parayla kedi almak

hayvan ticaretini de insan ticaretinden ayrı tutmam ben. sahiplenin satın almayın.
hayır sokaklar kedi kaynıyor, hepsi az çok bizlere muhtaç, hayvan ticaretinin o hayvanları nasıl mal gibi gördüğü, işkence ettiği de bariz ortada; biz hala tartışıyoruz. kesinlikle karşıyım, satın alma sahiplen!
sokakda yaşayan yavrulardan çok minnoş kediler çıkabiliyor özellikle annesi insancıl ve sakinse. cins kediler her zaman alıcı bulur. ama sokaktan bir kedi almak onun hayatını kurtarır
hangisini tercih ederseniz edin sonuçta kedici olacaksınız. sokaktan evlat edinmeniz sizi dünyanın en iyi kedicisi yapmadığı gibi satın almanız da kötü kedici yapmayacaktır.
kedi sever satın almaz sahiplenir, bir canı parayla satın alarak kedilerin parayla alınıp satılmasına da katkı vermiş oluyorsunuz, bu kabul edilemez bir şey. sokaklar ve barınaklar sahipsiz ve muhtaç kedilerle dolup taşıyor. her gün açılan sahiplendirme ilanlarının çoğu cevapsız kalıyor. böyle bir durumda para ile gidip kedi satın almanın mantıklı bir açıklamasını ben bulamıyorum. hayvanseverim diyen bir insanın yoldaşını cinsine göre seçip para sayması da trajıkomik bir hareket
başkalarının kedi alması bunca yazarı neden rahatsız etti, hala anlamış değilim. insanların kendi hür iradeleriyle verdikleri kararlarlara bu kadar sert ve keskin cümlelerle nefret kusmak! size ne yahu? insanlar istediği ırkla aile kurmakta özgür. bak sen biri de "kedi alıp satanla kediye tecavüz eden gözümde birdir" demiş. hadi oradan, dingil. tek kedi sevenler sizsiniz, başka kimse sizin gibi kedi sevemez. kurduğunuz cümlelerden belli nasıl bir nefret ürünü olduğunuz... sokak farelerine de sahip çıkmanız lazım aslında, hatta kedilerinizi neden vegan beslemiyorsunuz? bu kafa kedileri henüz 7 aylıkken kısırlaştıran kafayla aynı.
seviyorsan git al bence.
bu arada hayvan severligin tanimi kimsenin tekelinde degil. gercek kedi sever sokaktan alir demek, sadece yargida bulunmaktir.
hayvanları insanlardan aşağı görmediğim, onların da dünya üzerinde en az insanlar kadar hak sahibi birer birey olduğunu düşündüğüm için, bana göre ha hayvan ticareti yapılmış ha insan ticareti, ikisi de aynı şey. canın ticareti olmaz, olamaz, olmamalı.
insan çocukları bile huyuna suyuna göre farklı farklı kişiliklere sahipken kedilerde de durum farklı değil. ve bu sebepten farklı insan kişiliklerine uygun farklı kedilerin olması çok doğal. hal böyleyken kendisine uygun olan cinsi imkan varsa sahiplenen yoksa satın alan insanlar bana garip gelmiyor. scottish oğlum da ukraynada bir evden satın alınarak bana hediye geldi. siyam kedimi ise sahiplendim. bence bir evcili sahiplenirken takılmamız gereken konu onu satın mı alındığı yoksa ücretsiz mi sahiplenildiği değil. olay evcillerimizi sahiplendiğimiz evde, pet shopta, çiftlikte ya da yerde onların nasıl bakıldığı daha çok. aldığımız kişi üretme niyetiyle dişiyi damızlık yapıp mı yavruları satıyor? sütten erkenden kesip mi veriyor? bebeklik mamalarını aşılarını takip ediyor mu? bunlar asıl önemli olan. bu şartların tümünü karşılayan bir insan ettiği masrafın karşılığını istemekte sonuna kadar haklı. insan yavrusu değil ki bu bir tanesini büyüt okut evlendir gibi olsun. hepimiz biliyoruz ki bir evcile her anlamda çok iyi bakabilmek ciddi manada masraf isteyen bir şey. kediler doğuruyor rahat 3-4 tane zaten, masraf iyice katlanıyor. bence uygun ve en iyi şartlar sağlandığı takdirde bunun karşılığını beklemek çok doğal. işi ticarete dökmekten bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. ticarete dökmek demek zaten yavruların da annenin de ömrünü kısaltmak demek. dediğim gibi olay evlatlarımızın geldiği yerde onlara iyi şartlar sağlanması. evde bakılan herhangi bir scottish fold kediyi 1000 liraya facebook gruplarında bulmak gayet kolay. öyle pet shoplardaki gibi 2500-3000 falan değil. o adamlar zaten tüccar. zaten esnaf. ne kitlerse kitliyor. evden 1000 liraya alınan bir scottish için düşünelim. 2 ay boyunca anne kedinin hamileliği ve artan iştahı sonucu mama ihtiyacı artıyor. e annenin aşıları var. 4-5 bebek doğursa 1 aylık olduklarında kuru mamaya geçiyorlar. normal bir bebek kedi 2 falan değil 3 aylık olunca sahiplendirilmeli diye düşünüyorum. 3 ayda zaten bu hayvan sütten kesiliyor kendi kendine çünkü annenin sütü bitiyor. 2 ayda hala emiyorlar. e ne oldu bi de 4-5 yavrunun iki ayda yedikleri mama masrafı eklendi. bitti mi? hayır. kum derdi var. kedisi doğuranlar bilir ki bebek kediler olduğu zaman bir de çılgın bi kum masrafı ekleniyor. daha bir de 4-5 kedinin iç dış parazitleri var. 1 aylık olduklarında başlanıyor. karma 1-2 kuduz lösemi aşıları ekleniyor buna 7 haftalık olduklarında. her şey çarpı 4 veya 5 tabi. şimdi bu şartlar altında saydıklarımın tümünü sağlayan bilinçli bir insandan verdiği emek ve masrafın karşılığı olarak ücret talep etmesini oldukça doğal buluyorum. ticareti asla desteklemiyorum ama bunlar somut verilerle 4-5 yavru kedi ve annemizin bakımı için edilen masraflar. bizim takılmamız satın alınıp alınmadığı olmamalı. evlatlarımız geldikleri yerlerde nasıl bakılıyor olmalı. zaten bunu asıl odağımız haline getirirsek ve buna uygun davranıp insanları bu konuda ciddi manada bilinçlendirmeyi başarabilirsek, zaten talep azaldıkça arz da azalır ve önüne geçeriz ticari kaygının. söyleyeceklerim bu kadar teşekkür ederim
hayretle okudugum cumleler...
bir canlinin guzeli cirkini minnosu minnosuzuuu...
üzüldüm.
#satınalmasahiplen #üretimeengelol #hayvanticaretineortakolma

