sonradan olunmayıp, doğuştan olunan 2 durum var bence; 1) kedici olma durumu, 2)beşiktaş’lılık.
her ikisi için de allahım bolca güldürsün inşallah diyorum.
“hep bu kedi yüzünden, verelim bunu bilmem kim teyzenlere, o da senin kadar bakar(!?)” diyen, diyebilen canımın içi anneciğimi, o tatlı dili, sakinliği ve tüm samimiyeti ile bilinenin aksine, kist hidatik hastalığının kedi geçişli olmadığına, minnağıma haksızlık edildiğine ve ortak yaşama devam etmemizde hiç bir sorun olmadığına ikna eden, canıma can katan, biricik hekimim prof. dr. levent avtan olur kendileri.
arıtılmış suyu, su pınarından içirmeye çalışıyorum fakat hanım sultan akan çeşme gördüğünde depar atıyor. vardır bir bildiği, ondan iyi bilecek değiliz.
hayalim; masmavi denize nazır, yemyeşil bahçesi olan evimde, aşık olduğum adam ile karşılıklı demli çayımızı yudumlarken, deli kızımın kabul ettiği (?) kardeşi, sarılıp okşanası, yuvarlanası, çok ama çok sevilesi diğer göz nuru canlı.
evcil hayvan terapisi olarak da biliniyor. hayvan yardımlı terapide, hastalarla birlikte fiziksel, sosyal, bilişsel ve duygusal hedefleri gerçekleştirmek için eğitimli evcil hayvan ve eğiticiler kullanılıyor.
köpekler en yaygın başvurulan terapi hayvanları olarak kullanılsa da uygun biçimde korunabilir ve eğitilebilirlerse kediler, atlar, kuşlar, tavşanlar ve diğer evcil hayvanlar da pet terapide kullanılabiliyor.
(bkz:kedi giren eve doktor girmez)
bir pazar günü piknik için gittiğimiz ormanlık alanda, terk edilmiş halde bulduğumuz british masumu, mecburen eve getirdik. ilk 3-4 gün ortalık süt liman yaşadık. veteriner abimizin her dediğini harfiyen uyguladık. tam oldu bu iş, artık iki kızımız var dediğimiz bir gece, sabaha karşı bizim haydut, el kadar minnağın olduğu odayı bastı! sonuç biz beceremedik o işi.
birkaç gün için evden ayrılmamız gerekiyorsa annem* ya da kardeşime emanet ediyorum. ya annem günlük geliyor mama-su-kum tazelemesi yapıyor ve oynuyor ya da kardeşimi bizim eve bırakıyorum çocuk bakıcısı olarak.
en güzeli hayvansever güvendiğiniz bir arkadaşınız veya dostunuzdur. böylelikle gözünüz arkada kalmaz. bir de evinize yakın yaşıyorsa verin yedek anahtarınızı, kedinizin (kedilerinizin) düzeni bozulmasın.
benim düşüncem hemen yapılmamalı. bir kaç kez anne baba olmaya hakları yok mu? doğurganlık ve çiftleşme yeteneğini çok acilmiş gibi hemen ellerinden almak bana da doğru gelmiyor. erkek kedilerin koku bırakma durumlarından dolayı anlayabiliyorum da dişilerin çok acil değil diye düşünüyorum. onlar da bebeklerini sevsin, emzirsin, onlarla oynasın, kızgınlığa girsin, çiftleşsin.
bugünkü bir yudum kitap maili sayesinde varlığından haberdar olduğum neil somerville eseri. kedilerden öğreneceğimiz çook şey var gerçekten. en kısa zamanda kitabı edinip okuma isteği yarattı. "kediler, nasıl davranılmak istiyorlar ya da istemiyorlarsa bunu bize en açık şekilde ifade ederler. siz de tanıştığınız insanlara kendinizi daha fazla açarak ilişkilerinizin daha ilginç ve faydalı olduğunu görebilirsiniz."
kızım için yapmaya çalıştığım mamadır. içerik olarak;
- 500 gr kadar tavuk ciğeri
-1 orta boy patates
-2 adet havuç
-1 yemek kaşığı pirinç
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-3-4 adet yeşil fasulyeyi yaklaşık 30 dakika düdüklü tencerede haşlıyorum ve blendırdan geçiriyorum. küçük öğünler şeklinde derin dondurucuya koyuyorum. kullanacağım zaman mikrodalgada buzunu çözdürüp haşmetlime sunuyorum.
salamdan sonra sülalesini satabileceği yiyecek bu sihirli karışım.
