızca davranmışlar.

sanırım cins kedi sahipleri kedilerinin maddi değerleri olduğu için ille de doğum yapmalarını veya babalık hakkı bir kaç yavru almayı istiyorlar.

forumlardan buna bir örnek : " merhama benim 2 aylık scottish fold aynı özelliklerde kedim var teşhisi koyuldu eklem rahatszlığından haberim var. doğum yapması mümkün müdür acaba ? "


ayrıca gözleri sürekli akan, damlalar ile düzenli temizlenmesi bakım yapılması gereken, solunum yolu problemleri yaşayan kedilere sağlıklı ırk diyebilir miyiz? veya tüyleri olmadığı için soğuktan ve sıcaktan korunamayan kedilere çok sağlıklı diyebilir miyiz gerçekten ?

29 ekim cumhuriyet bayramı

29 ekim kutlu olsun. daima !

jackson galaxy'nin aslında kedi düşmanı olması

mahalledeki tüm kedilere saldıran bir sokak kedimiz var, ona da kedi düşmanı diyebilir miyiz ?

" kedinin aslında bir kedi düşmanı olması " başlığını ben açacağım.

kedim behlül hasta mı

bu kadar sık kusması endişe etmek için yeterli ve hemen kliniğe götürmek için de yeterince geçerli bir neden. allah korusun kötü şekilde yaralansa kutuya koyamıyorum diye vet. kliniğine götürmeyecek misiniz? bence aynı şey. bir de dışarıya çıkıyorsa parazit hapı yerine pek çok parazit türünde etki eden ense damlası profender kullanmanızı öneririm. ve dışarı çıktığı için 2 ay'ı geçmemeli uygulama zamanı. 2 yıl önce kedim milo tıpkı sizin bahsettiğiniz gibi eve döndü. - bu arada milo 3 kedimden tek dışarı çıkıp geleni. o da yazın haftada 2 gün kışın ayda 2 gün izin veriyorum. çıkmasına izin vermezsem hem kardeşlerine saldırıyor hem de ev içine idrarını yapıyor - hem safra kusutu hem tüyleri dağınık ve burnu kuruydu hem de kontrol ettiğimde göz akları kanlanmıştı ve titremesi vardı. hemen kliniğe götürdüm. vet. hekime dışardan bu şekilde döndüğünü anlattım. muayene etti ve kulaklarının içine baktığında zehirlenmiş olduğunu fark etti. kulak içleri sarı ve yeşil bir renge bürünmüştü. serum takıldı 2 gün ve toparladı kendini. benim önerim şu an iyi görünüyor olsa da emin olmak için kliniğe götürmeniz. çok geçmiş olsun şimdiden.

yeşil böcek yiyip kusan kedi

böcek deyip geçiyoruz ama "çok çok tehlikeli " demeyeceğim, başka bir şey diyeceğim. toz zerresi kadar da olsa can candır işte, can tatlıdır. dün bir ara hava güneşliydi, duman balkon kapısının önüne yatmış son güneşten yaşlı kemiklerini faydalandırıyordu. milo mutfak penceresi pervazının dış tarafına uzanmış o da güneşleniyordu. diya da balkonda olunca çocuklarımla birlikte ben de güneşleneyim deyip bir sandalye çektim balkona oturdum. - bu arada balkon üst kısmından 70 cm kadar açık ama kedilerim için %100 güvenli bir açıklık - baktım diya yine av pozisyonunda o boncuk meraklı gözleriyle bir şeyi takip ediyor. dikkat edince bir böceği izlediğini gördüm. ben böcekten korkarım, örümcek yılan fare hiç korkmam bunlardan ama böcek olunca konu, birde çok bacaklıysa - ki genelde öyleler - peçeteyle alıp uzaklaştıramam bile. ayaklarımı sandalyeye toplayıp diya'nın kendi yöntemiyle - patileyerek- böceği uzaklaştırmasını bekledim. bu arada izliyorum benim tarafa çok yaklaşırsa içeri kaçacağım. böcekcik hızla yürüyor yürüyor diya da o biraz uzaklaşınca peşinden gidiyor. diya yaklaştığında böcek yan yatıp hareketsiz bir çekilde büzüşüyor. direkt o halde görsem ölü bir böcek sanacağım. yani mükemmel şekilde ölü taklidi yapıyor. bu sahne en az 3 defa tekrarlanıyor. tehlike anında ölü taklidi yapan hayvanlar olduğunu biliyorum ama böcekler benim bildiğim ya kaçar ya da hareket etmezlerse görülmeyeceklerini varsayarak sanırım, oldukları yerde dururlar. bu hali bende böceğe karşı hayranlık ve saygı uyandırdı. korkumu bir kenara bırakıp onu bir peçeteyle nazikçe alıp bahçeye bıraktım. hem kanatlı bir karıncaya hem de kulağa kaçan böceğine benziyordu, adını merak edip internette " kanatlı böcek, çok bacaklı kanatlı böcek, kulağa kaçan vs vs " kelimelerle arama yaptım. ve çıkan fotoğraflar arasından nihayet buldum. halk arasında "gece yanığı böceği " olarak bilinen paederus böceğiymiş. genelde iç anadolu bölgesinde rastlanırmış. bu minik canlı pederin adında bir zehir salgılıyormuş. 1 gr pederin zehri kobra zehrinden 15 kat daha güçlüymüş. tabi 1 gr pederin zehri için 4 kg paederus böceği gerekiyormuş. ve bu zehir son araştırmalara göre kanser hastalığına çare olabilirmiş. ben zaten kedilerimin böcek sinek gibi şeyler yemesinden hoşlanmıyorum hem onların sağlığı açısından hem de benim için rahatsız edici bir görüntü ama müdahale de etmiyordum malum sebepten. ama artık böyle bir şeyle karşılaşırsam kesinlikle böcekleri bir şekilde kurtaracağım onlardan.

