kedi ve oyun

oyun, kedilerin vazgeçilmez aktiviteleri arasında ilk üçe girer. sanırım ilk ikisini uyku ve temizlenme olarak sayabiliriz. eğer kedinizin kendine güveni ile ilgili sorun yaşadığını düşünüyorsanız, herhangi bir sağlık sorunu yokken bile genel halini keyifsiz veya agresif olarak değerlendiriyorsanız ve buna çözüm arıyorsanız ilacı elinizin altında. yerde yuvarlayacak küçük bir topunuz yoksa buruşturup yuvarlayabileceğiniz bir sayfa a4 kağıdınız mutlaka vardır ve kedi için ikisi de aynı değerdedir. bir kedi oltanız yoksa kedi oltasına benzer bir şey yapabileceğiniz türlü materyaller her evde bulunur ve kediniz tasarladığınız oyuncağa garanti bayılacaktır. yeter ki onunla oyun oynayacak vakti yaratın, enerjisini atabileceği enerjiyi ayırın.

bir sürü oyuncak alıp kedinizin önüne koyup oynamasını beklerseniz oyuncakları keşfettikten bir süre sonra sıkılacaktır. yavru kediler oyuncaklara daha ilgilidir, kendi başına uzun süre oynayabilir ama yetişkin bir kedinin ihtiyacı olan şey aslında oyuncaklarla birlikte bir de oyun arkadaşıdır. bunu kedinizle paylaştığınızda size olan sevgisi, güveni artacak aranızda ki bağ daha da kuvvetlenecektir.

kedi ile oyunun mucizeleri hakkında kendimden bir örnek vereyim, kediciler kapılar konusunda çok dikkatlidir. içeri girip çıkarken kimin kapı arkasında dışarıya fıymak için nöbet tuttuğunu kimin aralık kalmış bir kapının cazibesine dayanamayacağını iyi bilir. ben de bu konuda doğal olarak dikkatliyim ama 2 yıl önce ben evde yokken misafirim kapıyı aralık unutmuş. eve geldiğimde kızım yoktu. sonunda kapının aralık kaldığını anladık. aradım taradım ama bulamadım. 3. katta oturuyorum. yaklaşık 3 saat sonra 1. katta oturan komşu kapıyı çalıp bahçede yaralı bir kedi olduğunu söyledi. koştum ve korktuğum gibi kızım yerde hareketsiz yatıyordu, ağzında kan vardı. sonradan incelediğimde çatıya çıktığını ve oradan düştüğünü fark ettim. çatıdan düşerken 3. kat balkon demirlerinde asılı saksıya çarpmış. bu onun düşme esnasında dengesini sağlayamamasına sebep olmuş tahminimce. ( düşme esnasında ille de denge sağlayıp estetik bir iniş yapacaklar diye bir kaide yok tabi, her düşüş kedi için tehlikelidir ) çok şükür ağız içinde basit bir yara dışında iç organlarında bir hasar veya iskelette bir kırılma yoktu ama travmaya bağlı olarak kasları işlevini kaybetmişti. yani felç olmuştu. sadece başını oynatabiliyordu. kaslarını güçlendirecek ilaç desteği dışında yapılacak bir şey de yoktu. iyileşmesi ne kadar sürecekti, iyileşecek miydi belli değildi. tabi ki ona özenle baktım ama bunun dışında onunla her gün oyun oynadım. patisini bile kıpırdatamayan bir kediyle nasıl oyun oynanır derseniz, başını ilgiyle oyuncağın gittiği yöne çevirmesi bile yeterliydi. gözleriyle oynuyordu. günler geçtikçe oyuncağa uzanabilmek için patisini oynatmaya başladı ve böyle böyle 2 ay içinde hızla iyileşti. sadece arka sağ bacağında yanlızca benim anlayabildiğim bir hasar kaldı. hasar dediğim de patisinin zeminde çıkardığı sesin farklılığından anladığım bir şey. yoksa yürüyüşünde bir aksama bile kalmadı şükür. kızım eninde sonunda iyileşecekti ama muhtemelen daha uzun sürecekti ve o uzun süre boyunca mutsuz olacaktı. bu deneyimimden yola çıkarak, hasta bir kedi ile ilgileniyorsam her zaman veteriner hekimin yazdığı ilaçlar arasına oyunu da mutlaka eklerim. hep de işe yaradığını gördüm.

velhasıl mutlu sağlıklı bir kedi için oyun, kaliteli bir mama kadar mühim, pas geçmeyin.
zaman yaratıp birlikte oyunlar oynamak şart, çünkü oyun kedilere ilaç gibi gelir. ben kedilerimle en fazla topla oynama, olta ile kedi tutma ve yorgan/battaniye/çarşaf altında el yakalamaca oynuyorum.
su aralar cok fazla oyun istiyor ama okadar tatlı ki belli yerler ve oyuncularımız var oraya gidip ben gelene kadar miyavliyor ama normal miyavlama degil isminle çağırıyor beni falan birde dutan oyuncakla asla oynamaz onu benim oyuncagi sallamam gerekiyor kurallarida var kizimin oyle gorunce gidip ısırasim geliyor yaa, isim varsa bile kıyamıyorum gidip oyun oynuyorum onunla ve bu oyunlar onu bana daha cok bagladi her an yanimda her an benimle.
hava sıcaklığından dolayı ara verdiğimiz şeydir
gece nöbetinden uykusuz çıkıp gelmiş olduğum zamanlarda bile kapıda beni karşılaması, gelip yanaklarıma patisini koyup burnumu yalaması tüm yorgunluğu unutturuyor. uyumayı bırakıp 4 saat onunla ilgileniyorum. mama su ve tuvaletini temizleyip oyun oynayıp onu da yorunca birlikte yatıp uyuyoruz :d

bu ara favori oyunumuz saklambaç. bi de sobelemeyi öğrendi sıpa :d evi boydan boya koşup birbirimizi arıyoruz :d