anne altından yavru

evcilkedim.com'da yuva aranıyor ilanlarına da yer veriliyor. fakat dikkat çeken ilk nokta yetiştiricilerin ilanları, site de zaten bilinçli yetiştiricileri destekleyen bir portal, mama indirimleri sağlıyorlar örneğin, ben de %20 oranında indirimli alıyorum mamalarımı. ayrıca yetiştiriciler petshop değiller, bu siteler vasıtayla bebeklerine yeni yuvalar buluyorlar. anne altından yavru, ev ortamında büyüyen ve petshop olmayan kedi yetiştiricilerinin sahiplendirdiği yavrular anlamına geliyor. annesinden 2-3 ay boyunca süt almayan yavruyu hiçbir yetiştirici başka birine sahiplendirmez merak etmeyin. tanıdığım tüm yetiştiriciler de kedilerine gözleri gibi bakıyorlar, çok net destekliyorum ırkları koruyan ve hakkını vererek sağlıklı bebekleri dünyaya getiren yetiştiricileri. kedi sahiplenmek isteyen birçok kişi kedinin anne babasını görmek istiyor, dünya federasyonlarına kayıtlı olup olmadıklarını soruyor, hangi federasyondan şecere belgesine sahip olduğu soruyor, 4 kuşak geriye doğru soy ağacını görmek istiyor. insanların seçimlerine, tercihlerine saygı duyduğumuz sürece sorun çıkmaz. karşı olanlar da ırk kedi aramak alma hevesi içine girmek yerine sokaktaki kedileri sahiplenebilirler elbette.
tavuk, inek, hindi, koyun vb. satışı yapan kesim için hayvan üretenlere sesiniz çıkmaz, kedi yetiştirenlere tepki verirsiniz. sizin hayvanseverliğiniz bu kadar işte. devlet tarafından satış ve yetiştiricilik yapabilecek yetkilere sahipse, sertifika, yetiştirme izni ve buna benzer belgeleri varsa, vergisini de ödüyorsa başka aileleri, çocukları mutlu etmelerinde hiç sakınca yok. kedi sevgisi o ailede veya bireyde belki bir british, scottish ile başlar, sonra bu sevgi büyür sokaklara yayılır. bırakın da ne seveceğime, ne alacağıma ben karar vereyim!
yavru dediğiniz şey anne altından olur, baba altından hiç görmedim şimdiye kadar. başlık başka, tartışma konusu başka. ilk entryde başlık açılırken başka konulara iğneleme yapınca başlığın içeriği de değişmiş. ısırmaya kalktığınız her an ısırılmaya da hazır olacaksınız.

açtığınız başlığa tekrar tekrar entry girme ihtiyacınızın doğma sebebi nedir? ilk entryde yaptığınız tanım yetersiz mi kaldı? ilk entrydeki ironilere sağlam zeminli kulp bulamamanızdan mı kaynaklanıyor? sizinkiler sitem değil, düpedüz yargılama! ücretli kedi sahiplenenler neden sizi bu kadar rahatsız ediyor? sizden mi aldılar parayı?
petshop'cı genel mantığı şu şekildedir " para verip aldıkları için daha iyi bakıyorlar, sokağa atmıyorlar " evde yetiştirip satanlarda kendilerine göre bir mantığa oturttuğu açıklamaları sunuyor elbette. mesela iskoç ırkı bir kediyi ankara kedisi ırkını korur gibi koruduğunu söyleyebilir çok gerekli olduğu için.

