fonduethecat

Durum: 56 - 0 - 0 - 0 - 17.06.2019 06:20

Puan: 1192 - Çaylak Kedici

7 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazarkedi.

0
  • /
  • 3

tatildeyken kedim evde mi kalsın otelde mi

eve uğrayabilecek biri varsa evde kalmalı bence. biz hiç otele bırakmadık, kediler mekan değişikliği sevmiyor.

şişman kedi neresinden öpülür

heryerinden! ama en çok da göbülünden !

bir kediyi sevmekle başladı her şey

ben kedi görünce yolumu değiştirecek kadar korkuyordum kedilerden. sonra birgün tv'de kedi hastanesinin belgeseline denk geldim. yıl 2015ti. umut'u gördüm; ön patileri canice kesilerek ölüme terk edilen ancak onu bulan kedicilerin kedi hastanesine getirerek yaşamasını sağladıkları umut'u. o kadar üzüldüm ve etkilendim ki, "benim içimde tüm canlılara yetecek sevgi ve merhamet var, ben de bir cana yuva olabilirim" dedim. eşim zaten kediciydi, destek oldu fikrime. basta çok çekindim, nasıl alışacağım diye çok düşündüm ama şuan 3 yaşındaki kızım fondue bir haftada dünyamı değiştirdi. şimdi elmyra gibi her gördüğüm kedinin arkasından gidip sevmeye oynamaya calisiyorum.

kedi alerjisi

sorunun kaynağı kedinin tüyü değil; kedinin tükürüğünde bulunan ve yalandıkça tüylerine bulaşan fel d1 adlı maddedir. bu alerjen madde, kedinin kepeklerinde ve tükürüğünde bulunduğu için, kedi evin içinde dolaşırken etrafa yayılır. kedinin çok tüylü, az tüylü ya da hiç tüyünün olmaması bu durumu etkilemez.
alerjinin iki türü var; erken dönem ve geç dönem. erken dönem, kediyle aynı ortamda yaşamadan vücudunuzda alerji alt yapısının olması. geç dönem ise maruz kaldıkça çıkan bir alerji türü.
eşim ve ben bu ikinci türden muzdaribiz. nefes darlığı ya da döküntü yok ancak hapşırma ve burun akıntısı yapıyor. orta düzey bir alerji ilacı yaşam kalitemizi eski haline getirdi.
kedilerle uyuma alışkanlığı ise malesef en kötü şey.. engel olamıyoruz, olmak da istemiyoruz ama alerjisi olanlara en çok tavsiye edilen de yatak odanıza kediyi almamanız.

kedi münasebetsizliği

sen "gel" dediğinde gelmez,uykunun en tatlı yerinde "kalk oynayalım" der.

kedilerde iç ve dış parazit tedavisi

bizim kedilerimiz sokağa çıkmıyor ancak biz onlara dışarıdan parazit taşıyabiliriz ihtimali ile düzenli olarak ic-dis parazit yaptırıyoruz.

kedim için yaptığım çılgınlıklar

kedim için yaptığım en büyük çılgınlık kedileri sevmeyi öğrenmemek. nasıl yani demeyin..ben ilk kedimle tanışana kadar kediden çok korkardım. o kadar ki, sokağını değiştirip yolumu uzatırdım. bir kedi ile yakın temasim olunca,dünyalarına girince asıl korkulacak olanın insan olduğunu anladım.

tanımadığınız birisinin kedici olduğunu anlama yolları

üstünde kedi tüyü varsa, ellerinde oyun kazası bir takım çizikler veya minik diş izleri mevcutsa şıp diye anlarsınız. ha bunların hiçbişi yoksa; insani sorunlarla çok kafa yormayan, kediler arasında mutlu olan, pozitif enerjili, her gördüğü kediye bi laf atıp sevmeye çalışan, arabasında mama ile dolaşan kişi gördüğünüzde bilin ki kedicidir.

ah alerjim olmasaydı

evde iki kedimiz var. kari-koca kedi alerjimiz çıktı ilk senenin sonunda. ne mi yaptık? alerji ilacı aldık.

