en zor süreçlerden biri. çok zor, çok acı verici. yapılabilecek her şeyi yaptıysanız içinizi rahat tutmalısınız, ömürleri bizim ömrümüze göre çok daha kısa, doğanın gereği biz canlılar doğarız, yaşarız, ölürüz. ondan ayrılmak çok zor fakat belki de çektiği acılar son bulacak ve huzura erecektir.
üzüntünüzü çok iyi anlıyorum ötenazi öncesi 3 saat ağla ağla vedalaşamamış sonrasında da cansız bedenini defalarca öpmüştüm..
şimdiki ev kedim de evlattan farksız, uzun yaşaması için tavsiyelerinize açım. hangi mama veya nası bi beslenme düzeni. sevgi veriyorum zaten su pınarı da var. herşeyi var. mama marka değişimleri ıslak kuru mama dengesi rutin bakımlarınız nelerdir bunu cevaplamanıza çok ihtiyacım var.
metinleri charles lisanby tarafından yazılan seymour berlin tarafından 1954 yılında basıldığı tahmin edilen; kaligrafisi warhol'un annesi tarafından yapılmış andy warhol kedi derlemesi kitabı. valla bu nasıl havalı bir kitaptır böyle yiğidim.
kitabın 190 adet basıldığı ve satılmak yerine warhol tarafından sevgililerine ve arkadaşlarına hediye edildiği tahmin ediliyor.
offf....off...benim kedim 10 olacak iki ay sonra. hiç yaşlanmasın istiyorum. yaş alsa da yaşlanmasın. ama biliyorum ki mümkün değil. öncek kızım prenses'im 18 yaşına kadar yaşamıştı. ah meleğim....her saniye aklımda..:(
arkadasimin kedisini gecen ay kaybettik 18 yasindaydi evlat acisina es deger bence. son anlarinda beraberdik yasli oldugu okadar cok belliydi ki hala gözümün önünden gitmiyor..
en sevdiğim mina urgan’ın efsanevi tarifi
"kedilere tutkuyla bağlananlar, öteki insanlardan bambaşka bir soydandır bana kalırsa. bu soy, gerçekten soylu bir soydur. belirli bir kültür düzeyi ve duyarlılık şarttır kedileri tutkuyla sevebilmek için.
bu soydan olanlar genellikle kültürlü, ince, sanat meraklısı insanlardır. kaba saba bir hödüğün kedi sevmesinin yolu yoktur.”
kaç yıldır kedi, köpek besleyen insanlara "ayyy zor olmuyor mu? tüy dökmüyor mu?" diyen tayfanın çıkardığı bir algı bence bu. onlarla birlikte yaşıyorsan her şeyine eyvallah diyorsun. ayrıca pis falan da olmuyor yani. kediler günde kaç saat kendilerini temizliyorlar. gel de anlat.
şu an bu satırları yazmak burada kedi sever insanlara hislerimi anlatmak iyi geliyor. evet başlığı o yüzden açtım. kedim çok kötü durumda. 2004'ten beri yanımızda olan kadifem artık bir deri bir kemik, serumlarla ayakta durur hale geldi. ne iştah var ne miyavlama. gözümüzün önünde eridi. 1 kilo ya var ya yok. ötenazi konuşuldu, istemedik. veteriner elinden geleni yapıyor. son iki ayda ağzından iki kere operasyon geçirdi. kan değerleri iyi çıksa da artık yaşı gereği dönüşü olmayan bir yola girdik. boğazım düğüm düğüm. her an bir telefon gelecek ve onu kaybedeceğiz diye düşünüyorum. bu beni bitiriyor. bir daha ona sarılamayacak olma düşüncesiyle yüzleşmek o kadar zor ki. hayvan sahiplenmenin en zor yanı onu kaybetme noktasına geldiğiniz anlar sanırım. çok üzgünüm. elimizden geleni yapıyoruz ama zamanı durduramıyoruz. şu an bunları yazarken bile ağlıyorum. nereye gitsem onunla anılarımızı düşünüyorum. ortaokul ikinci sınıfta evimize gelen o ufaklığı, birlikte büyümemizi... son 1 senedir aynı evde yaşamasak da sık sık onu ziyarete gittim. pandemi döneminde kameradan gördüm, fotoğraf istedim. içim çok acıyor sözlük ailesi. nasıl dayanacağım ben buna.
zaten yaşlı olan kedimle daha çok zaman geçirmek isterken yaşananlar yüzünden göremiyorum. bu iğrenç bir şey. sadece geçen hafta dayanamadım ve kapıdan suratımda maske elimde eldivenler kucağıma verdiler. sesimi tanıdı, yüzüme dönüp baktı falan. gerçekten çaresiz bir durumdayız.
bir kedi deyip geçmemek gerekir. aynı bebeğe bakar gibi ilgi alaka lazım. tırnağından, tüyüne, kumundan, mamasına kadar. sorumluluk sahibi olmayan insanlar hayvan sahiplenmesin kardeşim...
zaten yaşlı olan kedimle daha çok zaman geçirmek isterken yaşananlar yüzünden göremiyorum. bu iğrenç bir şey. sadece geçen hafta dayanamadım ve kapıdan suratımda maske elimde eldivenler kucağıma verdiler. sesimi tanıdı, yüzüme dönüp baktı falan. gerçekten çaresiz bir durumdayız.
ilk okuduğumda şok olduğum haber. ne işin var, nasıl beslendin de zirvede hayatta kaldın. belki başka bir dağcı zirveye getirdi ve kaçtı elinden bilemedim... ama inançlı bir insan olarak gerçekten sorgulattırdı.
şu an bu satırları yazmak burada kedi sever insanlara hislerimi anlatmak iyi geliyor. evet başlığı o yüzden açtım. kedim çok kötü durumda. 2004'ten beri yanımızda olan kadifem artık bir deri bir kemik, serumlarla ayakta durur hale geldi. ne iştah var ne miyavlama. gözümüzün önünde eridi. 1 kilo ya var ya yok. ötenazi konuşuldu, istemedik. veteriner elinden geleni yapıyor. son iki ayda ağzından iki kere operasyon geçirdi. kan değerleri iyi çıksa da artık yaşı gereği dönüşü olmayan bir yola girdik. boğazım düğüm düğüm. her an bir telefon gelecek ve onu kaybedeceğiz diye düşünüyorum. bu beni bitiriyor. bir daha ona sarılamayacak olma düşüncesiyle yüzleşmek o kadar zor ki. hayvan sahiplenmenin en zor yanı onu kaybetme noktasına geldiğiniz anlar sanırım. çok üzgünüm. elimizden geleni yapıyoruz ama zamanı durduramıyoruz. şu an bunları yazarken bile ağlıyorum. nereye gitsem onunla anılarımızı düşünüyorum. ortaokul ikinci sınıfta evimize gelen o ufaklığı, birlikte büyümemizi... son 1 senedir aynı evde yaşamasak da sık sık onu ziyarete gittim. pandemi döneminde kameradan gördüm, fotoğraf istedim. içim çok acıyor sözlük ailesi. nasıl dayanacağım ben buna.