ayrıca kedilerin üretilip satılmasına karşı çıkanlar zaten ırk kedi arayıp almak hevesi içine girmezler ve kedilerin üretilip satılmasına da saygı duymazlar ama saygı çerçevesinde sitem ve eleştirilerini sunabilirler.
aynı anlamsız tartışmalar. ırk kediler zaten sokakta yaşamazlar ev kedisidirler. sokaktakiler sokakta, evdekiler de evde yaşasınlar, en güzeli bu. yani evinize ev kedisi alın, sokak kedilerini de özgür bırakın lütfen! bir de evinde ırk kedi ile yaşamak isteyenlere karşı sitem etmeniz hiçbir anlam ifade etmez. kişi istediği kediyle evinde yaşayabilir. ister para verir alır, ister bir tanıdığından rica minnet bedavaya getirir bu işi. işin içinde emek varsa, kediler ırk tescilli ve kırma değillerse ırkın korunması karşılığında bir mebla ödeniyor. bu durum safkan ankara kedileri için de geçerlidir, safkan van kedileri için de. örneğin van yüzüncü yıl üniversitesi de van kedilerinin ırkını korumaya yönelik çalışmalar yapıyor yıllardır, belki ankara kedisi için de ankara'da bir üniversite ırkı koruma çalışması içindedir. gidip almayı denesenize bedava mı? kesinlikle bir ücret ödeyerek sahip olabilirsiniz safkan ırklara. bunu anlamak istemediğiniz sürece anlayamayacaksınız. uzatmaya gerek yok.
yahu ne gereksiz şeylere takılınıyor böyle.. yani diyor ki yetişkin değil, sütten kesilip verilecek yavru kedi. böyle boş boş bunlara takılana kadar sokak hayvanları için ne yapabilirim diye düşünülse çok daha iyi şeyler yapılmış olur. anca birbirinizi yiyin.. ayrıca sözlüğü de beğenmiyorsanız, kapatın hesabınızı gidin. çok zor değil.
ben bu platformu instagram da tarkan bey i takip ederken tanımıştım ve kedici dergisinden sonra bir de böyle bir proje çok hoşuma gitmişti. çünkü kedicilerin kediseverlerin hayvanseverlerin bir arada kendi deneyimlerini paylaşarak yazacağı harika bir index olur diye düşünüyordum. böylece kediseverler hem bir çok konuda bilgi edinir hem de piyasada boş yere veya olması gerekenden pahalı, gerekli gereksiz mamasından, aksesuarına, para ödedikleri bir çok ürünle ilgili biriinci ağızdan deneyimlemiş kişilerden bilgi alabilirdi. buna ek olarak sahiplendirme ile ilgili de bir başlık oluşturulabilir tıpkı gönüllü veterinerler listesi gibi çok yönlü işlevsel bir platform olur diye düşünüyordum. ancak şu başlık ve okuduklarımdan sonra şaşkınlık ve şok içerisindeyim. eğer bu platformu kedileri parayla alıp satmak amacıyla bir paravan bir reklam aracı olarak kullanıyorsanız gerçekten büyük ayıp etmişsiniz. insanların tamamen karşılıksız sevgilerini verdikleri canlarla ilgili gencinden yaşlısına paylaşım yaptığı şu ortamda ücretli hayvan alım satımını normalize etmek, hayvan severlere yapabileceğiniz en büyük kötülük olur, üstelik üç beş kuruş para kazanmak için.

ari kedi ırklarının korumasına her hayvansever gibi bende destek veriyorum. ancak bu durum farklı bir şey, parayla kedi satın almak farklı bir şey. bu durum sadece insanların bireysel özgürlüklerine ve tercihlerine indirgenemez çünkü kediler sokaklarda her gün ölüyorlar bir çoğu zor durumdalar. bir çok hayvan derneği köpek ağırlıklı çalışıyorlar, temel anlamda kediye yönelik faaliyet gösteren yerel ve küçük gruplar dışında hiç bir resmi dernek veya kurum yok. çünkü bu canlar göz önünde değiller, çöp kenarlarından, asfaltta ezilmiş ölülerinden başka daha yakından görme şansımız olmuyor. sadece annesinden olmuş muhtaç bir yavruyla karşılaştığımızda fark ediyoruz yaşadıkları zor hayatı. böylesine çok ve kontrolsüz ürerlerken ve böylesine yoğun bir şekilde insan eliyle her gün ölüyorlarken, vicdanlı hiç bir hayvan sever kedi satın almaz veya bunu normal görmez, göremez. kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz bireysel olarak kendine göre bir hayvanseverlik benimsemiştir parayla alır scottish ini bakar ancak bunu ticarethane mantığıyla yediden yetmişe tüm kediseverlerin buluştuğu platform adı altında normalleştirmeye çalışırsanız ben bunu kötü niyetli bulurum işin açığı budur. ticarethane mantığı ile kedi severlik uyumlu bir sonuç vermez, kedisever bunu giymez üstüne, köpek veya bir başka türden değil kedi gibi tamamen özgür ve bağımsız bir canlıdan bahsediyoruz. tüm söslyeceklerim bu kadar, teşekkür ediyorum.
kedi sözlük'ün reklamını yaptığı evcilkedim.com adlı sitenin "bilinçli evcil kedi sahiplendirme" sloganıyla kedi satışı ilanlarında satıcıların kullandığı cümle. hadi işi biraz daha abartıp direk anne karnından yeni çıktı sloganını kullanın. bebeği alana hediye olarak 1 paket kedi sütü ve biberon verin böylece belki kendileri doğurduklarını sanıp daha iyi bakarlar. - nede olsa para verince daha iyi bakıyorlar ya mantığınıza göre -
benim dediğim doğrudur minvalinde söz söyledikten sonra ardından uzatmaya gerek yok denilmez, o bir ara bulma cümlesidir " kapa çeneni " tarzında kullanmayınız. bu konuda tartışmak anlamsız geliyorsa zaten kişi nettir ve tartışmaya katılmaz, ne de olsa sözlük ortamında bu kendi inisiyatifindedir.