kediniz sizi ne olarak görüyor olabilir

öyle sanıyorum ki, milo beni eşiti olarak görüyor. - dost, ortak vb.- diya beni annesi olarak görüyor. duman ise koruyucusu olarak görüyor.

yılan seven insan

ben insanların her türden canlıyla, doğru şartlar altında ve sevgiyle iletişim kurabileceğine, bir bağ oluşturulabileceğine inanıyorum. yılan sevmeleri bana garip gelmiyor. ama yılan gibi bir canlının ev ortamında bakılması garip geliyor açıkçası. bir de beni rahatsız eden şey yılanları canlı yem ile beslemeleri. doğada av'ın bir kaçış alanı vardır. mücadele edebileceği bir ortamdadır, hayatta kalma şansı % 50 dir. bu şekilde kafesine canlı bir fare veya benzeri bir canlı bırakmaları çok sadistçe.

kedi hastanesi

kedi hastanesi videolarını izledikten sonra " ankara'da yaşayan kediciler ne kadar da şanslı " dedim.

kedi sözlük yazarlarının yaşadıkları şehirler

kedi videoları

" kedi " filminden bir bölüm

duman, purrfect gentleman

kedi videoları

istanbul'a her gün "kediler günü"

kedi belgeselleri

kedi belgeselleri

anne karnında kediler


kedi belgeselleri

kedilerin hastanesi 2. bölüm


kedi belgeselleri

kedilerin hastanesi 1.bölüm

kedi belgeselleri

vahşi küçük kediler

yönelmiş agresyon

milo'şuma cuk oturan teşhis. napalım, gülü seven dikenine katlanır.

kedilerimize yetememe duygusu

bugün tek kedim olsa biliyorum ki bir kedi daha hemen alırım ve muhtemelen üçüncü kediyi de bir süre sonra isterim ama şu an tek kedisi olanları kıskanıyorum.
  • /
  • 7

anne altından yavru

dünya üzerindeki her canlının yaşamaya hakkı var. nasıl doğmuş, ırkı ne, bilemem. ben temel hakları bilirim. kedi gelecekse bir eve nasıl geldiği değil, nasıl bakıldığı önemlidir demem de yanlış olur. çünkü ana rahmine düştüğü andan itibaren hakkı bakidir. kedi satın almaya karşıyım, satanlara da. sizin çocuğunuz satılsın istemezsiniz değil mi, biri gelse, ben sarışın, mavi gözlü bebeğine şu kadar veriyorum dese, verir misiniz? peki, öbür tarafta cins diye nitelendirilen kediler var. bu da bir lanet gibi sanki. cinsse parayla satılmalı... neden efendim, neden? bunu anlamıyorum, özür dilerim. eğer kedi sözlük formatına uymuyorsam, gidebilirim de. saygılarımla

anne altından yavru

ben bu platformu instagram da tarkan bey i takip ederken tanımıştım ve kedici dergisinden sonra bir de böyle bir proje çok hoşuma gitmişti. çünkü kedicilerin kediseverlerin hayvanseverlerin bir arada kendi deneyimlerini paylaşarak yazacağı harika bir index olur diye düşünüyordum. böylece kediseverler hem bir çok konuda bilgi edinir hem de piyasada boş yere veya olması gerekenden pahalı, gerekli gereksiz mamasından, aksesuarına, para ödedikleri bir çok ürünle ilgili biriinci ağızdan deneyimlemiş kişilerden bilgi alabilirdi. buna ek olarak sahiplendirme ile ilgili de bir başlık oluşturulabilir tıpkı gönüllü veterinerler listesi gibi çok yönlü işlevsel bir platform olur diye düşünüyordum. ancak şu başlık ve okuduklarımdan sonra şaşkınlık ve şok içerisindeyim. eğer bu platformu kedileri parayla alıp satmak amacıyla bir paravan bir reklam aracı olarak kullanıyorsanız gerçekten büyük ayıp etmişsiniz. insanların tamamen karşılıksız sevgilerini verdikleri canlarla ilgili gencinden yaşlısına paylaşım yaptığı şu ortamda ücretli hayvan alım satımını normalize etmek, hayvan severlere yapabileceğiniz en büyük kötülük olur, üstelik üç beş kuruş para kazanmak için.