net!
arkadaşlar emin olun cins kedi alan ve satan bir yığın insan var. yani bir kişi dahi yaptığı bu yanlışı fark edip dönse hayvanlar için kar olur. sahiplendirme platformlarına sorun bir, sokakta cins kedi bulunduğunda ne kadar zamanda sahipleniliyor kaç kişi istiyor, normal kediler için ihtiyaç olduğunda kaç kişi başvuruyor. cins kediler bir gün bile durmuyorlarmış. e bu nasıl hayvan severlik, bu resmen ayıptır, kime neyin şeklini yapıyorsun ki sen? hangi kedisever gördün kedin cins diye sana imrenen? böyle bir şey varsa acıyorum onlara. ben şunu beslemek istiyorum diye bir şey mi var siz hayvanseverliği nasıl anlıyorsunuz, böyle bir şey değil başka bir canı sevmek. bunun adı gösteriştir, ama kediyle kime gösteriş yapılabilir onu düşünüyorum bulamıyorum. ben cins kedisi var diye hiç bir arkadaşıma imrenmedim, bende mi bir sıkıntı var onu da bilmiyorum.

hangi türe bakarsanız bakın, iyi bakıldıktan sonra o kadar güzeller ki, sevgiyle bakılan her canın tüylerine, gözlerine, enerjisine yansıyor bambaşka bir şey oluyor.

