kedilerin en sevdiği oyuncaklar
benimki tam bir futbolcu. minik toplara vura vura koridorda kendini hırpalıyor. oyun oynamadıgım zamanlarda kapıma top poset ne bulursa getiriyor. ipleri de cok seviyor pesimde sürülüyorum ipi bu yakalamaya calisiyor. haşır huşur ses yapan ne varsa üstüne atlıyor
oyun anlayışı camdan martı kaçırmaya çalışma. başka hiçbir oyuncak ile ilgilenmiyor benim tosunum.
kedi otlu oyuncaklar, top yapılmış peçete, eve giren sinek, böcek ve arka bahçedeki pencere önü kuşları..
tabii ki sinek, böcek ve kuşlara zarar vermesine izin vermiyorum, kuşları pencere arkasından saatlerce izlemek üçünün birlikte yaptığı tek aktivite.
yeni yayılan yatak örtüsü, kafasını koyduğu pervaz veya kuytu bir köşe... oyuncak ne yahu... bildiğiniz tembel, spor sağlığı bozar ki...
canı ne isterse, gözüne ne kestirirse onlardır.
maşuka en çok magnum çubuğu, pipet, ağaç palamutu, küçük toplar, kuş tüyü ve plastik poşet ile karton kutularla
asi ise haşlanmış nohut, lazer ışık, karton kutu, plastik poşet ve küçük toplarla oynamayı seviyor.
toplanıp dugumlenmis poşet, top haline getirilmiş alısveris fişi, bunları at getir at getir saatlerce oynayabilir kendisi sağolsun,özellikle sabah uyandığımda yatakta 3-4 tane bulurum, gece coşmasında getirmiş deli manyak, digeri de ikea faresini pek sever, üstüne yatıp göbeği ile ezmeye calısıyor sanırsam, öldürme yöntemi olsa gerek..
tam bir top delisi kendisi. top yoksa topa benzeyen, yuvarlanabilen herşey. çorap ve poşetler. küçük peluş ayıcığımızın yeri çok ayrı çünkü uyku arkadaşımız.
her kedinin farklı mizacı olduğu için ben silgi demek istiyorum. çılgınlar gibi oynuyor durduramıyoruz efendim.
kedidir bu, canı ne isterse onu oynar ama benim kedimin küre şeklinde olan herşeye zaafı olduğunu söylemek isterim
ikeada satılan fare şeklindeki peluşlar. evde beyaz siyah ve gri olanları vardı. beyaz ile oynamanın haricinde oynaşıyordu da kerata. ama beyaz olan kayboldu ve bir daha ortaya çıkmadı evde. şimdi gri olanla oynuyor. bazı akşamlar yatağın üzerinde alem sonrası buluyoruz fareyi. bazen de mama kabının yanı başında. gri ile oynaşmıyor ama paşam. gözler beyaz peluş fareyi ariyor. ilk göz ağrısı...
bünyesine zararlı olmayan, inatla kurutup eve dekor mahiyetinde tuttuğum çiçekler, top peçete, minik fenerler, kendi yaptığım kedi oltası, dışarıdaki martı ve kargalar, gürültü çıkaran kamyonlar, elektrik süpürgesi, paspas, tuzluk, sabahları aceleyle evden çıkmaya çalışan ben, uyuyan ben, yemek yapan ben..
benim kedim silikon oyuncakları seviyor. daha çok, hafif olan patisiyle dürttüğünde hoplayıp zıpayan şeyler. mesela ; ayak ağzıları için parmak arası silikon zımbırtılar veya deniz gözlüklerinin silikon kısımları v.b.
bizimkiler ıslak mendil kabıyla bile oynuyor valla. çok fazla oyuncak almaya gerek yok. para bandı da yuvarlıyorlar arada.
açık ara farkla pipettir. o kadar pahalı oyuncaklara rağmen gidip bir pipetle neden oynarsın yahu? işte kedi farkı..
iş yerinde baktığımız bubuk isimli sarman kedimiz kağıt paradan hoşlanıyor. parayla oynuyor çocuğumuz, tam bir küçük esnaf.
yeni keşfimiz kabuklu fıstık. yanlışlıkla yere düşürdüm, koltuğun altında kaybedene kadar deli gibi oynadı. sanırım en sevdikleri oyuncak konusunda onlar da kararsız kalırlardı sorsak.
parlak renkli saç tokası. patisiyle biraz oynadıktan sonra bana getiriyor. havaya doğru attığımda zıplayıp yakalıyor ve yeniden atmam için getiriyor. sallanan koca göbeğine göre epey atik.
top haline getirilmiş çoraba da bayılıyor.
eve ilk geldiğinde aldığımız tüylü, sesli, ışıkkı vb özelliği olan toplar biz sürekli ona atmadıkça ilgisini çekmiyor.