ari kedi ırklarının korumasına her hayvansever gibi bende destek veriyorum. ancak bu durum farklı bir şey, parayla kedi satın almak farklı bir şey. bu durum sadece insanların bireysel özgürlüklerine ve tercihlerine indirgenemez çünkü kediler sokaklarda her gün ölüyorlar bir çoğu zor durumdalar. bir çok hayvan derneği köpek ağırlıklı çalışıyorlar, temel anlamda kediye yönelik faaliyet gösteren yerel ve küçük gruplar dışında hiç bir resmi dernek veya kurum yok. çünkü bu canlar göz önünde değiller, çöp kenarlarından, asfaltta ezilmiş ölülerinden başka daha yakından görme şansımız olmuyor. sadece annesinden olmuş muhtaç bir yavruyla karşılaştığımızda fark ediyoruz yaşadıkları zor hayatı. böylesine çok ve kontrolsüz ürerlerken ve böylesine yoğun bir şekilde insan eliyle her gün ölüyorlarken, vicdanlı hiç bir hayvan sever kedi satın almaz veya bunu normal görmez, göremez. kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz bireysel olarak kendine göre bir hayvanseverlik benimsemiştir parayla alır scottish ini bakar ancak bunu ticarethane mantığıyla yediden yetmişe tüm kediseverlerin buluştuğu platform adı altında normalleştirmeye çalışırsanız ben bunu kötü niyetli bulurum işin açığı budur. ticarethane mantığı ile kedi severlik uyumlu bir sonuç vermez, kedisever bunu giymez üstüne, köpek veya bir başka türden değil kedi gibi tamamen özgür ve bağımsız bir canlıdan bahsediyoruz. tüm söslyeceklerim bu kadar, teşekkür ediyorum.

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

mesnetsiz iddiaları hiç üstüme alınamayacağım, dünya üstünde nefret edebileceğim hiçbir kedi yaratılmadı yaratılmayacaktır da keza. cins kedi nefretimi gösteren bir tane cümlemi bulursanız da lütfen gösterin. kediden niye nefret edeyim ki yahu, ruh hastası mıyım ben? ponçik ponçik sevilir kedi, nefret edilir mi hiç? kediyi parayla alıp satandan da nefret etmiyorum ama bu duruma karşıyım ve saygı duymuyorum. nefret kadar yıkıcı bir duyguya yer yok hayatımda.

kedili kitaplardan alıntılar

... kedi, kendi varoluşunun başlı başına bir mutluluk kaynağı olduğu inancındadır. ödün vermez. nankör sayılması bu yüzdendir sanırım. almaktan çok paylaşmayı sevenlerin hayvanıdır kedi. uyudu mu kinini de unutur.
tomris uyar / gündökümü

kedinizin hayatını kaybetmesi

kedimin bir gün ölecek olması ne zaman aklıma gelse, bekir coşkun'un, okurunun da cümleleri ile birlikte yazdığı şu yazı aklıma gelir;

herkesin veda ettiği şey ayrıdır, ama bütün vedalar aynıdır. ne kadar uzaktan geldi bilmiyorum, bilgisayarımın ekranındaki erol onur'un ‘veda’sını açıp açıp okuyorum.

bir kedi mi, bir köpek mi, ne fark eder?

veda edilmişse sızı değişmez.

ben o vedaları bilirim.

bizler küçük dostlarımızdan ayrıldığımızda, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, kapıların arkasında, koltukların üstünde, evin köşelerinde bizi her an vedalar bekler.

her şey zordur artık.

satırlara dökülmüş bir başka ‘veda’ gördüğünüzde, iyice anlarsınız ki bütün vedalar aynı.

durmadan açıyorum bilgisayarımı.


‘veda’yı tekrar tekrar okuyorum.

‘halıdaki tüylerim,

koltuklardaki pati izlerim,

yatağındaki mırıltılarım kaldı geriye...

yaşanmışlık şey dediğin nedir ki?..

ben biraz erken davrandım sadece...

artık mutfakta ayağına sürtünen arkadaşın yok.

oyuncaklarım bırakıldıkları yerde kalacaklar bir süre.

mama kabımı seni sevenler kaldıracaklar.

görmeyesin diye.

arkadaşlıklar sonsuza dek sürmez ki.

ben biraz erken davrandım sadece...

eve geldiğinde beni arayacaksın bir süre.

dostların çağırdığında beni düşüneceksin önce.

sonra aklına geleceğim;

ve eve erken gitmene gerek olmayacak artık.

birliktelik dediğin nedir ki?

ben biraz erken gittim sadece...

eve geldiğinde patilerime basmamak için

durup ışığı aramayacaksın.

salona girdiğinde pencerenin önündeki minderde de olmayacağım.

yatarken ninniler söylemeyeceğim sana.

yaşam dediğin nedir ki?

ben biraz erken gittim sadece...’

