parayla kedi almak

candır,
her türlüsü candır.
gönül ister ki, sokaklardaki bebeklerden/canlardan sahiplenilsin alınsın,
fakaat,
"way efendim sen nasıl parayla hayvan alırsın" işine girersek çıkamayız.
birimiz der ki, "e petshop hayvanı da zor durumda",
ötekimiz der ki, "e sen satın almazsan satılmaz",
berikimiz der ki," hadi ben almayayım, oradaki canlar ne olacak?",
bu konu her yönden handikap maalesef.

ha şu olur, çıkar aramızdan bir babayiğit, girer meclise, konuşturur siyasi nüfuzunu ve çıkartır yasayı bir gecede;
"yarın sabah itibari ile ülke sınırları içindeki bütün petshoplar hayvan satışını durduracak ve ellerindeki bütün hayvanlar isteyenlere sahiplendirilecek ve bundan sonra hiç bir şekilde hayvan satışı yapılmayacak",

işte o zaman can baş üzerine.
yani kısaca ve naçizane demem o ki,
hükümete başvurunuz efendiler, çözüm aha tam orada.
her ne kadar her türlü canlının ticari bir amaca konu edilmesi vicdanımı rahatsız etse de, benim de yapmış olduğum eylemdir.

bir yanım "satın alma sahiplen" derken; öteki yanım "barınaktan sahiplenmek ile petshoptan almak arasındaki tek fark maalesef ki para. ben almazsam yine bir başkası alacak, sonuçta birisi alana kadar kafeste bekleyecek." diyerek ikilemde bırakıyor.
  • /
  • 3