kedi sözlük yazarlarının yaşadıkları şehirler

kedili evde bebek

kedici bir hamilenin veya yeni bebeği olmuş anne-babanın sıkça maruz kaldığı tepkiler/sorular vardır. "kedi tüyü çok zararlıymış", "bebeğin mikrop kapar", "bebeğin nefesi kediye cazip gelirmiş,üstüne oturuverir" , " bebek doğunca kedileri napacaksın?", "toksoplazma kaparsın", "hayvan olan evde bebek mi büyütülür"..
temel de şu soruya cevap vererek başlıyorum kendi adıma; "bebek doğunca kediye birşey yapmayacağım. siz kardeşi doğunca ilk çocuğunuzu sokağa mı attınız?". ıkincisi meşhur toksoplazma mevzusu. toksoplazmanin kediden bulaşma ihtimali yediğiniz et veya çiğ sebzeden bulaşma ihtimalinin neredeyse 10'da biri kadar. hamilelik boyunca kum temizliğini sizin yerinize eşiniz yapsın,yeter.
diğer sorulara hiç gelmiyorum bile..hurafelerle yaşayan bir toplumda çeşitli kedi hurafelerinin olması da normal.
ben daha yolun başındayım. bu başlık altında, tecrübe paylaşımı yaparsanız memnun olurum. sevgiler :)

birden fazla kediyle yaşayan kediciler

şimdilik iki patili dostumuz var.

yazarların kedileri

fondue ekim 2015 dogumlu yaşında dişi scottishfold, raclette ocak 2017 doğumlu british bluepoint.

yazarların klinik önerileri

ankara cat hospital (kedi hastanesi)

yazarların kedilerinin isimleri

yazarların kedi kumu tercihleri

bir kapta bentonit bir kapta silica kullanıyoruz. ıki kedimizin tercihi farklı.
  • /
  • 3

kedili evde bebek

bebeğin gelişimi açısından güzel olacak eylemdir. hayalimdir. hem bebeğim hem kedim olsun.

bütün scottish fold kediler acı çekiyor yalanı

bir zamanlar anadolukedisi denen bir sayfanın kuyuya taş atmasıyla başladı herşey..
scottish fold lar british shorthair kedilerinin osteocondro displazi yani kıkırdak bozukluğu genine sahip olan bir ırktır. wcf de ise ırk tanımına uyduğu için ayrı bir ırk olarak soru işaretleri dahilinde kabul edilmiştir. fakat british shorthair kedileriyle eşlendiğinde ortaya çıkan dik kulaklı kendine has özelliklere sahip kedileri de scottish straight olarak tanımlamışlardır.yani dik kulaklı olan her kedi british shorthair değildir. iki ırkın da ayırıcı tanıları vardır. aynı anomalili geni taşıyan iki eşey fold lar eşleştirildiği takdirde meydana gelen yavrular asıl anomali ye sahiptir ve çekinik genler baskın hale gelir o da kalça displazisi, eklem rahatsızlıkları, boru kuyruk olarak tabir edilen kuyruk omurlarının birbirine kaynaşma hali, ayak parmak anomalileri, cücelik, tabiri caiz ise acı çekme durumu görülebilir fakat doğru yetiştirilmiş bir scottish fold hiçbir şekilde acı çekmez doğru olan bir eşleştirme ise scottish fold kedilerinin scottish straight ile eşleştirilmesidir, yakın akraba olan iki straight ın eşleştirilmesi de anomalili yavrular oluşumuna sebep olabilir lafın kısası doğru ve uygun metotlarla dünyaya gelen hiçbir scottısh fold acı çekmez, yetiştirici ve üretici arkadaşlar bu konuda dikkatli olduğu takdirde bu tür propaganda ve medya cambazlıklarına sebep olunmaz... kliniğe gelen her scottish fold sahipleri bu konuda sorular soruyor ve anlatmaktan dilimizde tüy bitiyor ... ama türk insanının en büyük özelliklerinden biri ise delinin biri kuyuya taş atar bunlar da kuyuyu doldurmaya çalışır yermek için söylemedim ama çoğunluk bu şekilde maalesef.. bu konu uzman kişiler tarafından dinlenilmeli.. evet o haberde konuşmacı hekimler hatta akademik kadro mensubu hocalar da var fakat sorsanız wcf nedir ırk nedir doğru eşleştirme nedir diye apışıp kalacaklar .. kuyuyu doldurmadan önce uzman kişiler ile iletişime geçmenizi ve doğru kaynaklardan araştırmanızı tavsiye ederim ...