kedili karikatürler

sözlük yazarlarının kedilerini paylaşıyoruz kampanyası

sözlük yazarlarının kedili anıları

ben, rahmetli anne ve babamın ta 1952 yılından kedileri inci ile ilgili acı (çünkü o yıllarda şimdiki gibi vet. tıbbi hizmetleri, vet klinik filan hak getire) anılarını anlatmak istedim. çünkü tüm ailemizi çok etkilemiştir.

rahmetli babamın diyarbakır'a tayini çıkıyor. orası da van'a yakın ya, bahçeli küçük bir lojmanda oturuyorlar. annem bir gözü sarı, bir gözü mavi bembeyaz bir kedi görüyor. sanırım van kedisi. hemen alışmıyor anneme ama annem pes etmiyor, zamanla annem işte tavuk, et filan vere vere onu alıştırıyor kendine ve ismini inci koyuyor. çok uslu, çok yumuşak huylu bir kediymiş. dişiymiş ama hiç doğum yapmamış. (benim prenses de öyleydi oluyor yani)

derken bu sefer babam kore'ye gidecek, annem de loğusa, istanbul'a anneannem, dedemlerin yanına. inci'yi bırakmaya gönülleri hiç razı değil ancak arabaları yok. trenle o zaman 1 ya da 2 gün belki 3 gün yolculuk olacak. ancak asıl çok acı bir olay yüzünden inci'yi götürmek istememişler o da ayrı bir hikaye:

daha önce beyaz yavru bir kedileri varmış, yine tayinleri çıkınca, yavruyu da trenle götürelim demişler, istasyonda "kediye kuduz aşısı yapmanız gerekir" deyince o zamanlar artık şimdiki gibi vet. klinik filan ne gezer artık kime yönlendirdilerse, yavru kediye aşı yapmışlar ama daha trene binmeden kedicik sizlere ömür!!!! çok ağlamışlar bin pişman olmuşlar. artık aşı bayat mıydı, doz mu çok geldi bilemiyorlar. 1950 yılın....nerede şimdiki gibi kedi üzerine uzman vet. hekimler, klinikler, kilosuna göre aşılar...hiçbiri yok:( bizler şimdi çok şanslıyız...

işte o acı anı yüzünden, aynı şey çok sevdikleri inci'nin de başına gelir, o da ölür diye mecburen diyarbakır'da bırakmışlar. ev taşınırken inci anlamış gideceklerini, eşyalar yüklenmiş, (çok şeyleri yok, ne buzdolabı, ne fırın, ne de öyle oturma grupları, üçbeş açılır kapanır sandalye, masa, yatak, yorgan vs.) fayton gelmiş, annemler binmişler, inci faytonun yanına kadar gelmiş, "beni de götürün, bırakmayın" diyordu sanki diye annem çok üzülürdü anlatırken. bunu ömür boyu anlattı annem. ben de hep üzülerek dinledim. keşke aşı filan yaptırmadan gizlice bir kutuya koyup götürseydiniz derdim hatta...:(

diyarbakır'daki komşularına yazıp, para göndermişler ama cevap alamamışlar. gitmeden komşulara ne olur su, yiyecek verin aç kalmasın demişler ama ne oldu bilmediklerinden inci yüreklerinde bir yaraydı..... :(

60 yıl sonra abim, ilk kedisine rahmetli anne, babama ithafen inci ismini koydu, şimdi 7 yaşında. :)

inci çoktan melek olmuştur, annem, babamla yıllar sonra da olsa kavuştular..:( ben de ölünce annem, babam ve ilk kedim prenses kadar, hikayesini çok dinlediğim inci'yi görmeyi çok istiyorum. umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur:)

kedilerimize yetememe duygusu

ılk cocuk ilkgozagrisi... ustune olmaz dedim.
2. geldi...
3.gelldi...
veee 4.geldi...
kapida 2 tane derken...
yetememek!
yahu sırf mama ile su ile olmuyor neylersin...
her biri ayri cocuk.
birini sev öteki bakar ötekini sev digeri aglar...
ımdattttt...
dediginiz oluyor mu? ozellikle coklu kedili evlerde yalniz olanlar ...
hele de birbiri ile anlasamayanlar varsa toplu sevgi terapisi de zor..len wc bu temizleyeyim mama mi vereyim saglik mi takip edeyim kafa mi oksayayim?
.....
bu hisse kapilan hic olmuyor mu?
ve iyi ki varlar...

defilede podyuma çıkan kedi

istanbul'daki bir defilede podyuma çıkıp boy gösteren kedi. catwalk nedir, nasıl yapılır? mankenlere göstermiştir.

