sabahları kabında mama olsa bile mutlaka kavanozu elime alıp, en azından mama koyar gibi yapmadan mamasını yemiyor.
yine maması olsun ya da olmasın, banyodan kim çıksa ona mama vermesi için yalvarırcasına miyavlıyor. kabının yanına beraber gidene kadar da bu miyavlama bitmiyor.
ama asla şikayetçi değilim. hayatımıza getirdiği her şeyden büyük keyif alıyorum.
bizimkileri sırtüstü kucağımıza yatırıyoruz. ben göbeğini severken oğlum da tırnaklarını kesiyor. sonuna doğru biraz sıkılıyorlar ama kavga dövüş olmadan bu şekilde halledebiliyoruz.
sorumluluk sahibi olmaktan uzaktan yakından ilgisi olmayanların, temizlikle ilgili sorumluluklarını da evlerinde yaşayan hayvanlara atmaları sonucu ortaya çıkmış bir durum bence. hayvan doğası gereği neyse onu yaşar. nice evler görmüşsünüzdür ki, burada hayvan bile yaşanmaz diye tanımlanan. sevgiyle kalın, temiz kalın.
2014 yılının nisan ayı. birinci katta yer alan evimizin balkonuna yılların emektarı bir asma da dolanmış. zaman zaman hırsızlara merdiven görevi yapsa da, mahallenin kedilerinin de kullanımına sunmuş kendisini. ben de bu vesileyle o ufo görünümlü, leğen kullanılarak yapılan kedi evlerinden bir tane bırakmıştım balkona. mahallemizin renk cümbüşü tekir kızlarından bir tanesi beş tane yavru verdi dünyaya o ufonun içerisinde. kimyon, duman, bulut, zeytin ve miya. kimyon bizde kaldı, diğer dördünü de sahiplendirdik. zeytin ve dumanın durumlarını bilmiyorum ama diğerleri bakıcıları ile mutlu mesut yaşıyorlar. evimizde bir kedi varken (mırmır) hayvanlardan çok korkan karım kimyonun da bizimle kalmasını nasıl istedi, eh onu da bir başka yazımda anlatırım.
sevgiyle kalın.
bir kış günü, eve döndüğümde sokak kapısının önünde elinde piknik sepeti taşıyan bir oğlan ve arkasında miyavlayan simsiyah bir yavru kedi gördüm. oğlan kedinin sürekli miyavladığını, belki de annesinin buralarda olabileceğini düşündüğünü ve onun için kediyi dolaştırdığını söyledi. ben dayanamayıp kediyi kucağıma aldığımda bizimki sepetiyle çoktan uzaklaşmıştı bile. verdiğimiz yiyecekleri reddedip sürekli kucağa gelmek istediğinde bari o akşam evde tutalım dedik ve böyle başladı mırmırla olan hayat yolculuğumuz.
bizimkiler sürekli çevrim yapan bir elektrikli su kabından sularını içiyorlar. motordan gelen sese alışmaları fazla uzun sürmedi. çok sıcak yaz günlerinde kabın içerisine bir iki buz parçası koyuyorum ve bu çok hoşlarına gidiyor. onun dışında banyoda küvete girerek musluğu açmamı bekliyorlar. siyah oğlumuz mırmır çok pimpirikli ve vücudunu suya değdirmeden içmeye özen gösterirken, sarı oğlumuz kimyon tam bir anadolu delikanlısı, bodoslamadan dalıyor çeşmeye.
sevgili kedi sözlük yazarları, güzel insanlar.
altı senedir evinde iki kediye hizmet eden, hayatın güzelliğini onlarda hisseden çaylak bir dostunuz olarak, bu platformu elimden geldiğince takip etmeye, onlarla zaman zaman yaşadıklarımı sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
sevgiyle kalın.
abd’nin michigan eyaletindeki oakland üniversitesi’nden moriah galvan ile jennifer vonk 12 kedi ve sahipleri üzerinde bir araştırma yaptı. sahipleri gülümsediğinde ve kaş çattığında kedilerin farklı davrandığı görüldü.sahibi gülümsediğinde kediler mırlama, sürtünme ve kucağa oturma gibi “pozitif” davranışları daha fazla sergiliyor ve somurtma durumuna kıyasla onlara daha yakın zaman geçirmek istiyordu.
araştırmanın sonuçları animal cognition adlı dergide yayımlandı.kediler sahipleri yerine yabancılarla olduklarında farklı davranıyordu. kişilerin gülümseme ya da somurtmasından bağımsız olarak aynı miktarda pozitif davranış sergiliyorlardı.
bu sonuçlar kedilerin insanın yüz ifadesini okuyabildiğini ve bunu zamanla öğrendiğini gösteriyor.
köpeklerin insanın yüz ifadesinden anladığı bir süredir biliniyordu. fakat kedilerin de benzer yeteneklerinin olduğuna dair verilere ilk kez rastlanıyor. galvan ve vonk’un vardığı sonuç kedilerin insan duyguları ile sandığımızda daha uyumlu olduğunu gösteriyor.vonk, araştırmalarının, kedilerin sahiplerine karşı sanıldığı kadar kayıtsız olmadıklarını gösterdiğini söylüyor.
buna karşılık bilim insanları köpeklerin mutlu ve kızgın yüzler karşısında farklı tepki gösterdiğini uzun zamandır biliyordu. bunun nedeni köpeklerin tepkilerini daha açık ifade etmeleri olabilir. 2011’de yapılan bir araştırmada, köpeklerin kızgın bir insanla karşılaştıklarında farklı vücut hareketleri sergilemek yerine onlardan aktif bir şekilde kaçındıklarını göstermişti.
