gece onikide bahçeye çıktım
kedi de arkamdan bahçeye çıktı
deniz çarşaf gibiydi anlatılmaz
yıldızlar kedinin gözleri gibi
karadut oracıkta duruyordu
gölgesiz, ürkek, hemen oracıkta
kedi üstünden bana bakıyordu
sizleri düşündüm
acımsı, buruk
kuşlar öttü
vapurlar düdük çaldı
yoksa bana mı öyle geldi?
3 yıl önce 6-7 ay kadar deneyimledim. tek başıma yaşıyor olsaydım kesinlikle hala vegan kalabilirdim. fakat aileyle bir aradayken durum çok zor oluyor. türkiyedeki çoğu ileri yaşlı kişiye anlatamıyorsun bile. sizi kandırıp içinde yumurta, süt olan ne varsa yediriyorlar. kendimi açlık grevinde gibi hissetmeme neden oluyordu bu durumlar. bu psikolojik baskılara dayanamadım maalesef kazanan teyzeler ve amcalar oldu.
kedi köpek farketmiyor aslında. bir hayvan geliyor hayatına ve sen tüm hayvanları daha çok sevmeye başlıyorsun. bu tıpkı bir insanı sevdiğinde gözüne herşeyin daha güzel gelmeye başlaması gibi. zaman geçtikçe sokak kedilerine, köpeklerine daha duyarlı hale geliyorsun. çünkü onların dünyasını gören biri bir daha kopamıyor. sadece kendine ait olan canı düşünmüyorsun. istiyorsun ki bütün canlar mutlu olsun, sevilsin, karınları hep tok olsun. seni çok daha iyi bir insan yapıyor. içinde biraz olsun var olan duygunu en yükseklere çıkarıyor. bunları söylediğimde de fazla abarttığımı düşünüp deli gibi bakıyorlar. umarım hiç kimse bu duyguları yaşamadan ölmez.
önce ters ters bakılır. genelde anladığı için kendi açıklama yapıyor bu tipler. bir aptal ellerim kirlenmesin diye böyle yaptım demişti. bende lütfen dokunmayın kedinin daha temiz olduğuna eminim demiştim. şu anda tekrar bir rahatlama geldi bak....
eğer bir odanın bir köşesine tek bir gün ışığı vuruyorsa emin olabilirsiniz ki o ışığın altına çoktan bir kedi uzanmıştır.
(stuart ve linda macfarlane)
hayvanları sevdiğini söyleyip hayvanlara bu kadar zarar verebilen başka bir oluşum yok sanırım. birlikte besleme yaptığım insanların, bir zaman sonra herşeyi göstermeye çalışıp egolarını tatmin etme çabalarını gördüm. gerçekten o hayvanın karnının doyması mı önemli yoksa 100 poz çekip bakın ben hayvan besliyorum ne kadar iyi biriyim imajımı önemli...?
çocuklar sevmek istediklerinde bazen annelerin babaların "dokunma, elleme" sözlerini işitiyorum. bu sözleri işiten çocuklar büyüyünce ister istemez nedensiz bir korkuya bürünüyor. içimdeki hayvan sevgisini günden güne büyüttükleri için aileme minnettarım...
hiç büyümeyen bir bebek. iki dakika bile geçse yıllar olmuş gibi karşılıyor sizi... içimde inanılmaz bir sevgi onunla birlikte büyüyor. keşke ömrümden seneler verebilsem de hiç ayrılmasak. en zor kısmı sanırım normal şartlar altında sizden önce öleceğini bildiğiniz bir canlıyı kendinizden daha çok sevmek.
sözde medeni ve özgür bir ülke olduğu düşünülüyor, söyleniyor. oysaki başka bir canlı türüne saygı duymayan bir ülke benim için ne medeni ne de özgürdür!
dünyaya bir canlı getiriyorsun. yeterli maddi gücün ve sorumluluk alabilecek kapasiten yoksa asla yapma. herkes anne baba olmak zorunda da değil ayrıca. toplumun bize zorla dayattığı bir misyon olarak görüyorum...
black mirror ve sherlock. son zamanlar peaky blinders izlemeye başladım. şu anda gayet iyi gidiyor. tabiki bunda tommy shelby karizması da etkili olabilir.
kesinlikle çok sevdiğim ve beslemek istediğim hayvan kirpi. birbirlerinden çok uzaklaşırlarsa üşürler, çok yaklaşırlarsa dikenleri batar. sanırım insanlar arasındaki mesafeyi de öğretiyor bu özellikleri...
bir hayvanla hayatı paylaşmanın her yaştan insana iyi geldiğini düşünüyorum. böyle bakıldığında çocuk gelişimine de katkı sağlayacağı düşüncesindeyim. tabiki deneyip gözlemlemek ve öyle paylaşmak daha doğru olacaktır.
ya binali yıldırım baş bakandı. ne ara belediye başkanlığından ihraç oldu?
