her yere yanında kedi maması ile giden insan

yenilesi insandır. gördüğüm yerde sarılasım geliyor. miyoğkk.
sadece kendi kedisini değil tüm kedileri seven, düşünen, onlar için endişelen gerçek kedicidir kendisi..
salı gününden itibaren artık ben de bu insanlardan olmaya karar verdim. dünyaya yapılan iyilikler güzeldir.
aç kedi görünce bakıp geçmek istemeyen insandır. o kediye mama veremezse gün boyu aklı onda kalacak, mutsuz olacaktır çünkü.
sokak hayvanlarına oldukça duyarlıdır.
kısaca ben. bazen tuhaf bakışlar ile karşılaşsam da bu huyumdan vazgeçemiyorum.
ben.
çantamda kedi maması elimde bir poşet köpek maması tabi bu durum özellikle besleme yapmaya çıkamadığım günlerde, aç kalmış bir ponçik ansızın karşıma çıkabilir düşüncesiyle yapmakta olduğum eylem.
cennet tam da bu insanların ayağının dibindedir, gittiği her yerdedir.
bir de arabada, çantada kokmasa diye çareler arayan insandır aynı zamanda.
kilitli poşetlerden de, dört kat poşetlerden de sızıyor canını sevdiğimin kedi maması kokusu.
pıft.
çantada, hatta parka, palto cebinde mutlaka bulunur, her yerde anlık salam vs alabileceğiniz yerler bulamayabiliyorsunuz çünkü. koku için ben de şöyle bir çözüm buldum; poşetledikten sonra alüminyum folyo kağıda sarıyorum. önerilir.
kedi mamasını çantamda tasirim eğer yanimda yoksa en yakın market bakkal her neyse bir sosis felan alırım çünkü çöp bidonun altında yiyecek birşeyler varmı diye bekleyen kedilere dayanamam keşke her hayvana yardım edebilsem
benim bu insan. son zamanlarda eşim de. bu soğuk havalarda o gözlerdeki ışıltıyı, umudu, minneti görmek, sonrasında tanış olup selamlaşmak! zor değil efendim, alışkanlık ediniz.
en güzel alışkanlığım bu
bayramlarda da çocuklara şeker yerine mama verir. çocuklar bir saniye süren şokun ardından gözlerinde parıl parıl bir ışık ile kedi bulmaya giderler.
üç senedir yaptığım eylem. aslında bunun farkına 3 sene önce sokaktan sahiplendiğim kediyle vardım.. ilk kedi bakışımdı çok şeylere şahit oldum farkında oldum. kedilerin bu kadar temiz oldugunu bilmezdim. kirlenmiş kumuna bile gidip yapmıyordu. resmen bir sanat. o günleden sonra sokaktakilere evdeki mamadan bölüp götürmeye başladım. yanımda taşırken çanta kokuyordu. sonra içi temizlenmiş kalın kahve kutularına koydum. eşimde sağolsun motor kullanıyor hep yanında bulunur. bulunmayınca aparatif yiyecekler veriyoruz. motorla daha uzak tenha yerlere gidebiliyoruz.
bugün şantiye kuzularıma mama taşırken, bir sarışınla karşılaştım, ona da mama verdim. ona mama vermek için durmasaydım, koca bir hafriyat kamyonu altında kalacaktım. melek bunlar melek.
öyle birşey ki bir kere alışınca bırakamıyorsun bu olayı.
mamalar heryerde.arabada evde cantada.o açım ben bakışını görmek kahredici.indirimden buyuk mamalardan aliyorum.tasima kolayligi olsun diye kuck kucuk posetliyorum arabada cantada istedigim zaman cikar yedir otur izle keyiflen
bizim mahallenin kedileri mama sevmiyor olaya bak.. veriyorum suratima ters ters bakiyor bunu mu yiyim simdi diye yavrum bi tadina bak belki seversin