bu bi bende var sanıyordum

sadece benim üstüme yatsın diye tüm kapıları kapayıp, sevdiği battaniyeyi ayaklarıma atmak.
bir nevi tuzak, hehe...
akşamları kucağımda tüm evi gezdirerek lambaları aç kapa oynamak. bir bebek gibi her seferinde heyecan ve merakla her gösterdiğim lamba anahtarını ya da duvarda asılı olan tablo vesaireyi koklamasını izlerken deli gibi mutlu olmak.
sıkılınca ya da moralim bozukken kedi videosu acar izlerim ben istemsiz bi anda kendimi orada bulurum
çocuklardan birini öpünce, gidip diğer ikisini de öpmek.
arka bahçemde defnettiğim çocuklarıma soğuk camı öperek her gece iyi geceler demek. dalga geçmeyin (gülücük)
birini taramaya başladığımda diğerlerini de mutlaka taramak. hak geçmesin tabiki.
kafasını koklamak. ütülenmiş temiz çamaşır gibi olan kokusuna doyamamak!
ıki kedimden birini öpüp diğerini öpmeyince, öpmediğim bozuluyor gibi geliyor. ciddi ciddi insan yavrusundan bir farkları yok benim için. hemen gidip diğerinin de gönlünü ediyorum öpüp seviyorum. oğlanı paşa oğlum kızı da güzel kızım diye diye kendimce kimsenin bana bozulma ihtimalini bırakmıyorum. bence yalnız değilim. ınşallah değilimdir heheh
o derin uykudayken onu izlemek, ciddi ciddi onunla karşılıklı sohbet etmek hatta bazen sorularıma karşılık verdiği miyavlama şekline göre kararlar almak...
- koş koş koş, hane nerde? (mama vereceğim zaman).
- annemmm, kuzum... (göz göze gelip karşılıklı mrrnavlaştığımız an).
- kaç kaç kaç kaç... bu esnada eller dize vurulur. sanki kovalar gibi yapılır. (kovalamaca oynadığımız an).