kedisi olmayan birisi ile sevgili olmak

bu kadar sert olmayı tavsiye etmem. en basitinden kendi yaşadığımı anlatmak isterim. şu an 1 yıllık evliyim ve 2.5 yaşında erkek kedim var adı saruman. evlenmeden önce sevgili olduğumuz zamanlarda eşim kedi sevmezdi yani öyle özellikle nefret etmezdi ama kediler nankördür diyen bir tipti. ona hep saruman'ın fotoğraflarını attım, uyumasından yemek yiyişine varana kadar her halini attım zamanla hoşuna gitti tabi. her fırsatta kedisiz yaşamam diyerek de ayrıca bilinçaltı mesajlar verdim (bu mesajları sevgiliyken vermek lazım yoksa evlendikten sonra etkisini kaybediyorlar :d) :d baktım bir sabah kedi resmi üzerine yazılı günaydın mesajı geldi. bitti mi? tabi ki hayır daha bu başlangıçtı :) mesajların hepsinde artık kedi resimleri vardı. sonra askere gitti ve o zaman askeriyenin yemekhanesinde atık yemeklerin verildiği kedileri anlatmaya başladı (hepsi tosuncuk olmuş ve yavru minnoşlar varmış bir görseymişiiim :d) izinlerde çarşıda filan gördüğü kediyi sevmeye, yemek vermeye ve fotoğraflarını da bana atmaya devam etti. şimdi ise çok güzel bir kedici oldu. sarumanı göbeğine yatırıp tv izlemesi, onunla oyunlar oynaması, kedi mamalarında indirim gördüğünde hiç kaçırmadan alması vb. daha bir sürü güzellik içeren manzaraya sahip oldum. sevdiğiniz gibi sevdirmeyi deneyin ve içeride bir yerlerde yatan şefkat dolu yüreği keşfedin...:) tabi herkes için geçerli olmuyor masum hayvanlara acı çektirenler de insan diye geziyor ancak böyleleri zaten kendini belli eder. kedicilerin gücü, karşısındakini kedici yapabilmektir. (kedici sözü olmaya aday bir cümle oldu :d) çabalara rağmen olmuyorsa bırak gitsin değerli zamanınızı harcamayın :)
olayı kısaca özetlemeye çalışayım:
tanıştık... hayvanları çok sevdiğimi ve kedilerimle yaşadığımı biliyor.
maalesef çocukluğunda arkadaşları tarafından ölmüş bir kedi kucağına atıldığı için travma yaşamış ve bırakın kedi sahiplenmeyi yanında bile duramıyor, korkuyor... bu korkuyu yenebilmesi için çok çaba harcadım fakat olmadı ya da kendisi yeteri kadar istekli değildi bilemiyorum ve bir tartışma sonunda biz evleneceğiz (bir de hödük, bak bak bak evlenecekmişiz ama benim haberim yok) ve ben kedi istemiyorum evimizde dedi... işte o an bittiği andı, bastım tekmeyi... sonrası özürler, çiçekler, böcekler olsa da; hiç pişman olmadım terkettiğime ve hayatta sevgisizliğiyle başarılar dilediğime....neee kedisi olmamak ve hatta sevmemek mii, düşüncesi bile ruhumu daraltıyor.
potansiyel kedicidir o birisi.
eşim pek ilgili değildi kedilerle, hayvanlarla. ben çocuğumluğumdan günümüze envai çeşit hayvanla içiçe büyüdüğüm için sohbetlerimle alıştı sanırım ki şimdi tam bir kedici oldu. kendi evladından ayırt etmiyor benim gibi.
mutlaka günün sonunda kedisi olacak insandır. kedi seven bir insanla beraber olup bunun dışında kalabileni daha görmedim. bakınız: sevgili eşim :) kendisi şu anda 5 kedi babasıdır.
alışır alışır. gerçekten de en sevmiyorum diyen kişiyi bile kedi aşığı yapabilirsiniz. o tatlılığa ve şapşikliğe kimse karşı koyamaz.
sevgili olmayi birakin yaptigim ise alimlarda bile kedili tipleri gizliden tercih ediyordum. hic de yanilmadim tercihlerimde. kedisi olmasa da kedi sevmeli bir insan.
kesin çizgiler olmasın ancak canlıları sevsin bu önemli.hele ki kedileri sevmeli,mek zorunda..
kedisi olmayan birisi yoktur, onun kedisi vardır o farkında değildir henüz.