kedisine inşaattan kum almış efsane nesil

evet o zamanlar, seksenli yıllar, kedi kumu diye bir şey yok. yavru kediciler bilmez. inşaatlardan kum alır, bulamazsak toprak, olmadı gazete kağıdı kullanırdık.
cefakar ve vefakar nesildir.
o inşaat kumlarını alırken aralarından büyük büyük "kil"ler çıkardı içlerinden, o zamanlar küçüğüz tabii; kedimize kum, kendimize oyuncak bulduk diye sevinirdik... kilden oyuncaklar yapardık, şimdiki oyun hamurları yoktu tabii :) çok mutluyduk...
zamanında ben de yapmıştım.
lojmanda dördüncü kata taşımışlığım var, genciz o zamanlar incecik kum, iki torba iki elde, biber kedim o kum hariç evin her yerine pisler, geceyarısı çekyatı çekip temizlersin,mecburi hizmet anıları, hey gidi...
seksenler çocukluğu.
aniden eve getirilen yaralı veya hasta kediler için ya inşaatlardan yada en yakın parktan aşırmışlığım var evet.
zamanında bulunduğumuz yerde inşaat bulamayışımız yüzünden, evdeki gazete kağıtlarını tek tek parçalamıştık.
toprak deneyelim demiştik, nedense toprağa da güvenemedik herhalde.
ilk kedimiz olduğu için komik zamanlar geçirmiştik, o zehirli gazete kağıtları bembeyaz kedimizi ve ellerimizi boyadığı için sabunlu sularla az yıkanmamıştık.
sonra da salmıştık durumu, evin içinde sala sala gezmişti kum alana kadar yavrucağım.