kedili evde bebek

geçen gün aileden sevdiğim bir abimin ikizleri oldu, benden beter kedicidir kendisi. eşi biraz arıza çıkarmış ama o da evde hayvan var diye değil ben ikizler olduktan sonra bunların kumuyla mamasıyla nasıl baş edeceğim diye, birden fazlaydı çünkü onlarda. ikisi de kedici yani. yine de vazgeçmediler kedilerden helal olsun güzel insanlar, bebeler de şanslı, hayvanlarla büyümek empati yeteneğini besleyen en önemli şeylerden.

kedili evde bebek

konuya gayet güzel değinilmiş deyip şunu şuraya bırakıyorum ve nokta diyorum;
https://www.evcilkedim.club/kedi-bakimi/...

kedili evde bebek

ilk kızıma hamileyken kedilerim vardı. kızım doğdu 4 kedi ona ablalık ve ağabeylik yaptılar. ikinci kızım doğduğunda yine kedilerim vardı. büyük kızım kardeşini gördüğünde onu da kedi zannetti ve "mauvv" diyerek karşıladı. hala kedilerim var. kızlar büyüdü ve onlar da birer kedici oldu. kedi ve bebek bir evin neşesidir.

yazarların kedileri

kedim yok ama hala yım ben yeğenim var

bir kediciye asla söylenmemesi gereken şeyler

beni mi kedini mi daha çok seviyorsun?

kedili evde bebek

ikinci bir kardeşe gerek kalmayacak.

bi dünya sevgi

devamı gelecek mi acaba. meraktayım. bir de devamı gelecekse ne zaman gelecek.

(bkz:merak)

kedi köpek besleyen insanların evleri pistir algısı

kimse kedilerin temizliğini sorgulayamaz. hele bizim gibi sokağa tüküren, piknik alanlarını çöp deryasına dönüştüren, duş almayan, temizliğin ne olduğunu bilmeyen toplumun üyelerinin hiç konuşmaya hakkı yok.

Toplam entry sayısı: 56

kedili evde bebek

kedici bir hamilenin veya yeni bebeği olmuş anne-babanın sıkça maruz kaldığı tepkiler/sorular vardır. "kedi tüyü çok zararlıymış", "bebeğin mikrop kapar", "bebeğin nefesi kediye cazip gelirmiş,üstüne oturuverir" , " bebek doğunca kedileri napacaksın?", "toksoplazma kaparsın", "hayvan olan evde bebek mi büyütülür"..
temel de şu soruya cevap vererek başlıyorum kendi adıma; "bebek doğunca kediye birşey yapmayacağım. siz kardeşi doğunca ilk çocuğunuzu sokağa mı attınız?". ıkincisi meşhur toksoplazma mevzusu. toksoplazmanin kediden bulaşma ihtimali yediğiniz et veya çiğ sebzeden bulaşma ihtimalinin neredeyse 10'da biri kadar. hamilelik boyunca kum temizliğini sizin yerinize eşiniz yapsın,yeter.
diğer sorulara hiç gelmiyorum bile..hurafelerle yaşayan bir toplumda çeşitli kedi hurafelerinin olması da normal.
ben daha yolun başındayım. bu başlık altında, tecrübe paylaşımı yaparsanız memnun olurum. sevgiler :)

kedi sözlük birinci ankara buluşması

katılmayı isterim, mekan önerim tunalı hilmi civarı.

