kediyi öpmek
yeni yıkanıp ütülenmiş çamaşır kokusu var kızımda. ne öpmeye doyabiliyorum ne de koklamaya. peki kendisi ne mi yapıyor? o günkü ruh haline göre değişiyor.
veterinerlere güvenmek
en sıkı dostumun biricik eşi veteriner. tüyü fazla dökülse ararız, sorarız, danışırız. hem ziyaret hem ticaret mantığı ile 2 çay, 1 kek derken imdadımıza yetişir sağolsun. kızım da benim kadar mutlu ve huzurlu mu pek bilemiyorum tabi.
yaşasın hakkını vererek işini icra eden veteriner dostlar, akrabalar. kahrolsun ruhsuz veterinerler!
kedilerin hayat anlayışı
ben ve sonrasında benim istediğim her şey. sus ve itaat et! söylemişmiydim ‘önce ben!’ diye. hı hı evet ‘en önce ben!’.
kedimin yalamayı sevdiği en tuhaf yerler
saçlarımı yalıyor. ve plastik poşetleri de.
kediyi evin içinde kaybetmek
görüp arttırıyorum sözlük ahalisi, sağır kediyi evin içinde arayın hele bir de. kızım bebekken, avuç içi kadar, dip-bucak yerlere sızar uyur kalırdı. ve delirmiş halde sultanı arardım. zamanla mekanlarını öğreniyorsunuz. ama bazen duvarla petek arasına ( evet evet doğru okudun, gerçekten duvar ve petek arasına!) atlayıp, sıkışmak sureti ile size küçük sürprizler yapabiliyor.
bir kediciye verilebilecek en güzel hediye
dün hediye edilen kedi şekilli kupa aklımı başımdan aldı. kedili şeylerime bir şey daha ekledim çok şükür.
aklınız çıksın diye yazıyorum; kupanın kulbu kalpli, gövdesinde kocaman kedi bıyıkları var, kapağında kedi kulağı var ve kendisine ait kaşığının tepesinde bir kedi kafası var. oyyyy ölürüm sana ben.
tişikkirlir sipirmin arkidişim. ben var mutlu olmak, hem de çok...
kedilerde tüy sorunsalı
sıcak havalarda ve özellikle tuvaletini yaparken huzursuz görünümlü ve de dışkısını tüy topağı dolu olarak gördüysem, kendim traş ediyorum kızımı. (traşlı olarak, kendini aynada gördüğünde, gözleri yaşarsa da!) havalar soğuduğunda ya da dışkısında tüy görünmediğinde, kucak üstünde, tarama faslına geçiyoruz.
ve de tabii ki tüyleri hala dökülüyor. iyi tarafından bakmak gerekirse de; kızım yanımda değilken üzerimde kalan tüyü bulup, ‘ah benim canparem, annemmm çok özledim, kokusuna kurban olduğum!’ diye hasret gideriyorum.
kedime not
canımın taaa en içisi; sen bana anneciğinin emanetisin, kıymetlim, haşmetlim, biriciğimsin. mecnun’un leylası gibisin. ucu bucağı yok sana olan hislerimin. ama bir çocuğu daha kurtarsak o sokaklardan fena mı olur? sen abla olursun, ben de size hizmetçi. sen bir daha düşün emi bu işi? sevgiler kalp kalp kalp, öpücük öpücük öpücük, bir göbüş öpücüğü, mırlama, tırmık. gözümün nuru, sen yine düşün bu işi.
dünya'nın en güzel melodisinin kedi mırlaması olması
huzurun tam adı. mutluluğun, güvenin, sevdanın, paylaşmanın ve hatta şifanın da... ne büyük bir lütuf! çok şükür.
yazarların kedi kumu tercihleri
van cat ince taneli, lavanta kokulu kullanıyoruz. çünkü takıntılı kontesim başka kumu kullanmıyor. evet bildiğin kul-lan-mı-yor!
