kediyle uyumak

  • /
  • 7
yazılanlar pek samimi gelmedi, bir kere ''yatağım'' diye bir şey yok..

''yatağının'' kütle merkezine, mevcut alanın %70'ini işgal edecek şekilde uzanış. kalan %30 luk kısımda da ''acaba bana verdiği alanı aştım mı?'' ''yorganı çeksem hareket eden her şeye saldırmaya başlar mı?'' paradokslarıyla dolu bi kendini güvende hissedememe, bi fırtına öncesi sessizliği, huzursuzluk, uyuyamayış.

sabah ise; ''günaydın, ne güzel bir gün değil mi? bence de değil, teşekkürler'' bakışı.
yatakta uyuyacak yerin kalmaz ama huzurlu uyursun
herkes ne kadar aşk dolu yahu, kedi/kedilerle uyumak gecenin üçünde evde bir koşturmaca, bir yatağa atlamaca, bir oyuncağımı getirdim kalk oynayalımcılamadır, cama gitmek için kafana basarak geçmedir, bacaklarının arasında uyur dönmek için artistik hareketler yapmadır gecenin bir vakti, kısacası hep yarımyamalak uyumaktır..
uykum geldi yatalım ile başlayıp tüm gece evin değişik odalarında bulunan bireylerle bi kısım uyuklayarak sonrasında özellikle sabaha karşı ayak ısırmaları, ıslatılmış olan topun yatağa getirilmesi, odada eğer poşet varsa onla oynaşılarak devam eden sürecimiz. uykusu ağır olan ben acaba zarar verir miyim, yanımda mı diye defalarca uyanıyorum. analık işte
işe geç kalma sebebidir çok zaman.. alarmı duyan çocuk iyice koynunuza sokulup salyalarını akıtarak mırıldayınca tekrar uykuya dalınır.
normalde tenezzül edip de benimle yatmaz yatsa da ayak ucum yada yastığımın tam ortasını ben yatmadan hemen önce işgal eder ama eğer gök gürlüyor ve yağmur yağıyorsa sırt sırta yatarız gecenin ilerleyen saatlerinde de sarılırız.
eşimle yatağımızda ki iki adet olan yastığı üç adete çıkarmak zorunda kaldık.
gece uykusu geldiğinde kedimiz gelir kendi yastığına kafasını koyar, yatağa uzanıp bizi bekler. geldiğimizde de ikimize birden sarılacak şekilde ön patileri ile eşimi, arka patileri ile de beni tutarak uyur. her sabah uyandığımda mutlaka bana sarılmış bir küçük * kedi oluyor. çok muhteşem bir duygu.
çoğu kedi sahibinin istediği ama kedisinin uygulamadığı bir durumdur. neyse ki benim paris ve hilton'um bu konuda açık ara önde. uzanıp kollarımı açmamla birlikte sağ kol üstüne kafayı koyan bir paris, tam olarak böğrüme çıkıp yatan bir hilton ile huzurlu bir uyku.
sadece ayakucumda uyur ama her sabah alarm çalınca koşup üstüme yatıyor. çünkü pisliklik.
18 yaşında melek olan ilk kedim de, şimdiki kedim de tabii ki birlikte uyuyoruz. ikisi de ayak ucunda uyuyorlar ama bu kedim sabah olunca yastığımı da kapıyor. neyse bir süre sonra sıkılıp tekrar ayak ucuna gidiyor. kafamda yattığı da oldu tövbee tövbeee..
yavaş yavaş yaklaşıp başımın üstüne yatar ve hoooop beni itmiş, yastığa boylu boyunca yatmıştır... ertesi sabah boynum tutulmuş bi şekilde uyanırım. neredeyse her gece tekrarlanan bi durum bizimki. ikinci yastık da fayda etmiyor bir şekilde ben hep yastıksız kalıyorum.
canim kizim girly'yi, 1 sene once, is bilmez bir veteriner yuzunden kaybettim. o, yanimda, yatagimda, kucagimda, benzeri yerlerde uyurken, o uyanacak diye asla kipirdamazdim. ne zaman kendisi kalkar, o zaman ben de kalkardim. keske geri donse de hic kalkmadan otursam yerimde...
yatma saati gelip odaya yönelince benden önce koşarak gidip yorganın kabartılması türkan’a aittir. ben gelince “yatak hazır” der gibi bakar ve kenardan yorganın altındaki yerine geçer
sabaha karşı yatak başlığının tırmalanması sesiyle uyanıp, hayır kızım diye yataktan fırlamaktır. kurulu saat mübarek.
kimi ayak ucunu sever kimi başınızı kimi de üstünüze yatmayı sever. birisi salonda yatıyor sevmiyor yanımıza gelmeyi ama diğerleri için yatağı büyüttük rahat rahat yatıyoruz :)
kediyle uyumak bana göre efsane. fakat benim kızım evde sınırlarını çizdi, çok soğuk olmadığı sürece yatağa gelmez, gelirse de bize vebalı muamelesi yapıp ona temas etmeyeceğimiz bir yerde yatar , zaten edersek başımız fena halde dertte oluyor. o sebeple korkudan önce etrafı kolaçan edip ayakları öyle uzatıyoruz. ama bir misafir serseri gelmişti eve, kafamızda yatıyordu, sonra lokum ona hayatı zindan edince sahiplendirdik ( ay içimi döktüm byeee)
artık asla yapmadığımdır,
afedersiniz ağzıma osuruyor kedi sıpası.
çekemem efendim hayır, küçüklüğünden beri zehirlendiğim yetti, gitsin peluşunda uyusun, peluşlarına sarılarak da dediğimdir aynı zamanda.
huzurun hayat bulmuş şeklidir.
kedinin mükemmel rahatlıkta uyuduğu, sizinse onu ezmemek adına iki büklüm tutulduğunuz uyku çeşididir. kocaman yatak da olsa, götüm götüm itekler sizi.
şöyle bir şey;

fazlasıyla huzur ve mutluluk veren durum. sevildiğini hissetmenin vücut bulmuş hali.
  • /
  • 7