kediyi evin içinde kaybetmek
ilk seferinde aklım çıkmıştı bulamadığımda. normal birinin aklına gelmez tabi kedinin klimanın üstünde uyuklayacağı.
bu da öyle bir anımız işte. çok daha absürt saklandığı yerleri gördükten sonra artık iyice rahat oldum. mia ortalıkta yoksa eğer ki ciyaklama da yoksa panik yapmıyorum. ben onu bulamasam da bir bordo bereli gibi o beni buluyor.
*
siz onu ararken, hele de biraz telaşlanmaya başladıysanız; gizlice sizi izlemekten keyif aldığını düşünüyorum.
normalde seslendiğimde bana cevap veren ya da "ne var yine" bakışıyla yanıma gelen kedim, geçenlerde kayboldu sandım evde.
sesleniyorum, hiçbir tepki yok.
saklandığı yerden çıksın diye ilgisini çeken şeyler yaptım, yine yok.
telaşlandım, evde dört dönüyorum.
meğer odanın kapısının üzerine çıkmış, oraya da bir güzel yatmış (daracık bir hat üzerinde nasıl uyuyorlar anlamıyorum) ve beni seyrediyor.
ne eğlenmiştir halimle.
her yer kapali olmasina ragmen acaba kacmis olabilir mi korkusunu yasatan, korku dolu ama bir o kadar heyecanli arayistir.
zilli kedi tasması çözümdür bence.
ılk defa kedi beslediğim ve minnoşum 2 aylık bana geldiği için yaşadığım yeni durum. gerçi ben küçük bir odanın içinde kaybettim. sonrası kalp çarpıntısı. sonrası bulunca mutluluk. bakalım evde kaybedince neler olacak.
hiç yaşamadım bunu ben. sadece binde bir vetenerinere gidecekleri zaman osman kaybolur, ama o da saf olduğundan çocuğum saklanmayı berecemez hemen görürsün. bunun dışında tek bir çağırmayla geliyorlar yani yanına. ismiyle çağırınca gelir ne var der, sizde yok mu böyle bir şey.
bana evi, apartmanı, siteyi aratıp, eve dönünce ben hüngür hüngür gitti yavrum diye ağlarken yorganın altından uykudan şişmiş gözlerle çıkıp suratıma aptik aptik bakılmıştır. bir posta da sevinç ağlaması yaşanmıştır. sarılıp tekrar tekrar ağlanmıştır.
tasiniyorduk..
mutfak dolaplarini kolileme işindeydik. hepsi bitti... yani ben öyle sanmistim.
tum mutfak dolap- cekmecelerini acip bise kaldi mi diye bakarken derin cekmeceyi actigimda evin cücük kedisi ali rıza' nin gayet keyifli bi o kadar da "kapat kapat" bakislari ile karsilastim. ne ara o cekmeceye girdi ve biz de onu kapadik bilinmezlerde... oglum orda ne işin var... yani kaybettigimizi bilmedigimiz kedimizi bulma hikayemiz.
canı istemezse bulamıyoruz. ilk geldiği zamanlar acaba camdan mı düştü diye aşağı inip aramıştık. sonra evde birden belirdi. in midir cin midir bilemiyoruz.
tasma takmaya çok karşı olmakla birlikte bebek kedilerin ansızın yok olma sevdası sebebiyle çınçınçın ses çıkaran tasmalardan takılarak bi nebze olsun kurtulunabilecek sorun.tabi girdiği yerde uyuyosa yapıcak bişey yok..
zilli tasma ve ödül mama poşetinin şıkırtısıyla çözülebilecek durum.
zilli tasmayı ne kadar takmak istemesek de bu sebeple takıyoruz. çözüm sağlıyor.
kedilerimizi ilk eve kabul ettiğimizde başımıza gelen olay. ailecek saatlerce aramış fakat bulamamıştık. 4-5 saat sonra hiçbir şey olmamış gibi ikisi de sehpanın altındaki astarın içinden çıkıp tekrar evde dolanmaya başladılar. sonradan anladık ki arada bir yok olmak gibi bir ihtiyaçları var. kimsenin müdahalesine uğramadan güzel güzel uyamak ve kafa dinlemek için böyle bir şeye başvuruyorlar bence.
giyinirken dolabın içine giriyor farketmediysem üstüne kapağı kapatıyorum ve ardından deli gibi evde dört dönmek suretiyle arıyorum ilk yaptığımda bulamamıştım ama artık biliyorum ki ordasın oğlum
onun davranışına karşılık evde kendimi saklamaya başladım. miyavlıyor ama hiç ses etmiyorum. sırada o mama yerken gidip başında bızıklama var.
buzdolabının arkasındadır, iyi baktınız mı)))
görüp arttırıyorum sözlük ahalisi, sağır kediyi evin içinde arayın hele bir de. kızım bebekken, avuç içi kadar, dip-bucak yerlere sızar uyur kalırdı. ve delirmiş halde sultanı arardım. zamanla mekanlarını öğreniyorsunuz. ama bazen duvarla petek arasına ( evet evet doğru okudun, gerçekten duvar ve petek arasına!) atlayıp, sıkışmak sureti ile size küçük sürprizler yapabiliyor.
her gün başıma gelendir, en sevdikleri konserve kutusu ve kaşığı elime alıp ritim tutturarak, koğuşşş sağdan say yöntemini uyguluyorum.
soğukkanlı biri olarak bilinen beni, eğer birkaç dakikayı geçerse delirtir.