binali yıldırım başbakandı, şimdi o yok mu?
ya baş bakansız mıyız biz şimdi?
baş bakan yoksa bunun adı fetret bunalım devri...
halbu ki ben burada işsizim. bana niye belediye başkanlığı, baş bakanlık teklifi gelmiyor ki?
bana bu iş tekliflerinden biri gelse, fetret yaşamazdık.
eylül 2015..sabah yürüyüşüm sırasında istanbul nişantaşı city's arkasındaki mıstık parkı'ndaki kedi evlerine düştü yolum tesadüfen. yeni atılan 2 yavru kedi vardı, birisi bakımlı iken diğerinin gözleri kör olmaya yakın, cılız bedeni pireler, bitler ile kaplıydı..
kedileri dikkatlice inceleyen yaşıtım bir bayan dikkatimi çekti, biraz sohbet ettik ve bir kedi yavrusu sahiplenmeye geldiğini öğrendim. tabi ki o, güzel yavruyu seçti, ayakkabı kutusuna hava delikleri açtıktan sonra bakımlı olan yavruyu içine koyduk, evine götürdü. geçici olarak istanbul'a gelmiştim ve kendime ait bir evim yoktu, kardeşimin ya da arkadaşımın evinde misafirdim.
şimdiye kadar olduğu gibi hasta ve muhtaç bir hayvanı görüp, ardımda bırakmadığım gibi o hasta miniği de orada yalnız bırakmadım. gözleri düzeldi, parazit ilaçları yapıldı, toparlandı derken, mantarının olduğunu onu yıkadıktan 2 gün sonra tüm vücuduna yayıldığında anladım, çok zor atlattık, neredeyse tüm tüyleri döküldü, zeytinyağı ile tekrardan çıkmasını sağladım, 6 ay boyunca tedavi gördü ve aralıklar ile 3 aşı yapıldı. eve dönme vaktim geldiğinde henüz 3 aylık bile yoktu, thy için gerekli olan şartları yerine getirerek oğluma pasaport çıkarttım, bu arada yaşını birazcık büyütmüş olabilirim. :) çok küçük olmasının da etkisi ile inanmayacaksınız ama uçaktan hiç korkmadı ve harika bir yolculuk sonrası evimize geldik. can oğlum canım oğlum oskar oldu ismi.. aramızda çok özel bir bağ var ve bu her yaşanan zorluğa değdi, onu tarifsiz seviyorum.
sokaktaki patili canları yaşatma derneği’ni yakından takip edin derim. (ankara’da) instagram @sokaktakipatilicanlar ...şuana kadar gördüğüm , en güzel , en temiz ve en düzenli çalışan dernek. iyi günler.
kesinlikle çok sevdiğim ve beslemek istediğim hayvan kirpi. birbirlerinden çok uzaklaşırlarsa üşürler, çok yaklaşırlarsa dikenleri batar. sanırım insanlar arasındaki mesafeyi de öğretiyor bu özellikleri...
black mirror ve sherlock. son zamanlar peaky blinders izlemeye başladım. şu anda gayet iyi gidiyor. tabiki bunda tommy shelby karizması da etkili olabilir.
eğer bir odanın bir köşesine tek bir gün ışığı vuruyorsa emin olabilirsiniz ki o ışığın altına çoktan bir kedi uzanmıştır.
(stuart ve linda macfarlane)
hayvanları sevdiğini söyleyip hayvanlara bu kadar zarar verebilen başka bir oluşum yok sanırım. birlikte besleme yaptığım insanların, bir zaman sonra herşeyi göstermeye çalışıp egolarını tatmin etme çabalarını gördüm. gerçekten o hayvanın karnının doyması mı önemli yoksa 100 poz çekip bakın ben hayvan besliyorum ne kadar iyi biriyim imajımı önemli...?
kesinlikle çok sevdiğim ve beslemek istediğim hayvan kirpi. birbirlerinden çok uzaklaşırlarsa üşürler, çok yaklaşırlarsa dikenleri batar. sanırım insanlar arasındaki mesafeyi de öğretiyor bu özellikleri...
önce ters ters bakılır. genelde anladığı için kendi açıklama yapıyor bu tipler. bir aptal ellerim kirlenmesin diye böyle yaptım demişti. bende lütfen dokunmayın kedinin daha temiz olduğuna eminim demiştim. şu anda tekrar bir rahatlama geldi bak....
3 yıl önce 6-7 ay kadar deneyimledim. tek başıma yaşıyor olsaydım kesinlikle hala vegan kalabilirdim. fakat aileyle bir aradayken durum çok zor oluyor. türkiyedeki çoğu ileri yaşlı kişiye anlatamıyorsun bile. sizi kandırıp içinde yumurta, süt olan ne varsa yediriyorlar. kendimi açlık grevinde gibi hissetmeme neden oluyordu bu durumlar. bu psikolojik baskılara dayanamadım maalesef kazanan teyzeler ve amcalar oldu.