portakal (orangey) adlı sarman, bugüne kadar pek çok önemli filmde rol aldı. ünlü hayvan bakıcısı frank ınn tarafından keşfedilen portakal, 1951 yılında, “rhubarb” filmiyle sinema dünyasına adım attı. 1961’de “breakfast at tiffany’s” filminde audrey hepburn’ün kedisi rolünü oynamasıyla ününün doruğuna ulaşan portakal, bu rolüyle bir heykelciğe, rhubarb’daki rolüyle de hayvan dünyasının oscar’ı olan patsy ödülü’ne layık görüldü.
van kedisi oluşum (ğ siz) 3 yaşında. veterinere 2 kez terk edilmişken bulduğumuz bebeğimiz 2 yıldır bizimle. birde yaramaz çikom var ki o henüz 10 aylık.sokaktan evimize geldi. iyikide geldi.
üstte yazar arkadaş da bahsetmiş, kesinlikle seyahat edebilmek. seyahati de geçtim, birlikte sokağa çıkıp biraz dolaşsak, sabahları yürüyüş yapıp birlikte simit alıp eve dönsek kahvaltıya. sadece 15 dakikacık. ama oğlum öyle korkuyor ki sokaktan, çıkmaya mecbur kaldığımız zamanlarda, ona o gerilimi yaşatmamak adına canla başla organize oluyoruz ailecek.
pisipisi yüzünden kedimin gözünden sürekli kum temizliyorum
. ucuz diye almştım ama canımın içi gözünü kırpıştırıyo huy kaptı. ben de tozundan nefes darlığı yaşıyorum diye attım. gatto da aynı sayılır. ever clean aldım bugün bakalım..
yavrusu olursa bana da verir misin -1
kedileri değişelim mi şakası -2
bu kediler seni eve bağlıyor -3
doğacak çocuğuna ayıracağın sevgiyi onlara verdin -99999..!
ben onunla uyumuyorum o benimle uyuyor.gün içinde ayağa kalktığım anlarda moavvvv diye miyavlar.bu uzan ben yanına gelcem demektir.uzanırım ve ön patilerini omzuma dayayıp kafasını boynumun altına sokar.ve o şekilde uyur mırlar.en son sıkılınca yine temas edecek bir şekilde yanıma yatar.arada ağzımın ortasına yatar,bazen nefesimi kesecek şekilde üstüme atlayıp göğsümde uyur.istisnasız günde beş altı defa olur.geceyi zaten söylemiyorum bile.
ilk kedimi sahiplendiğimin hemen ertesi günü vet. kontrolüne götürdüm ve hekimin önerdiği tüm aşıları sıralı olarak yaptırdım. sonrasında düzenli olarak 3 ayda bir iç ve dış parazit uygulamasını yaptırmaya devam ettik. 7-8 ay kadar sonra kızımı sahiplendim facebook ilanlarından. kızım 3 aylık kadardı. onu da aldığım gibi hemen vet. kontrolüne götürdüm ilk kedimde olduğu gibi tüm aşıları yapıldı. kızım zayıf olmasına rağmen karnı çok şişti. aşırı iştahlı olmasına bağladım ama sonra yürürken dengesinde bir tuhaflık olduğunu fark ettim, resmen sola çekiyordu. karnın sol tarafı daha şişti. tekrar kliniğe gittik ve bazı testler yapıldı. fip, toksoplazma, kan testleri. bir sorun gözlemlenmedi. 2. doz aşıları yapıldı. 7 aylık olana kadar düzenli iç dış parazitleri tekrarlandı. bu arada aşırı ama aşırı iştahı devam ediyordu. öyle ki bir kedinin en yemeyeceği şeyleri bile yiyordu. sebze gibi mesela. yeter ki yiyecek bir şey olsun. 7,5 aylık olduğunda kısırlaştırma ameliyatı oldu. uyandığında klinikten çıkıp eve geldik. o gün 3 defa ağız dolusu kancalı kurt kustu. ilerleyen günlerde kendini toparladığında daha normalleşti iştahı. onca parazit uygulaması neden işe yaramamıştı o zamana kadar. sonrasında internette araştırmalar yapıp bir çok parazit türüne etki eden profenderi kullanmaya karar verdim. ve parazit aşısından daha etkili olduğunu gözlemledim. aşağı yukarı 4 yıldır 3 ayda bir iç parazit uygulamasını yaptırıyoruz. bir kez arada bir dışarı çıkan kedim hariç diğer ikisininin parazit uygulamasını yaptırmadım bilerek ve sonuçları çok olumsuz oldu. bir gün bir bakıyorsunuz yer gök minik pirinç tanelerine benzeyen dökülmüş parazitlerle dolu. benim önerim, " çiğ besleme yapmıyorum, yıllardır düzenli aşılattım zaten bir şey kalmamıştır, dışarı çıkmıyorlar, temizliğe çok özen gösteriyorum " gibi düşüncelerle hareket edilmemesi. ben bu sebeplerle bir kez geciktirdim ve sonrasında iki doz halinde uygulama yapmam gerekti. hiç dışarı çıkmasa bile, siz hiç başka bir kediyle temasta bulunmasanız bile havada yakalayıp mideye indirdiği sinekten bile parazit geçebilir kedinize.
en iyi olduğum konulardan biri mutfak. önce biraz tarif karıştırır kafama bir formül koyarım. sonra evdeki malzemelere uyarlayarak kendi fit tarifimi oluştururum. damak tadına uyarsa kedi de payını alacaktır
şapşik'in münasebetsiz bir davranışı yok. ama bazen onu mıncırmam, istemediği halde öpücükler boğmam, ona şarkı söylemem, uyurken dayanamayıp kocaman göbeğini okşamam münasebetsizlik sayıyla bilir. ama şapşik iyi yürekli olduğu için bana hep sabır gösterir.
#kedivarsamutlulukvar