birden fazla kediyle yaşayan kediciler

5 kedimle katılıyorum.
1 adet kedi, 1 adet de kedi formunda olan ama kedi olmadığını düşündüğüm bir yaratıkla katılıyorum.
birden fazla kediyle yaşamak, mutluluğun resmi gibidir. altı küçük hobbit'le yaşıyorum, ellerinizden tırmalarlar efendim.
bir kedinin nesi var diyip, iki, üç, dört kediye bakmaktan kendini alamayan kişi. bence 3'e kadar normal ama daha fazlası hem kediler hem de kediciler için sıkıntılı olabiliyor...
işte o benim. şu an itibariyle evde 6 kedim var. evim bahçesiz. en büyükler 8 yaşında, 1 kızım 5 yaşında, 2 oğlum 4 yaşında, en küçük kızım 3 yaşında. biz çok mutluyuz kedilerimle. evde adım başı "öp beni sev beni" duruşu ve bakışı.
dünyanın en şanslı kedicileridir ve çok şanslı kedileri vardır. kızım nisan ayında 4 yaşından gün alacak. oğlum hayatımıza mayıs ayında dahil olmasına rağmen, ağustostan beri bizimle. mart ayında da yaşını dolduracak. haziranda kızım emziriyordu, o yüzden yan yana değillerdi. ağustos ayından beri, kızımın huyu suyu değişti. mutlu, oyuncu, hareketli haline geri döndü. muhtemelen tek kediyken aslında sıkılıyordu. ben de zannediyordum ki benim kızım çok sakin. hayır sakın değil sıkılmış bir kediydi. gümüş onun en güzel hediyesi ve arkadaşı oldu. birbirlerini çok seven gerçek iki kardeş oldular. yuvarlanıp top haline gelip oynamaları beni dünyada en mutlu eden şey olabilir. mutluluklarından besleniyorum.
bir den fazla kediyle yaşıyorum. çalışırken hodor yalnız kalmasın diye osman'ı almıştım bir kaç ay sonra. gel gör ki birbirleriyle ilişkileri imrenilesi derecede sıradışı. hem dövüyorlar hem seviyorlar kolluyorlar birbirlerini. yani böyle bir ilişkiyi insanda göremezsiniz, günün bir saati çata pata dövüşürler, bir saat sonra birisini odaya kapat öbürü başında bekler hatta beni çağırır kapıyı aç çıkar çocuğu diye. çıkınca kontrol edip koklar yalar onu. böyle kaotik ve hayran olduğum bir ilişkileri var.
60 m2 ev iki kedi, ofiste 1 kedi. yancılar hariç. az daha büyük eve çıkayım nüfusa engelli bir kedi daha istiyorum
dünden itibaren benim de artık iki çocuğum var. yağmurlu bir havada bulduğum minik pati artık bizimle yaşayacak.
şimdilik iki kedi ile buradayım.
iki tekir oğlumuz var, iyi ki de varlar. gönül istiyor ki nerede muhtaç durumda olan varsa alıp bağrıma basayım, hepsine yuva olayım... olamıyor işte maalesef..
3 evde 3 bahçede olmak uzere 6 çocuğumuz var. annem çıldırmak üzere ama ne yapayım dayanamıyorum. allah'tan vicdanlı kadın canım annem.
yalnızca 1 kediye bakabiliyorum maalesef. ama gönül isterdi 2 hatta 3 kedi bakabileyim .
evdeki 5 kediyle katiliyorum (3 u bebek)
son iki yılda yaşadığım iki evlat kaybıyla, üç kediyle dahil olduğum gruptur.
kendilerinden biriyim. kızımın da kendisini anlayan aynı türden bi canlıyla yaşaması gerektiğine kanaat getirip ikinci bir kedi kararını aldım. iyi ki almışım. şuan 2 kedili devam ettiğim hayatım, erkek arkadaşımla yan yana gelince 4e yükseliyor. tek kedi beslemek kedim açısından bakınca ona yaptığım büyük bir bencillik gibi geliyordu, gerçekten öyleymiş. yanlarına bir arkadaş çok iyi oluyor.
şimdilik iki fakat hedefimiz dört.
maalesef şimdilik 2. birbirleriyle pek geçinemedikleri için bu sayıda kaldık, 3lersek gruplaşırlar, biri dışlanır sonra asabileşir gelir bizi patiler falan riskli. zaten alışma sürecinde orda burda çiş kaka temizlemekten bir hal olduk.
“bire baktıran allah...”diye yola ucu açık çıkılırsa hem kedici için hem kedo’lar için sıkıntı olabilir. yine de allah’ın hakkı 3’tür (minimum yani!).