kedi denen canlı her yazara lazımdır. varsın kitap okurken kuyruğunu yazarın ağzına soksun, yazarken kağıtları yolsun, klavyeyi totosuyla kaplasın, mühim değil. ilgi alıp, ilham verendir. çoğu esere de direkt girip oturmuştur. alice’e gökyüzünden gövdesi olmadan gülümser, usta ile margarita’da şeytanın avukatlığını yapar..vs, vs.
okuduğum en eğlenceli kedi kitaplarından biriydi. eğer kedilerim bana tavsiye vermeye kalksalardı, kurdukları cümleler bu kitaptakinin aynısı olurdu. tüm kedicilerin kitaplığında bulunmalı bence!
kedi sevmeyenleri bile sihirli bir şekilde kendine aşık eden homeros adlı görme engelli, çok yetenekli minik bir kahramanın ve yirmili yaşlarının sonunda olan genç bir kadının sevgi ve mucize dolu gerçek hikayesi.
isminde kedi geçmesi veya kapağında kedi resmi olması bile yetiyor benim için artık bir kitabı almaya. sonuçta bahsi geçen mevzu kedi, kötü olacak değil ya. özellikle selçuk demirel'in kendi çizimleriyle oluşturduğu derlemesi kağıttan kediler beni okurken çok keyiflendirdi, bazen hüzünlendirdi ve düşündürdü.