mama kandırmacası belgeseli

netflix de mama kandırmacası belgeselini izledim az önce ve baya karmaşık duygular içerisindeyim sevgili kedi sözlük ailesi, belgeseli izleyenler varsa başlık altında tartışalım mı?
bugün akşam izliyorum ve ardından buraya gelip başlık altını dolduruyorum.
en kısa zamanda izleyeceğim; duymamıştım daha önce.
orjinal adı "pet fooled" olan, kuru mamanın karanlık hikayesini anlatan ve sektör büyüklerinin iç yüzüne ışık tutan bir belgeseldir. bu belgeselin linkini bir günde 70 kişiye gönderdim, instagramda link paylaşılamıyordu henüz. iki gün sonra gönderdiklerimden biri bana "sen kuru mama vererek onları zehirliyorsun" gibi birşey söyledi. o an anladım ki iyi bir belgesel izleyicisi olmak bile bir iş, izlediğini anlamak bile bir işmiş.
melanin pigmenti... bunu düşüneceğim. melanin deriye renk veren pikmenttir. doğada hayvanlar avlandıklarında bu pigmentleri tüketirler. belgeselde pigmentin ölümlere yol açtığını söylüyor. bu konuyu düşüneceğim. ancak belgesel bu konuda çelişkiye düşüyor. çünkü çiğ gıdalar daha sağlıklı diyor. çiğ gıdada pigment var demiyor.

çiğ gıda konusunda sağlam savunuyor. doğada hayvanlar avlarını çiğ tüketiyor diyor. doğru. fakat biz biliyoruz ki, bir çok patojen ve parazit çiğ etten bulaşıyor. belgesel buna rağmen çiğ eti sağlıklı buluyor. yersiz savı şöyle;
- köpekler kendi dışkısını yiyor, birbirlerinin poposunu yalıyor,
- midelerinde yüksek oranda asit var, asit bürün patojenleri sindirir.
dışkı yiyen köpekler sağlıklı mı? hayır değil. mide asidi patojenleri sindiriyor mu? hayır, sindirmiyor. bu yüzden çiğ et savunması geçerli değil.
çiğ et tüketiminde mide asiti bütün parazitleri ve patojenleri öldürmez. çünkü öldürmüyor. eğer gerçekten patojenleri yok ediyorsa neden gdo'lu gıdalar yasak? bu sav yanlış. ayrıca çiğ et yediklerinde hayvanlar azıtıyor. ondan sonra kızgınlığa niye girdi diye sorarsınız. çiğ et konusu doğru, savunması kusurlu ve yanlış.

mısır zararlı dedi ama buna şaşırdım. ben mısır öneriyorum. yıl 2019 olmuş, halen kedilere süt ekmek verenler var. buğday ununu kediler sindiremiyor. mısır ununu sebze ve kıyma ile karıştırın ve 'pişirip' verin.

ancak belgesel glutein alerjisine dikkat çekiyor, katılıyorum. bu çok önemli. gluteinsiz ekmek bizim için de faydalı.

belgesel maliyetleri aşağıya çekip yüksek kârlılığa dikkat çekiyor, katılıyorum. o ne öyle ya, ölmüş leşten mama yaptılar...

yaş mama öneriyor. kuru mama kalitesinin çeşitleri var diyor, neyin ne olduğunu iyi bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor, katılıyorum.

köpekler kurtlarla genetik olarak aynı olduğunu söyledi ve ben 7 sene genetik görmüş bir yüksek biyolog olarak çok güldüm. köpeklerle kurtlar aynı cins fakat farklı ırktandır. bu nedenle genetik olarak kurtlarla köpekler ırk düzeyinde farklı, cins düzeyinde benzerdirler. bu farkı izah etmeden direk sonucu verdiği için hatalı bilgi vermiş. zaten bu hatalı bilgiye izleyicisini kendi fikrine kanalize etmek için gerek duyuyordu.

besin değerleri hakkındaki eleştirisi haklı. katkı maddeleri, gıcır gıcır paket hayvanlar için sağlıklı olduğunu göstermez. bizim satın almamızı teşvik eder.

endüstriyel artıkların ne olduğunu sorgulamış. nereye gidiyor; havaya, toprağa, okyanusa?

ama belgesel hill's mamayı desteklemiş gibi. ingizce az biliyoruz ama algıyı fark ediyoruz yani.

sonuç olarak etkilenmedim. bildiğim şeyleri biraz korku senaryolarıyla süsleyerek anlatmış. fakat bilinçli toplum olmadan bu belgeseli kimse seyretmemeli, kedilere çiğ et vermemeli.