bizim ufaklık kaçabildiği en uç noktaya kadar kaçıp, saklanmak suretiyle tepkisini koyuyor.
"gel oğlum, gel minnağım noldu sana" diye yanına gittiğimde kocaman gözlerle "gittiler mi? hadi gitmiş olsunlar nütfen" bakışı atıyor.
ısrar edip, kucakta indirme gafletinde bulunursam da el, yüz, kol demeden dalıyor.
ya ne olacak bunlarin bu alışkanligi. bazilari direk unutuyor da bazilari hep emecek birsey ariyor büyüse bile
benimkilere hep diyorum oglum geldiniz 1 yaşına yeter artik ama yok biri parmagini emen cocuk gibi ayağını emerek uyuyor hala ya. birde ayagini yani nasil unutturacagim bu huyu ben bir sürü tüy yutuyor birde durduk yere
en azindan digeri normal normal benim elimi emiyor. gerci emin degilim normal olup olmadıklarından..
sığ bir bakış açısı bence. kedi sahiplerine bilmedikleri bir çok şey öğretmiştir bu program. kim bundan 6-7 sene önce düzenli bir şekilde kedisini oynatması gerektiğinin, tuvalet yerinin vs öneminin bu kadar farkındaydı mesela? bu güne kadar iyileştiremediği bir kedi davranışı görmedim bu insanın. bu yüzden direkt kedi düşmanı diye yaftalanmasını iyi niyetli bulmuyorum.
çok seviyoruz ama kedin mi var derdin var arkadaş yani allah başka dert göstermesin ama çok dikkat edin ip çok tehlikeli, halıda, ortalıkta ip, iğne vs. kazara bırakmayın.
insanın insana dokunmasıyla akla gelen ilk şeyin artık sevgi olmamasıyla bir tereddüt yaşandığı için , sevgisini en saf haliyle dokunduğu hayvanlar aracılığıyla rahatça ve yanlış anlaşılmadan dışa vurabilen insandır.
kesinlikle çok sevdiğim ve beslemek istediğim hayvan kirpi. birbirlerinden çok uzaklaşırlarsa üşürler, çok yaklaşırlarsa dikenleri batar. sanırım insanlar arasındaki mesafeyi de öğretiyor bu özellikleri...