kedimin yalamayı sevdiği en tuhaf yerler
göz kapaklarım ve herhangi bir bavulun dış kaplaması.
eğer eleleysek, parmaklarım da kaynar arada.
plastik torba ve paketler hiç anlam veremiyorum hiç
-paket ve ambalajların, yapışkan kısımları.
-kolilerdeki bantlar.
yapışkan şeylere ilgisi var.
saçlarımı yalıyor. ve plastik poşetleri de.
burnumun ucu. hemde iki elini yanagıma koyarak
bir kedim elimi yıkadıktan sonra ellerimi yalar , duştan sonra küveti yalar
diğer kedim saçımı yalar, kendini yalarken gaza gelip koltuğu yalar bir de diğer kediyi yalar.
annesi heykeltraş olduğundan heykellere ilgisi var tabi bir de ayakları affetmez deli oğlan
duş aldıktan sonra küvette kalan su birikintisi
peluş yatağını yalarken korkutuyor beni
buzluğu ve naylon torbaları yalıyor, deli mi ne :)
ya şapşik manyağı ayakkabıların altını yalıyor. köşe bucak ayakkabı saklıyoruz. birde poşetler var. manyak şapşik :)
diz kapağım. bir iki yaladıktan sonra bi' kırt ısırıp gidiyor, ne yapalım o da öyle seviyor.
biri ara sıra duvar yalamayı huy edindi, diğeri önüne ne gelse önce yalamak suretiyle tadına bakıp sonra hop mideye indiriyor. ne olduğunun önemi yok, yalayabildiği her şey onun için yemek.
burnumuzu yalar. yalarkrn kemikli noktaya gelince hafifçe ısırır. sonra kıyamayıp ısırdığı yeri de yalar. ritüeli tamamlar.