Toplam entry sayısı: 130

bir kediciye verilebilecek en güzel hediye

otomatik kedi tuvaleti. üç kedinin kum kutusunu temizlemek kolay değil. bir de gururlu bakışlarla başımda bekliyorlar temizlerken. sanki " vay be yine kaptın kakaları hadi iyisin " der gibiler. gelip gidip topladığım için çok değerli bir şey olduğunu sanıyorlar herhalde.

kedin için kendin yap

bu videoda kış aylarında kedinizin severek kullanacağı bir radyatör yatağı tasarımı var.

kedi belgeselleri

anne karnında kediler


bahçeli evim olsaydı insanı

1 - bahçeli ev yok kedi yok, elde var sıfır

2 - bahçeli ev yok kedi var, elde var bir

3 - bahçeli ev var kedi de var, yeme de yanında yat

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

aslında her şey net.

hangi cins olursa olsun kedi denen güzel yaratık ile ilgili sözlükte hiç bir yazar tek kötü kelime etmemişken, böyle bir ihtimal dahi yokken böyle bir başlık açmak başlı başına hastalıklı bir ruh halinin ilanı.

kedilerin üretilip satışa sunulduğu bir dünya site var internette, kimse o sitelere girip de niye satıyorsunuz kardeşim diye tartışmaya girmiyor. bu platform da en başından kedi üretici ve satıcılarının ortak buluşma noktası diye ilan edilseydi, bu işin meraklıları da bu konuda hassasiyet gösteren insanların itirazlarını okumazdı. o kadar görmek istemiyorsanız hayvan severleri, gerçek kedicileri , tamamen kendinize uygun, tamamen sizler gibi düşünen kişileri çağıran bir ortam olduğunu belirtseydiniz.

kediler aile kurmak, torun torba sahibi olmak, hazzını yaşamak için çiftleşip yavrulamıyor. bu onlar için iç güdü, sizde de kedilerin ille üremesine dair bir iç güdü mü mevcut ? doğurduğu yavrusunu 5 ay sonra tanımayan onu hayata hazırlayıp kendinden uzaklaştıran kedinin sen elli göbek seceresini bilmek istiyorsun, bunda kediye yarar sağlayacak ne var ?

bir çocuk da belki hayvan sevgisini cins bir evcil hayvanla başlayacak diyorsunuz, ben hiç " aa ne tatlı cinsi ne bunun " diye kedi seven çocuk görmedim. ama gördüğü her kedi köpeğe rengine, tüy yapısına vb. belirgin özelliklerine aldırmaksızın, fark etmeksizin koşar bütün çocuklar. çocukların hayvan sevgisini büyüklerin belirlediği biçimde öğrenmeye ihtiyacı yoktur. onlar zaten doğuştan bu sevgiye sahipler, büyükler çoğunlukla bunu yok ediyor maalesef.

siz de o kadar iyi biliyorsunuz ki evcil hayvan üretiminin hem üretilen hem de sokaklarda üreyen hayvanlar için çok acı sonuçlar getirdiğini, bu yüzden mazeretleriniz bu kadar temelsiz.


hiç bir evcil kedinin soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya değil, bir bırakın ya, izin verin de barınaklarda sokaklarda ölümle burun buruna yaşamaktan, hastalıktan açlıktan gördükleri eziyetten kurtulsun bu hayvanlar. üretme, satma ne olacak yani? senin bencilliğine hizmetten başka hiç bir kediye de faydası yok bunun. 70 cm bir kafeste kendi gibi 2 düzine yavruyla birlikte minicik pençeleriyle kafesin tellerine tutunup " burdan çıkmak istiyorum " diye feryad eden o yavrunun bir yuvası olsun, kısırlaştırdıktan sonra doğum yapıp yapmamayı umursamayacak olan bir kediyi yavrulatmak yerine.

ya hepsi aynı, yok koltuk tırmalamaz biri yok diğeri işaretleme yapmaz bunlar gerçekten saçma. sanki biri eline süpürge alıp evi temizliyor da diğeri de evin içine ediyor gibi tarif ediyorsunuz.

biz sadece cins kediler doğurmasın demiyoruz, kedileri cins yada değil diye görmüyoruz bile zaten. sokaklarda perişan ve sahipsiz hayvanlar olmasın istiyoruz ama belediyeler toplayıp toplayıp akıbeti belirsiz bir şekilde yok etmesin, barınaklar da görevlerini yapsın sokak hayvanları da kısırlaştırılsın istiyoruz.


gerçekten bu kadar mı zor anlamak ?

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

aslında her şey net.

hangi cins olursa olsun kedi denen güzel yaratık ile ilgili sözlükte hiç bir yazar tek kötü kelime etmemişken, böyle bir ihtimal dahi yokken böyle bir başlık açmak başlı başına hastalıklı bir ruh halinin ilanı.

kedilerin üretilip satışa sunulduğu bir dünya site var internette, kimse o sitelere girip de niye satıyorsunuz kardeşim diye tartışmaya girmiyor. bu platform da en başından kedi üretici ve satıcılarının ortak buluşma noktası diye ilan edilseydi, bu işin meraklıları da bu konuda hassasiyet gösteren insanların itirazlarını okumazdı. o kadar görmek istemiyorsanız hayvan severleri, gerçek kedicileri , tamamen kendinize uygun, tamamen sizler gibi düşünen kişileri çağıran bir ortam olduğunu belirtseydiniz.

