geceleri rahat durmayıp kah üzerimizde koşturmaları, kah "oyun" kisvesi altında paldır küldür delirmelerinden dolayı özlemiyle yanıp tutuştuğumuz, ama ertesi gün mesaide uykusuzluktan serseme dönmemek için yapamadığımız, dünyanın en güzel şeylerinden biri. ama hala arada şansımızı deneriz, "belki bu sefer hep birlikte mışıl mışıl uyuruz" diye. umut işte *
iki tekir oğlumuz var, iyi ki de varlar. gönül istiyor ki nerede muhtaç durumda olan varsa alıp bağrıma basayım, hepsine yuva olayım... olamıyor işte maalesef..
gidiyoruz gitmesine ama aklımız hep onlarda kalıyor. evde onların rahatlığı ve güveni için düşünebildiğimiz her şeyi titizlikle uygulamamıza, hiçbir şeylerini eksik etmememize rağmen, hep bir eksiklenme hali hasıl oluyor. hemen özleniyorlar, nasıl özlenmesinler ki evlat özlenmez mi hiç...
hayvanları insanlardan aşağı görmediğim, onların da dünya üzerinde en az insanlar kadar hak sahibi birer birey olduğunu düşündüğüm için, bana göre ha hayvan ticareti yapılmış ha insan ticareti, ikisi de aynı şey. canın ticareti olmaz, olamaz, olmamalı.
hayvanları insanlardan aşağı görmediğim, onların da dünya üzerinde en az insanlar kadar hak sahibi birer birey olduğunu düşündüğüm için, bana göre ha hayvan ticareti yapılmış ha insan ticareti, ikisi de aynı şey. canın ticareti olmaz, olamaz, olmamalı.
iki tekir oğlumuz var, iyi ki de varlar. gönül istiyor ki nerede muhtaç durumda olan varsa alıp bağrıma basayım, hepsine yuva olayım... olamıyor işte maalesef..
hayvanları insanlardan aşağı görmediğim, onların da dünya üzerinde en az insanlar kadar hak sahibi birer birey olduğunu düşündüğüm için, bana göre ha hayvan ticareti yapılmış ha insan ticareti, ikisi de aynı şey. canın ticareti olmaz, olamaz, olmamalı.
iki tekir oğlumuz var, iyi ki de varlar. gönül istiyor ki nerede muhtaç durumda olan varsa alıp bağrıma basayım, hepsine yuva olayım... olamıyor işte maalesef..