kedinizin hayatını kaybetmesi
veteriner kliniginde son nefesini verirse, kedinizi asla orada birakmayiniz.
en az 70 santim derinliginde bir cukura gömünüz. kediniz hayattayken ve hatta gencken bunlari planlayiniz. tedbir almak ömür kısaltmaz.
çok zaman geçirememiş olsak da bir yavru kedimi kaybettim yakın zamanda. özellikle klinik klinik dolaştığımız dönemde başında sabahladığım geceler oldu ve yine o dönemde ona çok bağlandım. ölümü sonrası uzun süre maviş gözleri sürekli gözümün önüne geldi. hala daha acımı atlatabilmiş değilim. kaybettiğim ilk kedimdi, zamanla alışır mı insan yoksa her defasında böyle yıkılır mı bilemiyorum şimdilik.
anlatılmaz yaşanır evlat acısı ile yarışır
evet o derece
allah gecinden versin,çok üzücü olur...offf
kesinlikle hazir olmadigim durum. keske ölümsüz olsalar.
yıl 2005 veya 2006 ben o zamanlar köyde yaşayan küçücük bir çocuğum. abimle kedi yavrusu bulmuştuk onu besleyelim dedik havlumuza koymuştuk akşam saatlerinde annem ve ablalarımla düğüne giderken arkamdan gelmişti onu tekrar yerine koydum. keşke koymasaydım... sabah kalktıktan sonra baktığımda ölmüştü... karıncalar üzerinde geziyordu... çok üzülmüştüm o gün hemde çok...
tam altı yıl önce ekim ayında onu kaybettim yıllarca kendimi yalnız tek başıma hissettiğimde sigindigim güzel sevgi dolu gözlerle acılarımi, üzuntülerimi paylaştığım güzel kızım seni çok özledim onu kaybettigim gün değil her gün üzüldüm.o sizin dostunuz arkadaşınız sirdaşiniz karşılık beklemeden sevgisini veren sevgiliniz oluyor başka hiç bir şeyi yerine koyamıyorsunuz
çok büyük bir acıdır, evladını gömmektir..4 kere yavrularımı gömdüm, uzun yaşadılar ama gene de acı büyük oluyor..en iyisi ormanlık bir yere gömmektir..
ilk kedimi kısırlaştırma operasyonunda fazla narkozdan kaybedince geçirdiğim büyük travma sonrasında 15 senedir hayvan hakkı savunuculuğu yapıyorum. buna sokak hayvanlarının beslenmesi, tedavisi, kısırlaştırılması, barınak gönüllüğü, her türlü eyleme katılma dahildir. korkunç bir acıydı. sonrasında tabi ki çok kayıplarım oldu ama yüzlerce canda bugün çok sağlıklı ve mutlu yaşıyorlar.
veterinerin kapısında gittiğini bilmeme rağmen saatlerce bekledim. hala içimi titretir. 1 yıl boyunca yas tuttum. ve sokak hayvanlarını besleme alışkanlığımda böyle başladı. onları besledikçe duman'ımı besliyormuşum gibi teselli buldum. biliyorum ki benim evladım beni cennetin kapısında bekliyor.
çok ağlatır, hayatı sorgulatır.
yakin zamanda bebeklerimden birini kaybettim fip yuzunden suan geri kalan kedilerimde de olacak mi diye gozlerinin icine bakiyorum her baktigimda onlara sarilip agliyorum canlarim benim tontikoslarim kendim yemem yediririm yemiyolarsa ellerimle yediririm guclu kalmamiz gerek!
en buyuk korkularimdan biri allah hepsine saglikli uzun omurler versin
kedim fiona öldüğünde kendime gelememiştim sanırım bu sene onsuz 5 yıl oldu ve çok özledim güzel kızımı, aklıma geldi ya.
en yakinini kaybetmis gibi hissedersin badisimi kizimi 7 yasinda bobrek yetmezliginden kaybettim veterinerimden gelen telefonla taaaa icimden birseyler koptu o dakikayi omrumce unutamayacagim.
bu kadar acı çok değil mi bu sözlüğe
kızım 13 yaşında ve son zamanlarda en büyük korkum oldu onu kaybetmek. hele ki çok yakın bir zamanda, minicik yavrusunu fib sebebi ile yitirmiş bir arkadaşımın, kollarında cansız yavrusunun bedeni ile metropol şehrin ortasında, ne yapacağını - nereye gömeceğini -bilememesine şahit olmuş iken.
en büyük korkum :( 5 tane kızım var birine bir şey olursa ne yaparım hiç bilemiyorum.
onüç yaşında oldu miniğim, gözüm gibi bakıyorum, hazır değilim, yokluğunda ne yaparım bilmiyorum.