kuduz aşısı olan yazarlar

pet hayvan sahipleri kuduz aşısı olamıyorlar. ya veteriner, barınak görevlisi gibi mesleği olanlar, ya da hayvanlar tarafından saldırıya uğrayanlar acile sevk edilerek acilde aşı vurulabiliyor.

veteriner de ilaç deposundan aşı gelmiş, bir tane vurayım kendime... diyemiyor. hatta veterinerden o kadar rica ettim, 'karne çıkart bana' dedimse de yapmadı!

elim kolum çiziklerle dolu. merak ettim. evdeki kedilerim iyi çizdi kollarımı. ya sokaktaki kediler yapsaydı. sağlık ocağı acile yönlemdirdi. acilde de 'biz yapıyoruz, ama sevk gerekli. hayvan saldırırsa da yapıyoruz ama böyle üç beş çizikten kuduz bulaşmaz' dedi, öğrenmiş oldum.
aleyna kactigi gun komsu beyle tum gun yakalamaya çalıştık en son komsu bey elinde aleyna ile geliyordu ki kendisinden bir parca kopardi aleyna.. adam tabi şok bende ordan ay evde hic oyle degil inanir misiniz diye hala onu savuyorum.. neyse acile gittik tabi direk adamin eli morardi banada kuduz asisi var mi kedinin diye sordular var dedim karnesini gosterdim ama yinede kuduz asisi yaptılar kendisine
sokakta tanımadığım bi köpeği salamla beslemeye yeltenince elimi ısırmıştı, çevredekilerin telkini ile gidip kuduz aşısını yaptırdım. çünkü ben bu kafayla daha çok ısırılırım. *
kuduz asisi takvimi vardir.sahipsiz hayvansa yapilir.sahipli ve asili hayvanin 10gun gozlemi yapilir.ve sadece tetanoz yapilir kisiye.
hasta olan yavru bir kediyi sevdiğim zaman beni tırmalamıştı. sonra epey bir hastaneye taşındığımı hatırlıyorum.

veteriner hekim hayvandan insana bulaşan kuduz vakası epeydir yok diye zamanı gelen kuduz aşısını yapmıyor ben de üstelemiyorum.
tekrarlanması gereken aşılar hakkında kafamda soru işareti var. aşı aynı antibiyotik gibi ömrü kısa bir ilaç değildir. bir kere vurulunca ömür boyu tekrar aşı olmaya gerek olmayabilir. en fazla ikinci defa vurulduğunda mutlaka aşı tutar.

(bkz:verem aşısı)
2008 de veteriner sağlık meslek lisesine girişte,2013 de aşıya gelen yarı evcil bir çoban köpeğinin ısırığı sonucu, 2016da kaçak bir maymun tarafından ısırılış sebebiyle 15 doz kuduz aşısı olmuş biri olarak yabani etçillerle ve şüpheli olan hayvanlarla birebir salya-yara temasınız olmadan yaptırmayın derim :)
hasta bir sokak çocuğunu veterinere götürme çabam, onun veterinere gidemeyişi benimse işgüzar aile hekimim tarafından ihbar listesine alınıp zorla kuduz aşısı vurulmamla sonuçlandı. mahallemin kedisi olduğunu, belediyenin bakımını düzenli yaptığını söyledimse de ikna edemedim... sonuç olarak üç enjeksiyon yedim, sonra il sağlık müdürlüğüne gidip "valla kudurmadım" belgelerini imzaladım. parmağımı paralayan piç kurusu da bir haftada toparlayıp turp gibi oldu,kanımı emmek iyi geldiyse demek ki!
bu ay başımıza geldi.
komşuya yeni sahiplendirilen, 5199 h.k.k. usulüne göre karnesi çıkarılıp belediye veteriner defterinde kaydı bulunan, 6 aylık kuduz aşısı bulunan, sağlıklı ve uysal kedimiz yeni sahibin küçük kızını ısırdı.

acilde nasıl korkuttularsa kıza ikinci aşıyı vurdukları gün 'kediye biz bakamayacağız, alsanız olur mu?' diye kedi geri geldi. 'bakamayacaksanız niye aldınız o zaman?' diye altını eşeleyince ailenin iyi korkutulduğunu anlıyorum.

dün beni tekrar aradılar. 'tarım orman müdürlüğüne gitmen gerekiyor' dediler. dedim, 'bakanlık ne iş!? şikâyetçi mi oldunuz?'. aklıma ilk bu geldi. 'peki niye çağırıyorlar? siz aşısı yapılı, sağlıklı demediniz miydi?'

bu işin niye dallandığını tam anlamış değilim. halbuki bu kedi karnesi olan kontrollü bir hayvan.

şimdi tarım ve orman müdürlüğü'nden geldim. hayvan canlı ve sağlıklı diye imza verdim.

bir de uysal bir kedi yani, nasıl ısırttın? helal sana!
hasta ve yaşlı bir kediyi veterinere götürme çabalarım sonucunda olduğum aşıdır. ağzından kan gelen, burnunda akıntı olan baya yaşlı bir kedi gördüm. elimde hem kendi kedimin yaptığı derin çizikler vardı, hemde kediyi besleyip kandırmaya çalışırken elimden salami kapmak için tırmaladı. haliyle hem tirmalanmis, hemde yaralarıma salyası akmış oldu. sağlık ocağına uğradım, kuduz asi formu doldurup acile gönderdi. 3 doz tetanoz sağlık ocağında, 5 doz kuduz acilde yapildi. ası karnesi çıkarıyorlar. o karneyle birlikte kuduz aşısı uygulayan herhangi bir acilde de yaptirabiliyorsunuz.
minicik bir köpeciği düştüğü yerden kurtarmak isterken, bir anda korktuğu için çığlıklar atarak iki kol ve parmaklarımda sekiz on delik açması bir oldu yine de çıkardığım yere tekrar düşmemesi için, elimden bırakmadım ve güvenli bir yere taşıdığımda her tarafımın kan içinde kalmış olması arkadaşlarımı çok korkuttu ve ne kadar itiraz etsem de, yaka paça hastaneye götürdüler. açılan deliklere tek tek iğneli pansuman, tetanoz ve beş doz kuduz aşımı olup, devlete kudurmadığımı ispatladım... o an doktorun arkadaşlarıma, bu acıdan sonra değil hayvanları eline almak, yanlarına dahi yaklaşamaz dediğini ve bir arkadaşımın, hocam o öyle manyak ki kolu düşse onu bırakıp yine hayvanı kurtarır dediğini dün gibi hatırlıyorum... aşıya itiraz nedenime gelirsek, birincisi kedilerde çok daha zor bize bulaşması çünkü genelde yüzeysel oluyor tırnak yaraları, ikincisi kuduz insan için ağır bir aşı ve her aşı gibi bağışıklığımızı düşürüyor, üçüncüsü ankara için konuşacak olursam çift tırnaklılar haricinde onüç ondört yıldır kuduz vakasına rastlanmamış olması. bu da demek oluyor ki , et yiyenler için yenilen büyükbaş hayvanlarda bile bu risk daha fazla...netice olarak çok şüpheli durumlarda tedbiri elden bırakmamak da fayda var tabiki ve temennim odur ki, ne insan ne hayvan hiçbir canlı kudurmasın. kuduzsuz günler diliyorum.