"hayallerimin toprağını eşele, ahşap kalbimi tırmala, kımıldasın her şey/çünkü bir kedi kadar gövdesi var kırılmış ve yorgun heveslerin/.../ evler kedisiz yetim, sokaklar kedisiz üvey sayılır, ben budalasıyım aşkın/beni de boynu ıssız kedilerden sayın, nasılsa ağzım var dilim yok/.../kedilerimin kardeşiyim, inceliği ve mahcubiyeti onlardan öğrendim/beni turnasız türkülerin beni solgun bir kedinin kalbinde unuttular"
haydar ergülen
kedilerin huyu suyu çok önemli ama daha önemlisi cinsiyetleri ve yaşları. 2. gelen kedi yavru ise endişelenecek hiç bir şey yok. ilk kedi onu tehdit olarak görmeyecek daha çok ona bir süre oyuncağı yada hizaya sokulması gereken küçük bir sorun olarak bakacak, öyle davranacaktır. yavruyu biraz itip kakar ama bir hafta içinde onu yalayıp temizlemeye başlar böylece aralarında bağ kurulur. fakat 2. kedi ilk kedi gibi yetişkinse bazı sorunlar olacaktır. ama zamanla aşacaklardır. en kötü senaryo bana göre şu ilk kedi yetişkin erkek ikinci gelen kedi de yetişkin erkekse işte belaya bulaştığınızın resmi.
şurada iki kedinin tanıştırtılması hakkında detaylı bir yazı var, okunması önerilir
eşçeğizim, en büyük şükür sebeplerimden... 1.85 i birkaç santimle kaçıranlardan o da :)
tavsiyem, kalbinde hayvan sevgisi olmayanı, hele kedici olmayanı, hayatınıza sokmayın arkadaşlar.
zamanla alışırlar. yeni geleni eskisinin yanında cok sevmemeye dikkat edilirse aşılabileceğini düşünüyorum. başlarda mama kapları ayrılabilir ama muhtemelen kıskançlık yapıp birbirinin mama kaplarından yiyeceklerdir. erkek kediyse koku bırakma sorunu olabilir. tabi kediye göre de değişir çok agresif değilse denenebilir.
buradan itiraf ediyorum, halim içler acısı. 4 kız , 2 oğlan anası olarak; mamasıydı, kumuydu, oyuncağı, aşısı, vitamini, ödülü, yatağı, tırmalama tahtası, kısırlaştırma operasyonları, bıdısı dıdısı şeklinde liste uzayıp giderken ve evde kullanılabilir durumda tek bir eşya bırakmamışlarken; ‘allah rızkını verir, her çocuk rızkıyla gelir’ diyerek, fakirliğime bakmadan bu kadar evlat edinip, sonrasında ‘bakacağın kadar çocuk yap’ argümanını düstur edinmiş bulunmaktayım.
yukarıdaki cümleleri kuran beyin’di, bunları duyan kalp dedi ki: dünya bir yana, mis kokulu tüy yumaklarım benim yanıma, hatta al eve bi tane minnak daha…
"kedilere tutkuyla bağlananlar, öteki insanlardan bambaşka bir soydandır bana kalırsa. bu soy, gerçekten soylu bir soydur. belirli bir kültür düzeyi ve duyarlılık şarttır kedileri tutkuyla sevebilmek için. bu soydan olanlar genellikle kültürlü, ince, sanat meraklısı insanlardır. kaba saba bir hödüğün kedi sevmesinin yolu yoktur.” (bkz:mina urgan)
"hayallerimin toprağını eşele, ahşap kalbimi tırmala, kımıldasın her şey/çünkü bir kedi kadar gövdesi var kırılmış ve yorgun heveslerin/.../ evler kedisiz yetim, sokaklar kedisiz üvey sayılır, ben budalasıyım aşkın/beni de boynu ıssız kedilerden sayın, nasılsa ağzım var dilim yok/.../kedilerimin kardeşiyim, inceliği ve mahcubiyeti onlardan öğrendim/beni turnasız türkülerin beni solgun bir kedinin kalbinde unuttular"
haydar ergülen
"hayallerimin toprağını eşele, ahşap kalbimi tırmala, kımıldasın her şey/çünkü bir kedi kadar gövdesi var kırılmış ve yorgun heveslerin/.../ evler kedisiz yetim, sokaklar kedisiz üvey sayılır, ben budalasıyım aşkın/beni de boynu ıssız kedilerden sayın, nasılsa ağzım var dilim yok/.../kedilerimin kardeşiyim, inceliği ve mahcubiyeti onlardan öğrendim/beni turnasız türkülerin beni solgun bir kedinin kalbinde unuttular"
haydar ergülen