neden cins kedi

hiçbir zaman çocuğum eşyalarıma zarar verecek diye bir kaygım olmadı.evimin perdeleri yırtık, koridorumdaki halıya oğlum defalarca çiş yaptı..umrumda mı,değil. ıki çocuğum da cins sizin tabirinizle. daha önce hikayemi benzer başka başlıklarda da anlattim.
bunun tartışılması bana anlamsız geliyor. bu konuda tek hassas nokta, hevesle kedi alan ya da edinenlerin sokağa terk etmesi. buna tahammülüm yok.
ayrıca cins-sokak diye konuşa konuşa 'can'lar arası ayrımın alasını yaptığınızı dusunuyorum. hepsi sıcak bir yuvayı ve sevilmeyi bekliyor.

bi dünya sevgi

keşke biraz daha uzun olsa..tadı damağımızda kalıyor.

kedilerin aslında demek istedikleri

-kuru mamayi sen ye, bana yaş mama getir.
-kumumu temizle, sen pis tuvalete giriyor musun?
-canım şu gıdımı kaşır mısın? tamam yeterli.

kedili evde bebek

kedici bir hamilenin veya yeni bebeği olmuş anne-babanın sıkça maruz kaldığı tepkiler/sorular vardır. "kedi tüyü çok zararlıymış", "bebeğin mikrop kapar", "bebeğin nefesi kediye cazip gelirmiş,üstüne oturuverir" , " bebek doğunca kedileri napacaksın?", "toksoplazma kaparsın", "hayvan olan evde bebek mi büyütülür"..
temel de şu soruya cevap vererek başlıyorum kendi adıma; "bebek doğunca kediye birşey yapmayacağım. siz kardeşi doğunca ilk çocuğunuzu sokağa mı attınız?". ıkincisi meşhur toksoplazma mevzusu. toksoplazmanin kediden bulaşma ihtimali yediğiniz et veya çiğ sebzeden bulaşma ihtimalinin neredeyse 10'da biri kadar. hamilelik boyunca kum temizliğini sizin yerinize eşiniz yapsın,yeter.
diğer sorulara hiç gelmiyorum bile..hurafelerle yaşayan bir toplumda çeşitli kedi hurafelerinin olması da normal.
ben daha yolun başındayım. bu başlık altında, tecrübe paylaşımı yaparsanız memnun olurum. sevgiler :)

kedi münasebetsizliği

sen "gel" dediğinde gelmez,uykunun en tatlı yerinde "kalk oynayalım" der.

parayla kedi almak

kedilerden çok korkan biri olarak bundan üç yıl önce tv'de umut'u gördüm. böyle bir canı doya doya nasıl sevemedigimi,neden korktuğumu sorguladım. kafaya koymuştum, kedi sahibi olacaktım. zor oldu ama kesin kararımı verdim. ömürlük bir yuva olmak istedim. korkumu yenebilmek adına, genel kanı olarak sakin bilinen bir tür tercih ettim. karşıma scottishfold cıktı her araştırmamda. gittim ve aldım. ıkıncı kedimi ise sokağa atılmak üzereyken sahiplendim. şimdiki duygularım ve kedi sevgim o zaman olsaydi, zamanında elbette ben de para vermek istemezdim. ama geriye dönüp bakınca da, iyiki kızım fondü var diyorum. o olmasa dünyam çok farklı ve eksik kalacaktı.. benim için korkularımı yenmenin ve dünyanın en güzel duygusunu tatmanın bedeli oldu zamanında verdiğim para. şimdi karşıma çıkan tüm kedilere bir şekilde vefa borcumu ödemeye calisiyorum.

*insanların birbirini kedilerinin cins olup olmaması, sahiplenmiş yada satın almış olması ile yaftalamaya çalışması bana saçma geliyor. herşeyin başı 'sevgi'. her canlı sevilmeyi hak ediyor.

kedilerin aslında demek istedikleri

-kuru mamayi sen ye, bana yaş mama getir.
-kumumu temizle, sen pis tuvalete giriyor musun?
-canım şu gıdımı kaşır mısın? tamam yeterli.

bi dünya sevgi

keşke biraz daha uzun olsa..tadı damağımızda kalıyor.