kedici doktorlar

ben oluyorum o. meslekle çok alakası yok ama. sevmekle alakalı. yaratılanı yaradandan ötürü sevmek belki. sokaktaki canları, evdeki canımı, dili olmayan tüm canlıları ayrı ayrı çok sevmek. bir de çocuk hastaları benim kedim var biliyor musun diye kandırıp muayene etme güzelliği apayrı. kedi tırmalamasıyla getirdikleri sokak kedileriyle oynayan minnakların annesi babası doktor hanım oynamasın demi diye yüzüme bakarken; yoo oynasın ama dikkat etsin deyip, arkasından çocuğun kulağına oyna oyna ama canlarını yakma çok sev hayvanları tamam mı diyip bi lolipopa işi bağlama tatlılığı. hastane bahçesindeki kedilere benim ismimi vermeleri, kapıdan çıktığımı görünce fıtı fıtı koşup gelmeleri.. daha o kadar çok güzel şey var ki. belki de yoğunluk ve yorgunluğun içinde, gerçek sevgiyi arama çabasıdır bu...
ilk ben yazayım, kedi seven bir doktor, güvenilir, sevecen, insancıl olur. tavsiye ederim.
“hep bu kedi yüzünden, verelim bunu bilmem kim teyzenlere, o da senin kadar bakar(!?)” diyen, diyebilen canımın içi anneciğimi, o tatlı dili, sakinliği ve tüm samimiyeti ile bilinenin aksine, kist hidatik hastalığının kedi geçişli olmadığına, minnağıma haksızlık edildiğine ve ortak yaşama devam etmemizde hiç bir sorun olmadığına ikna eden, canıma can katan, biricik hekimim prof. dr. levent avtan olur kendileri.
benim favori doktorum dr.ayşegül çoruhlu hem evinde hem apartman çevresinde kedi besliyor