kediler aile kurmak, torun torba sahibi olmak, hazzını yaşamak için çiftleşip yavrulamıyor. bu onlar için iç güdü, sizde de kedilerin ille üremesine dair bir iç güdü mü mevcut ? doğurduğu yavrusunu 5 ay sonra tanımayan onu hayata hazırlayıp kendinden uzaklaştıran kedinin sen elli göbek seceresini bilmek istiyorsun, bunda kediye yarar sağlayacak ne var ?

bir çocuk da belki hayvan sevgisini cins bir evcil hayvanla başlayacak diyorsunuz, ben hiç " aa ne tatlı cinsi ne bunun " diye kedi seven çocuk görmedim. ama gördüğü her kedi köpeğe rengine, tüy yapısına vb. belirgin özelliklerine aldırmaksızın, fark etmeksizin koşar bütün çocuklar. çocukların hayvan sevgisini büyüklerin belirlediği biçimde öğrenmeye ihtiyacı yoktur. onlar zaten doğuştan bu sevgiye sahipler, büyükler çoğunlukla bunu yok ediyor maalesef.

siz de o kadar iyi biliyorsunuz ki evcil hayvan üretiminin hem üretilen hem de sokaklarda üreyen hayvanlar için çok acı sonuçlar getirdiğini, bu yüzden mazeretleriniz bu kadar temelsiz.


hiç bir evcil kedinin soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya değil, bir bırakın ya, izin verin de barınaklarda sokaklarda ölümle burun buruna yaşamaktan, hastalıktan açlıktan gördükleri eziyetten kurtulsun bu hayvanlar. üretme, satma ne olacak yani? senin bencilliğine hizmetten başka hiç bir kediye de faydası yok bunun. 70 cm bir kafeste kendi gibi 2 düzine yavruyla birlikte minicik pençeleriyle kafesin tellerine tutunup " burdan çıkmak istiyorum " diye feryad eden o yavrunun bir yuvası olsun, kısırlaştırdıktan sonra doğum yapıp yapmamayı umursamayacak olan bir kediyi yavrulatmak yerine.

ya hepsi aynı, yok koltuk tırmalamaz biri yok diğeri işaretleme yapmaz bunlar gerçekten saçma. sanki biri eline süpürge alıp evi temizliyor da diğeri de evin içine ediyor gibi tarif ediyorsunuz.

biz sadece cins kediler doğurmasın demiyoruz, kedileri cins yada değil diye görmüyoruz bile zaten. sokaklarda perişan ve sahipsiz hayvanlar olmasın istiyoruz ama belediyeler toplayıp toplayıp akıbeti belirsiz bir şekilde yok etmesin, barınaklar da görevlerini yapsın sokak hayvanları da kısırlaştırılsın istiyoruz.


gerçekten bu kadar mı zor anlamak ?

adore kedi evi

https://www.adoremobilya.com/kedi-evi

adore mobilyanın her kış sosyal sorumluluk projesi kapsamında sokak kedileri için hazırladığı yuvadır.

kedi evleri kış ayları için üretilmekte, sürekli satışta bulunan bir ürün değil.

markanın proje ile ilgili sitesinde ki açıklama şu şekilde

"
kedi evleri sosyal sorumluluk projesine neden ve nasıl karar verildi?
merhaba değerli hayvansever,

biz her zaman “ daima en kalitelisi, en hesaplısı” felsefi ile ürünlerimizi tasarlıyor ve üretiyoruz.

“en kaliteli” olmak için yonga levhadan, bağlantı parçalarımıza kadar bütün malzemelerimizi en ince ayrıntısına kadar özenle seçiyor, son teknoloji sistemler kullanıyoruz.

“en hesaplı” olmak için de ergonomiden ve şıklıktan ödün vermeyecek şekilde, olması gerekenden fazla malzeme ve iş gücü kullanmamaya dikkat ediyoruz.

bütün bunları gerçekleştirirken en çok dikkat ettiğimiz konu ise çevre dostu olup doğaya zarar vermemek. bu nedenle ürünlerimizde sadece endüstriyel amaçlı yetiştirilen ağaçlardan üretilen yonga levhalar ve üretim süreçleri denetlenen, doğaya zarar vermeyen bağlantı parçaları kullanıyoruz.

ileri teknoloji ile ulaştığımız üretim kabiliyetimiz ve hesaplanarak yapılan tasarımlarımız sayesinde neredeyse hiçbir malzememizi israf etmiyoruz. fakat hammaddelerimiz yani yonga levhalarımız taşınırken en alt ve üste konan ham yonga levhalar hasar görmekte ve ürünlerimizde kesinlikle kullanılmamaktadır. normalde hasar gören bu malzemeler hurdaya çıkarılıp satılmaktadır. malzemeleri satmadan nasıl değerlendirebiliriz diye düşündük ve sokaktaki kedi dostlarımız için ev yapmanın güzel bir fikir olduğuna karar verdik. böylelikle hem yine malzememiz israf edilmeyecek hem de kedi dostlarımız soğuk kış günlerinde ısınabilecekleri ve korunabilecekleri ev sahibi olabilecekler.

