üniversite zamanlarımın en verimli çalışma şekliydi. vize final zamanlarında benimle sabahlar, uykum gelip de başımın masaya düşmeye başladığını gördüğü anlarda türlü şebekliklerle uykumu açardı. soğuk sıcak demeden her mevsimde sert masanın üstünde tüm gece otururdu onu rahatça okşayabileyim diye. bunun bana verdiği pozitif enerjinin farkındaydı sanki. çok çok ender kalemime kafayı takar, patisiyle tutmaya çalışıp oynardı ben yazarken. bugün o diplomada oğlumun da hakkı en az benimki kadardır
*