ceyda torun’un , istanbul'un sokak kedileri olan sarı, duman, bengü, aslan parçası, gamsız, psikopat, deniz isimli canlarına başka açılardan bakarak hayatlarımızda ne kadar büyük ve vazgeçilmez yerleri olduğunu bizlere gösteren ve bu canlılara şefkat, sevgi ve ilgi gösterildiğinde insani yönümüzü ne kadar temsil ettiklerini hatırlatırlatan, 2016 yılı istanbul uluslararası bağımsız filmler festivali'nde prömiyeri gerçekleşen, belgesel filmi.
bu gün elimde dosyalar ofisin kapısını zar zor açtığımda, kehribar gözlü - simsiyah muhtemel 8-9 aylık bir sıpa ‘eeee müdür naber ya? görüşemiyoruz bayadır! he bi zahmet olmasın da sana, sen bir yaş mama koyuver yine de’ rahatlığıyla içeriye girdi ve ayçöreği stayla(!) olarak koltuğa yapıştı. git diyemedim ve ‘ömö börösö öfös ködö sövmök zöröndö döğölöz!’ ergenleri ile uğraşmamak ve paşamı rahat ettirmek için, ‘oy çok işim var, yetişmiyor, ay-oy-vah-tüh (!)’ ünlemleri ile ofisimden uzak tuttum herkesleri. hatta parmak ucumda yürüyüp ses çıkarmama, klavyeye ses çıkarmaması için ricacı olma vs. eylemlerinde bulundum. çörek bey uyudu uyudu uyudu, uyanıp yemek yedi sonra yeniden uyudu, uyudu, uyudu ve keyfi gelince uyandı, biraz seveyim seni talebime ‘ne münasebet? altı üstü ofisinde 1 gün uyudum diye beni sevebileceğini nasıl düşünürsün? al sana tırmık hain insan ’ dedi ve bende anısını bırakarak beni terketti! kendimi çok kullanılmış hissediyorum sözlük! ama yarın yine gelir mi diye düşünüp heyecanlanmadan duramıyorum. çok çaresizim!
kızım için yapmaya çalıştığım mamadır. içerik olarak;
- 500 gr kadar tavuk ciğeri
-1 orta boy patates
-2 adet havuç
-1 yemek kaşığı pirinç
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-3-4 adet yeşil fasulyeyi yaklaşık 30 dakika düdüklü tencerede haşlıyorum ve blendırdan geçiriyorum. küçük öğünler şeklinde derin dondurucuya koyuyorum. kullanacağım zaman mikrodalgada buzunu çözdürüp haşmetlime sunuyorum.
salamdan sonra sülalesini satabileceği yiyecek bu sihirli karışım.
ceyda torun’un , istanbul'un sokak kedileri olan sarı, duman, bengü, aslan parçası, gamsız, psikopat, deniz isimli canlarına başka açılardan bakarak hayatlarımızda ne kadar büyük ve vazgeçilmez yerleri olduğunu bizlere gösteren ve bu canlılara şefkat, sevgi ve ilgi gösterildiğinde insani yönümüzü ne kadar temsil ettiklerini hatırlatırlatan, 2016 yılı istanbul uluslararası bağımsız filmler festivali'nde prömiyeri gerçekleşen, belgesel filmi.
kızım için yapmaya çalıştığım mamadır. içerik olarak;
- 500 gr kadar tavuk ciğeri
-1 orta boy patates
-2 adet havuç
-1 yemek kaşığı pirinç
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-3-4 adet yeşil fasulyeyi yaklaşık 30 dakika düdüklü tencerede haşlıyorum ve blendırdan geçiriyorum. küçük öğünler şeklinde derin dondurucuya koyuyorum. kullanacağım zaman mikrodalgada buzunu çözdürüp haşmetlime sunuyorum.
salamdan sonra sülalesini satabileceği yiyecek bu sihirli karışım.
yıllar yıllar önce yol kenarında sürüsünü terkedip kendini ölüme bırakan bir leylek bulmuş ve can havli ile kucaklayıp cağğğğğnım ciğerim veterinerimize koşmuştum. kızıma mucizeler yaratan veterinerim ne derse beğenirsiniz? ‘ benim branşım değil fakat yabanıl kuşlar konusunda branşlaşmış bir arkadaşım var ona bir danışalım’ özeti bu mesleğin branşlaşması var. özet 2 ne bilirsen bil, bilmen gereken en önemli şey haddindir! özet 3 bırakın da insanlar mesleklerini icra etsinler, yamyam gibi darlamayın. betty boop myavvvvworld’den bildirdi efenim.