kedi evlerini tasarlarken elimizdeki malzemeyi en verimli şekilde kullanarak çok sayıda ev ürettik. kedi evlerini ek bir malzemeye gerek olmadan, sadece tornavida yardımıyla kurabileceksiniz çünkü vidalar paketlerin içinde. fakat biz, kedi evini naylon veya benzeri su geçirmez bir malzeme ile kaplamanızı öneririz ki kış şartlarına daha uzun dayanabilsin. dilerseniz kedi evlerini boyayabilirsiniz ama kedilerin boya kokusundan hoşlanmadığını da hatırlatmak isteriz eğer boyarsanız iyice havalandırdıktan sonra kedi dostlarımızın hizmetine sunabilirsiniz.

adore mobilya ailesi olarak ürünlerimizi evlerinizde ve ofislerinizde görmekten mutluluk duyuyoruz ve her zaman diyoruz ki; etrafınıza dikkatli bakın mutlaka en az bir komşunuzun, akrabanızın evinde ya da ofisinde bize rastlayacaksınız. şimdi de adore kedi evlerini her sokakta görmek istiyoruz.

kedi evleri için biz hiçbir ücret talep etmiyoruz. fakat bu durumla ilgili suistimal olmasın, isteyen her hayvan sever alabilsin ve evlerimiz daha çok kediye hizmet edebilsin diye sadece 10 tl kargo ücreti ödemeniz gerekiyor.

kurduğunuz kedi evlerinin fotoğraflarını bizimle paylaşırsanız çok mutlu oluruz.

#kedievimadoreden "

eş aranıyor ilanları

bu platform insanların kediler hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştığı, bunlardan yararlandığı bir sözlük mü kedi üretim çiftliği mi? kedi satış sitesi mi? yazarların kedi sevgisini kullanarak sözlüğe çekip kendine pazar yaratmaya çalışanlar, rahat bırakın şu güzelim canlıları size para yumurtlamak zorunda değiller.

kedin için kendin yap

bu videoda kış aylarında kedinizin severek kullanacağı bir radyatör yatağı tasarımı var.

anne altından yavru

petshop'cı genel mantığı şu şekildedir " para verip aldıkları için daha iyi bakıyorlar, sokağa atmıyorlar " evde yetiştirip satanlarda kendilerine göre bir mantığa oturttuğu açıklamaları sunuyor elbette. mesela iskoç ırkı bir kediyi ankara kedisi ırkını korur gibi koruduğunu söyleyebilir çok gerekli olduğu için.

ayrıca kedilerin üretilip satılmasına karşı çıkanlar zaten ırk kedi arayıp almak hevesi içine girmezler ve kedilerin üretilip satılmasına da saygı duymazlar ama saygı çerçevesinde sitem ve eleştirilerini sunabilirler.

anne altından yavru

benim dediğim doğrudur minvalinde söz söyledikten sonra ardından uzatmaya gerek yok denilmez, o bir ara bulma cümlesidir " kapa çeneni " tarzında kullanmayınız. bu konuda tartışmak anlamsız geliyorsa zaten kişi nettir ve tartışmaya katılmaz, ne de olsa sözlük ortamında bu kendi inisiyatifindedir.

sokak kedisi sokakta yaşamak zorunda kaldığı için sokak kedisidir. her kedi bir insanın ilgisine, bakımına, korumasına muhtaçtır - hele ki günümüzde - ve bir çatı altında barınmaya ihtiyaç duyar. dışarıya çıkmak isteyebilir ama günün sonunda yuvası bildiği yere - şayet iyi insanlar mevcutsa - geri dönecektir. aynı şey ırk kedilerde de yaşanabilir, bir şekilde ev dışına bir kaç kez ziyarette bulunan bir ırk kedi de dışarı çıkmak ister o zamandan sonra. nihayetinde o da kedi, ırk veya tekir ne kadar farklı karakterler sergileyebilirler ki genel olarak.

sokak kedileri sokaklarda ne kadar özgürler ? yemek bulma özgürlüğüne sahipler mi? barınak bulabilme ? su içme özgürlüğüne sahipler mi? köşe bucak saklanmadan, korkmadan bir kaç metre yürüme özgürlüğüne sahipler mi çoğunlukla ? bırakalım sokaklarda özgürce tekmelensinler ve özgürce hastalanıp yaralansınlar ve özgürce aç susuz, soğukta kalsınlar. bundan önce bu tavsiyede bulunanlar sağduyularını özgür bıraksınlar lütfen.

kedi sözlük'teki cins kedi düşmanları

aslında her şey net.

hangi cins olursa olsun kedi denen güzel yaratık ile ilgili sözlükte hiç bir yazar tek kötü kelime etmemişken, böyle bir ihtimal dahi yokken böyle bir başlık açmak başlı başına hastalıklı bir ruh halinin ilanı.

