kedisiyle dünyayı gezerken, bir kediyle ilgili gördüğüm en güzel fotoğrafları çeken gezgin kadının kullandığı instagram hesabı. fotoğraflara bakmaya doyamıyorum ben resmen. öyle güzeller.
kedinizi dışarıda gezdiriyor musunuz ? bizimki koltuklara, perdelera ve hatta tavanlara tırmanmaya başladığından beri bir kedi sahibi arkadaşın da tavsiyesi olarak dışarı çıkarmaya çalıştık, ağaçlara tırmansın, enerjisini öyle atsın diyerek ama çok korkuyor. ancak evin içindeyken de balkondan veya pencereden aşağıyı izlemeye başlıyor. siz dışarı çıkarıyor musunuz ? gövde tasmalı mı yoksa ana kucağı gibi taşıma çantalarında mı ?
bugün şantiye kuzularıma mama taşırken, bir sarışınla karşılaştım, ona da mama verdim. ona mama vermek için durmasaydım, koca bir hafriyat kamyonu altında kalacaktım. melek bunlar melek.
sokak hayvanlarının her birinin karnı yok olduğu için önüne koyulan mamayı yeme ihtiyacı hissetmeyecegi kadar ütopik ve güzel olan günleri görmeyi diliyorum. yarın da çantama bir poşet kedi bir poşet köpek maması alacağım. sizlere de tavsiye ederim. sosyal medyadan 4 nisan sokak hayvanları günü kutlu olsun deyip de onlar için kılını bile kıpırdatmayanları samimi bulmuyorum. cümlelerimizle çelişmeyelim, çantamızda mama bulunduralım.
ılk ankara zirvemiz harikaydı. gönül isterdi ki bu şenlik ve devamında da ikinci zirveyi düzenleyebileyim ama malesef ankarada değilim bu tarihte. yok mu bir anayiğit sözlüğü bir araya getirecek? anayiğit diyorum dikkat çekerim, feminist tarafım her yerde asdgj
hayatıma en son giren 4 kediden ikisi erkek ikisi dişiydi. bunları kıyaslayacak olursam; erkek kediler 3 aydan sonra gözünüzün önünde erkeksi bir hallere giriyor -yerim ya senin o atarlı giderli hâllerini- takıntılı ve bir o kadar umursamaz kural tanımaz olabiliyor, evdeki erkeklerden çekiniyorlar kadınlara düşkün oluyorlar biraz aptal oluyorlar kimse yanlış anlamasın erkeklerin şapşallıkları bize sevimli gelir ya swh hah işte öyle bir duygu yaşıyorsunuz erkek kediyle de. bunlardan biri hiç kendini sevdirmez birisi de yeterli derecede sevdirir okşanmayı severdi bu nedenle bu konuda kesin birşey söyleyemem.
dişilere gelince ay o ne minnoşluk, pıtırcıklık, uysallık, gerçekten sahibini benimseme, sürekli yalanma temizlenme, mutfağa girmeden izin istemeler efendim, akıl yürütmeler... anlatılmaz yaşanır.
sonuç olarak, nasipte ne varsa o olur tabi ama, bir calicoyu bünyemize ömürlük dahil etmek niyetindeyiz ailece.