kedilerle köpeklerin insan duygularına karşı farklı tepki göstermeleri tarih öncesine dayanıyor. köpeklerin insan mimiklerine daha güçlü tepki vermesi onlarla yaşama uyum sağlamada daha uzun zaman geçirmiş olmasıyla bağlantılı olabilir.
bu yıl yapılan bir araştırma, köpeklerin 30 bin yıl önce evcilleştirildiğini ortaya koydu. kediler ise 10 bin yıl kadar önce muhtemelen orta doğu’da evlerde görülmeye başlandı.
fakat bu konuda kesin sonuçlara varmak için henüz erken. köpeklerle ilgili araştırma sayısı kabarıkken kedilerin tepkileri konusunda çok az sayıda çalışma var
eğer felcli bir kedi ile yasiyorsaniz,sabah cikip aksam geldiginizde odasinin her yerinde bok ve ciş gormekten mutlu olursunuz...
siz yaptirmadikca bosaltim sistemi calismayan canlilarin cis ve kakasi vucut atana kadar icinde kalir ve bu da hastalanmaya sebep olur 7/24 yaninda olamadiginiz o anlarda iste! gelip odanin her cm sini boklu sidikli buldugunuzda cooook ama cooook mutlu olursunuz...
kizim balim omrüm cavidanim. sen yap ben hep silerim.
.............
bir de yavru kedi bakmislar iyi bilir ki... onun cis kakasini yaptirdiginizda o kaka ciktiginda evde bir senlik havasi olur. cok sukur cikardi diye bayram edersiniz.
uyu, uyan, mama ye, sevmediklerini patile, yalan yalan temizlen...
uyu, uyan, mama ye, sevmediklerini patile, yalan yalan temizlen...
uyu, uyan, mama ye, sevmediklerini patile, yalan yalan temizlen...
sevgili kedi sözlük yazarları, güzel insanlar.
altı senedir evinde iki kediye hizmet eden, hayatın güzelliğini onlarda hisseden çaylak bir dostunuz olarak, bu platformu elimden geldiğince takip etmeye, onlarla zaman zaman yaşadıklarımı sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
sevgiyle kalın.
bizimkileri sırtüstü kucağımıza yatırıyoruz. ben göbeğini severken oğlum da tırnaklarını kesiyor. sonuna doğru biraz sıkılıyorlar ama kavga dövüş olmadan bu şekilde halledebiliyoruz.
2014 yılının nisan ayı. birinci katta yer alan evimizin balkonuna yılların emektarı bir asma da dolanmış. zaman zaman hırsızlara merdiven görevi yapsa da, mahallenin kedilerinin de kullanımına sunmuş kendisini. ben de bu vesileyle o ufo görünümlü, leğen kullanılarak yapılan kedi evlerinden bir tane bırakmıştım balkona. mahallemizin renk cümbüşü tekir kızlarından bir tanesi beş tane yavru verdi dünyaya o ufonun içerisinde. kimyon, duman, bulut, zeytin ve miya. kimyon bizde kaldı, diğer dördünü de sahiplendirdik. zeytin ve dumanın durumlarını bilmiyorum ama diğerleri bakıcıları ile mutlu mesut yaşıyorlar. evimizde bir kedi varken (mırmır) hayvanlardan çok korkan karım kimyonun da bizimle kalmasını nasıl istedi, eh onu da bir başka yazımda anlatırım.
sevgiyle kalın.
sevgili kedi sözlük yazarları, güzel insanlar.
altı senedir evinde iki kediye hizmet eden, hayatın güzelliğini onlarda hisseden çaylak bir dostunuz olarak, bu platformu elimden geldiğince takip etmeye, onlarla zaman zaman yaşadıklarımı sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
sevgiyle kalın.
sabahları kabında mama olsa bile mutlaka kavanozu elime alıp, en azından mama koyar gibi yapmadan mamasını yemiyor.
yine maması olsun ya da olmasın, banyodan kim çıksa ona mama vermesi için yalvarırcasına miyavlıyor. kabının yanına beraber gidene kadar da bu miyavlama bitmiyor.
ama asla şikayetçi değilim. hayatımıza getirdiği her şeyden büyük keyif alıyorum.
2014 yılının nisan ayı. birinci katta yer alan evimizin balkonuna yılların emektarı bir asma da dolanmış. zaman zaman hırsızlara merdiven görevi yapsa da, mahallenin kedilerinin de kullanımına sunmuş kendisini. ben de bu vesileyle o ufo görünümlü, leğen kullanılarak yapılan kedi evlerinden bir tane bırakmıştım balkona. mahallemizin renk cümbüşü tekir kızlarından bir tanesi beş tane yavru verdi dünyaya o ufonun içerisinde. kimyon, duman, bulut, zeytin ve miya. kimyon bizde kaldı, diğer dördünü de sahiplendirdik. zeytin ve dumanın durumlarını bilmiyorum ama diğerleri bakıcıları ile mutlu mesut yaşıyorlar. evimizde bir kedi varken (mırmır) hayvanlardan çok korkan karım kimyonun da bizimle kalmasını nasıl istedi, eh onu da bir başka yazımda anlatırım.
sevgiyle kalın.
bizimkileri sırtüstü kucağımıza yatırıyoruz. ben göbeğini severken oğlum da tırnaklarını kesiyor. sonuna doğru biraz sıkılıyorlar ama kavga dövüş olmadan bu şekilde halledebiliyoruz.