kedilerin üretilip satışa sunulduğu bir dünya site var internette, kimse o sitelere girip de niye satıyorsunuz kardeşim diye tartışmaya girmiyor. bu platform da en başından kedi üretici ve satıcılarının ortak buluşma noktası diye ilan edilseydi, bu işin meraklıları da bu konuda hassasiyet gösteren insanların itirazlarını okumazdı. o kadar görmek istemiyorsanız hayvan severleri, gerçek kedicileri , tamamen kendinize uygun, tamamen sizler gibi düşünen kişileri çağıran bir ortam olduğunu belirtseydiniz.

kediler aile kurmak, torun torba sahibi olmak, hazzını yaşamak için çiftleşip yavrulamıyor. bu onlar için iç güdü, sizde de kedilerin ille üremesine dair bir iç güdü mü mevcut ? doğurduğu yavrusunu 5 ay sonra tanımayan onu hayata hazırlayıp kendinden uzaklaştıran kedinin sen elli göbek seceresini bilmek istiyorsun, bunda kediye yarar sağlayacak ne var ?

bir çocuk da belki hayvan sevgisini cins bir evcil hayvanla başlayacak diyorsunuz, ben hiç " aa ne tatlı cinsi ne bunun " diye kedi seven çocuk görmedim. ama gördüğü her kedi köpeğe rengine, tüy yapısına vb. belirgin özelliklerine aldırmaksızın, fark etmeksizin koşar bütün çocuklar. çocukların hayvan sevgisini büyüklerin belirlediği biçimde öğrenmeye ihtiyacı yoktur. onlar zaten doğuştan bu sevgiye sahipler, büyükler çoğunlukla bunu yok ediyor maalesef.

siz de o kadar iyi biliyorsunuz ki evcil hayvan üretiminin hem üretilen hem de sokaklarda üreyen hayvanlar için çok acı sonuçlar getirdiğini, bu yüzden mazeretleriniz bu kadar temelsiz.


hiç bir evcil kedinin soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya değil, bir bırakın ya, izin verin de barınaklarda sokaklarda ölümle burun buruna yaşamaktan, hastalıktan açlıktan gördükleri eziyetten kurtulsun bu hayvanlar. üretme, satma ne olacak yani? senin bencilliğine hizmetten başka hiç bir kediye de faydası yok bunun. 70 cm bir kafeste kendi gibi 2 düzine yavruyla birlikte minicik pençeleriyle kafesin tellerine tutunup " burdan çıkmak istiyorum " diye feryad eden o yavrunun bir yuvası olsun, kısırlaştırdıktan sonra doğum yapıp yapmamayı umursamayacak olan bir kediyi yavrulatmak yerine.

ya hepsi aynı, yok koltuk tırmalamaz biri yok diğeri işaretleme yapmaz bunlar gerçekten saçma. sanki biri eline süpürge alıp evi temizliyor da diğeri de evin içine ediyor gibi tarif ediyorsunuz.

biz sadece cins kediler doğurmasın demiyoruz, kedileri cins yada değil diye görmüyoruz bile zaten. sokaklarda perişan ve sahipsiz hayvanlar olmasın istiyoruz ama belediyeler toplayıp toplayıp akıbeti belirsiz bir şekilde yok etmesin, barınaklar da görevlerini yapsın sokak hayvanları da kısırlaştırılsın istiyoruz.


gerçekten bu kadar mı zor anlamak ?

eş aranıyor ilanları

bu platform insanların kediler hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştığı, bunlardan yararlandığı bir sözlük mü kedi üretim çiftliği mi? kedi satış sitesi mi? yazarların kedi sevgisini kullanarak sözlüğe çekip kendine pazar yaratmaya çalışanlar, rahat bırakın şu güzelim canlıları size para yumurtlamak zorunda değiller.

anne altından yavru

petshop'cı genel mantığı şu şekildedir " para verip aldıkları için daha iyi bakıyorlar, sokağa atmıyorlar " evde yetiştirip satanlarda kendilerine göre bir mantığa oturttuğu açıklamaları sunuyor elbette. mesela iskoç ırkı bir kediyi ankara kedisi ırkını korur gibi koruduğunu söyleyebilir çok gerekli olduğu için.

ayrıca kedilerin üretilip satılmasına karşı çıkanlar zaten ırk kedi arayıp almak hevesi içine girmezler ve kedilerin üretilip satılmasına da saygı duymazlar ama saygı çerçevesinde sitem ve eleştirilerini sunabilirler.

anne altından yavru

kedi sözlük'ün reklamını yaptığı evcilkedim.com adlı sitenin "bilinçli evcil kedi sahiplendirme" sloganıyla kedi satışı ilanlarında satıcıların kullandığı cümle. hadi işi biraz daha abartıp direk anne karnından yeni çıktı sloganını kullanın. bebeği alana hediye olarak 1 paket kedi sütü ve biberon verin böylece belki kendileri doğurduklarını sanıp daha iyi bakarlar. - nede olsa para verince daha iyi bakıyorlar ya mantığınıza göre -
Henüz takip ettiği biri yok.