kısacası durum şu, bu platformu öğrenip gelmiş bir kediseverin kedisiyle ilgili daha sağlıklı daha doğru bilgi sahibi olması tüm kedilerin hayrına olur. ve buradaki bir çok kedisever size satın almayın sahiplenin diyor, gerçek sevgi budur diyor, kedilerin mal gibi alınıp satıldığı kafeslerde ömrünü tükettiği sektörlere destek olmayın diyor. bunu dikkate alırsanız bir hayvansever daha kazanmış olur kediler camiası, almazsanız kendi bileceğiniz iş, ama kendinize hayvan sever demeyin, sokaklarda ölen, sahiplendirilemediği için barınaklarda hastalık içinde ölen her canda sizin de bir vebaliniz var
almadı.
almıyordu.
almayacaktı.
çünkü; bir canlıya ırk,tür,cins ayrımcılığı yapmak ve para karşılığı alıp satmak, etik gelmiyordu.
ırk kedi arayan bedavacılar var. ben de buna karşıyım. kedi arıyorsan sokakta bolca var al, sahiplen, evlat edin. hem ırk kedi olsun hem beleş olsun isteyenlere karşıyım. ırk garantisi verilmesinin altında bolca emek ve çalışma var. safkan van kedisi veya safkan ankara kedisini de bedavaya bulamazsınız, çünkü onun da alt zemininde ciddi bir emek vardır. ırk kedi yetiştiricileri de emeklerinin karşılığını istiyorlar sadece, karşıyım demekle bitmiyor iş. karşıysan almazsın olur biter. tabi bir ırk kediye 4-7bin tl arası para isteyen vicdansızları bundan ayrı tutuyorum, ciddi şerefsizler.
3 tane kedim var, ikisini sokaktan birini de sahiplendirme sayfasından evlat edindim. sokaktan sahiplendiğim iki kedi de uzun tüylü, hele bir tanesine cinsi ne diye sormayan çıkmadı. muhtemelen kırmalar ve ikisi de hastalıktan perişan halde geldi bana. sahipsiz sokak hayvanları sorununa o yavruların perişanlığına katkısı falan yok kedi yetiştirip satmanın diyen olursa diye başta belirtmek istedim bunu da.
ihtiyaca, mizaca göre kedi yetiştirmek gerekliliği diye bir şey olamaz. köpek olsa tamam, koruma köpeği, engelliler için yardımcı köpek, polis köpeği vs çok anlaşılabilir o zaman deriz bu cins köpek şu alanda çok verimli , bu cins çok iyi koku alır şurada görev yapar falan ama kedi yani, fare avcılığı yapacak desen hepsinde bulunur o maharet. her ne ise herkes biliyor zaten, insanlar istediği kadar ben satmıyorum masrafımı alıyorum dese de karşılığında para alıyorsun ticaret bu üç tane satmışsın 100 tane satmışsın, o 1000 liraya satmış sen 100 liraya satsan bile hiç bir farkı yok. herhalde kedici olmak ile hem kedici hem hayvansever olmak arasında fark var. bu yüzde bir kedici nasıl kedilerin üretilip satılmasını mantıklı bulur diye şaşırmamak lazım galiba.

ayrıca, onun da o kafesten kurtarılmaya ihtiyacı vardı gibi yanlış bir düşünce ile petshoptan evcil hayvan alanlar bilmeli ki o kafese yeni bir tutsak konulmasına, bir bebeğin annesinden erkenden ayırılmasına, bir annenin yeni bir doğuma zorlanmasına destek oldunuz sadece.
asla tasvip etmediğim olay. sonuna dek #satınalmasahiplen ancak anlamadığım bir şey var o da “tercihlerimize saygı duyun, biz de böyle istedik, beğendik ve satın aldık” diyen kişilerin kendi fikirlerine karşı çıkan yazarlara ağır hakaret içeren şekilde “dingil vb.” şeklinde cümleler kurması. burada kendi içinizde çelişiyorsunuz bunda bir anlaşalım. saygı bekleyen önce saygı göstermeli. bununla birlikte türkiye’de bir sokak hayvanı gerçeği var, bir de insanımızın gitgide daha cani ve cahilleştiği. yani bu durumda sokaklar kediler ve köpekler için cennet değil malesef. ve inanın sokaktaki kediler de öyle güzel ve asil ki. evinizdeki scotish’den hiç farkı yok aslında. bir de buna ilaveten ticaret ve tüccar dediğimizde kızıyorsunuz ama satın alınan hayvanların yarısından çoğu çocuklar hevesini alınca ya da hastalanınca terk ediliyorlar bunun hakkında da düşünmenizi öneririm. bir barınak ziyaret edin ya da. belki vicdanınız sızlar.

son olarak yeniden #satınalmasahiplen
her güzelliğin bir bedeli var.
kedi olan bir eve asla giremezdim ben. fakat saçma sapan bir avm’de kızımla karşılaştıktan sonra benim için herşey değişti.dükkana girip kucağıma aldıktan 10 dakika sonra sıfır bilgi ile oradan kızımla çıktık.hatta adam mamanın,kumun en kötüsünü elime verip öyle yollamıştı beni. maalesef para ödedim.
hayvan bakımından,sorumluluğundan habersiz şekilde başladım herşeye.
ama sonuç olarak onun sayesinde hayvanlara,haklarına,sokakta yaşayan dostlara bakış açım değişti.
3 senedirde hem evladım,hem en yakın arkadaşım.
satın alma olayının ne kadar büyük bir yanlış olduğunu onunla uzun süreler geçirip dışarıda yaşayan dostları düşündüğünüzde anlayabiliyorsunuz.
kedinin cinsine gore bazen gerekli olan aksiyondur.
bir tarafım satın alma sahiplen diyor. diğer tarafım bastır parayı şöyle pamuk gibi british al diyor. bilemedim sözlük ne yapayım? aklımda deli sorular...
  • /
  • 3