f/p olarak değerlendirildiğinde fena sayılmaz, kendi sitesindeki kampanyaları takip ederek biraz daha ekonomik hale geliyor ama topaklanma/koku tutma kapasitesi önceki başarısına göre farkedilecek kadar kötüleşti.
kedili masallar
kedili masallar
kedilerin bağımlılık yapması
haşmetlim birgün mutfak kapısının eşiğinde, gözlerini kırpıştırarak, içtiğim sigaranın dumanının gitmesini bekliyordu, o an yıllardır sigara illeti ile savaşmış ve her seferinde çaresizce kendini yeniden illetin kollarına atmış bendeniz ‘eh haydi bakalım artık herkes kendi yoluna, kızıma zarar veriyorsun!’ diyerek, sigara ile tüm bağlarını koparmıştır. 3 yıldır değil yeniden içmek, aklına getirmemiştir. iş bu sebeple bence sigara bağımlılığının bir üst modelidir.
sözlük yazarlarının kedili anıları
bu gün elimde dosyalar ofisin kapısını zar zor açtığımda, kehribar gözlü - simsiyah muhtemel 8-9 aylık bir sıpa ‘eeee müdür naber ya? görüşemiyoruz bayadır! he bi zahmet olmasın da sana, sen bir yaş mama koyuver yine de’ rahatlığıyla içeriye girdi ve ayçöreği stayla(!) olarak koltuğa yapıştı. git diyemedim ve ‘ömö börösö öfös ködö sövmök zöröndö döğölöz!’ ergenleri ile uğraşmamak ve paşamı rahat ettirmek için, ‘oy çok işim var, yetişmiyor, ay-oy-vah-tüh (!)’ ünlemleri ile ofisimden uzak tuttum herkesleri. hatta parmak ucumda yürüyüp ses çıkarmama, klavyeye ses çıkarmaması için ricacı olma vs. eylemlerinde bulundum. çörek bey uyudu uyudu uyudu, uyanıp yemek yedi sonra yeniden uyudu, uyudu, uyudu ve keyfi gelince uyandı, biraz seveyim seni talebime ‘ne münasebet? altı üstü ofisinde 1 gün uyudum diye beni sevebileceğini nasıl düşünürsün? al sana tırmık hain insan ’ dedi ve bende anısını bırakarak beni terketti! kendimi çok kullanılmış hissediyorum sözlük! ama yarın yine gelir mi diye düşünüp heyecanlanmadan duramıyorum. çok çaresizim!
kedi sözlük itiraf
canım annem ben çocukken evimizdeki o minicik(!) yangının sebebi, elbetteki okula gitmeden önce sokaktaki mırmırları ısıtmak için, elektrik sobasını son demine kadar açıp, okula geç kaldığımdan sobayı fişte unutmam ve kendilerinin azıcık devrilmesi değildir. bence değildir yani!
online petshop önerileri
kedili filmler
alf ve ekmeğinin arasındaki ısırılası kedi yavrusunu da sayabilir miyiz? (bin milyon yıl öncesine ait bir dizi idi kendileri. çocukluk travmam var ise de sebebi kesin bu çıkar.)
tombi
gönlümden geçenler:
1- her sınıfa en az 3 tombi!
2- tombi’den öncesine göre tombi’li yaşamın mini mini dimağlara kattıkları gibi bir akademik çalışma/yayın?
3- ve son olarak tombilere ‘pişt!’ denilmesin yaş mama da yiyebilsinler!
yazarlardan ev yapımı mama tarifleri
kızım için yapmaya çalıştığım mamadır. içerik olarak;
- 500 gr kadar tavuk ciğeri
-1 orta boy patates
-2 adet havuç
-1 yemek kaşığı pirinç
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-3-4 adet yeşil fasulyeyi yaklaşık 30 dakika düdüklü tencerede haşlıyorum ve blendırdan geçiriyorum. küçük öğünler şeklinde derin dondurucuya koyuyorum. kullanacağım zaman mikrodalgada buzunu çözdürüp haşmetlime sunuyorum.
salamdan sonra sülalesini satabileceği yiyecek bu sihirli karışım.
kedili karikatürler