kediyle uyumak

eşimle yatağımızda ki iki adet olan yastığı üç adete çıkarmak zorunda kaldık.
gece uykusu geldiğinde kedimiz gelir kendi yastığına kafasını koyar, yatağa uzanıp bizi bekler. geldiğimizde de ikimize birden sarılacak şekilde ön patileri ile eşimi, arka patileri ile de beni tutarak uyur. her sabah uyandığımda mutlaka bana sarılmış bir küçük * kedi oluyor. çok muhteşem bir duygu.
uykum geldi yatalım ile başlayıp tüm gece evin değişik odalarında bulunan bireylerle bi kısım uyuklayarak sonrasında özellikle sabaha karşı ayak ısırmaları, ıslatılmış olan topun yatağa getirilmesi, odada eğer poşet varsa onla oynaşılarak devam eden sürecimiz. uykusu ağır olan ben acaba zarar verir miyim, yanımda mı diye defalarca uyanıyorum. analık işte
rahatsız olup da yanından kalkmasın diye kalıp gibi yattığın durumdur. hatta oda değiştirmesin yanımda yatsın diye tilki uykusunda uyurum.
ise gec kalmaktir.
ama bu gec kalmalarin en guzelidir.
2 kedi, tek kişilik yatak durumunda zordur ama bu onların sorunu değil tabii ki. bebelerime göre şekil alıp yatıyorum ben de sığabildiğim kadar. umarım yıllar içinde vücut şeklim değişmez.
dünyanın en büyülü anları benim için.
yorgan oyunu yüzünden üzerimde zıplayıp durduğu bölüm hariç harika bir şey. en güzel yeri bulmak icin gelir yüzümü koklar, üzerimden atlayıp babasını koklar, sonra birimizin yastığının üstüne kıvrılır.

edit: bella ergen oldugu icin ve biz de onun oyun saatinde yataga girdigimiz icin artik beraber uyumak imkansiz oldu. buyumesini bekliyoruz.
benim kizim saclarimin arasinda uyur ve ben cok mutlu olurum
ürküp kaçmasın diye ayaklarımdaki uyuşma...bu kadar sevmesem hayatta katlanmazdım
malesef 2.5 aylık kızıma çok uzak kavramlar birlikte olduğumuz her an oyun oynamalıyız ona göre
onu rahatsız etmemek için kocaman yatakta bi köşeye büzülüp yatmaktır, yatakta dönerken uyanmasın diye bacaklarının uyuşmasıdır...
ilk geceden gırlamaya başlaması ile sizi mest eden, "bu gece neden gelmedi" eksikliğini hissettiren yaşanası güzel şey.
gece kediyle uyumaya çalışmak doğrusu. uykumun arasında gelir saçlarımı yer, kendini kaşıtır. uykumun açıldığını anladığında ayaklarımın dibine yatıp horlamaya başlar. intikam soğuk yenen bir yemektir yalnız. bi gün ben de onu uyutmayacağım. (kıyamadı.)
sabaha karşı yorganı sıyırıp gurlayarak patisiyle sarılır oğlum birde hastaysam gelir iyice sokulur ağrıyan boğazıma başını yaslar. ilaç olur can olur..
kediyi alıp göğsüme yatırırım boynunu boynuma yaslar her iki elimle göğsünden hem tutar hem masaj yaparım.bir süre sonra ya ben uyumak isterim(çünkü uykuda pışo'yu ezme ihtimali var.) ya da pışo yeter bu kadar diyip mamasından,sütünden bir fırt alıp soba karşısında yayılır.
kolunda bir kedi varken hiç kıpırdamadan yatmak onu rahatsız etmemek için yatağın ucunda kalmak koşarken çıkardığı mırmır sesiyle uyuyakalmak ancak bu duyguları kedisi olanlar anlayabilir sanırım
''ısinmak için sisman kedi secin ''
bir gocaman atasozu
yaz-kış farketmiyor, canı isteyince gelip boynumun kenarına kıvrılıp, patileriyle de fıtı fıtı yaptığı an günün en güzel zamanı benim için.
aynı yatağı paylaşmadan önce "nasıl olur ya" dedirten, bir kere paylaştıktan sonra "neden gelmedi daha yatağa acaba" dedirten durum
  • /
  • 3