sokak kedisi sokakta yaşamak zorunda kaldığı için sokak kedisidir. her kedi bir insanın ilgisine, bakımına, korumasına muhtaçtır - hele ki günümüzde - ve bir çatı altında barınmaya ihtiyaç duyar. dışarıya çıkmak isteyebilir ama günün sonunda yuvası bildiği yere - şayet iyi insanlar mevcutsa - geri dönecektir. aynı şey ırk kedilerde de yaşanabilir, bir şekilde ev dışına bir kaç kez ziyarette bulunan bir ırk kedi de dışarı çıkmak ister o zamandan sonra. nihayetinde o da kedi, ırk veya tekir ne kadar farklı karakterler sergileyebilirler ki genel olarak.

sokak kedileri sokaklarda ne kadar özgürler ? yemek bulma özgürlüğüne sahipler mi? barınak bulabilme ? su içme özgürlüğüne sahipler mi? köşe bucak saklanmadan, korkmadan bir kaç metre yürüme özgürlüğüne sahipler mi çoğunlukla ? bırakalım sokaklarda özgürce tekmelensinler ve özgürce hastalanıp yaralansınlar ve özgürce aç susuz, soğukta kalsınlar. bundan önce bu tavsiyede bulunanlar sağduyularını özgür bıraksınlar lütfen.
bir an hayal ettim, kediler de bizden şu e-devlette yeni çıkan soyağacı zımbırtısını istiyorlarmış, “neee hiçbir tarafınız selanik’e, olmadı balkanlar’a dayanmıyor mu, yok tercih meselesi, ben sizle mutlu olamam” *
bu arada sokak kedisi ile ev kedisinin cinsine göre belirlendiğini, üniversitelerin ülkemize özgü ırkları korumaya yönelik yaptıkları araştırmalarla kedi satışından gelir elde eden yetiştiricilerin aynı kefeye konması gerektiğini de buradan öğrendim, bir yaşıma daha girdim.
dünya üzerindeki her canlının yaşamaya hakkı var. nasıl doğmuş, ırkı ne, bilemem. ben temel hakları bilirim. kedi gelecekse bir eve nasıl geldiği değil, nasıl bakıldığı önemlidir demem de yanlış olur. çünkü ana rahmine düştüğü andan itibaren hakkı bakidir. kedi satın almaya karşıyım, satanlara da. sizin çocuğunuz satılsın istemezsiniz değil mi, biri gelse, ben sarışın, mavi gözlü bebeğine şu kadar veriyorum dese, verir misiniz? peki, öbür tarafta cins diye nitelendirilen kediler var. bu da bir lanet gibi sanki. cinsse parayla satılmalı... neden efendim, neden? bunu anlamıyorum, özür dilerim. eğer kedi sözlük formatına uymuyorsam, gidebilirim de. saygılarımla