yavru kedi alma erişkin al

pre-kedicilerin kedi almak istediklerinde tercihlerini en küçük kediden yana yapmasını, sanki ağız birliği yapmış gibi 'ben yavru istiyordum' demelerini protesto etmek amacıyla gerek duyulan kampanya sloganı.

istisnasız her kedi, ilk sahiplendikleri evde uzun yıllar yaşlanıp ölemiyor.
yani 'ömürlük olsun' olmuyor.

sosyal medyalarda yavru kedi ilanları rağbet görürken, erişkin kediler için ''barınağa ya da sokağa gidecek'' sloganıyla propaganda yapılıyor. bu propaganda çoğu kez başarısız oluyor. çünkü yanlış slogan, yanlış kampanya.

yeni kedi sahiplenmek isteyenler yavru kediyi bilinçsiz bir güdümle istiyorlar. çünkü yavru kediyi sahiplenmenin neden yanlış olduğunu anlattığınızda size hak veriyorlar. dolayısıyla yavru kediyi sahiplenmenin neden yanlış olduğunu bilmeden, farkında olmadan istiyorlar.

erişkin kediye farkındalık yaratmaya, insanlara yavru kedi sahiplenmenin neden yanlış olduğunu duyuran kampanyalara ihtiyaç vardır.
yavru kedi sahiplenmenin neden yanlış olduğunu da öğrenirsek tam olacak.
sevgili calymath "al" "alma" nedir allasen. kedi alınmaz...
terminolojiye takılmayalım. özünde ben farklı bir konuya değinmek istiyorum. dün yazamadım, bu gün onu bloğuma yazmaya başlayacağım. galiba başladım:

yeni kedi sahiplenmek isteyenler ilanlarımıza geri dönüş yaptıklarında 'ben yavru istiyordum' deyip 6 aylık kediye 'kocaman o ya' dediklerine tanık oldum. ben yavru kedi veremem. şimdi ise o kedi ve kardeşi 10 aylık oldu. kimse yüzüne bakmıyor.

ayrıca ben saf kan van kedisi yetiştiriyorum. benim sahiplendirme şartlarım çok ağırdır. sahiplenen ücret ödemiyor ama şartlara uymakla mükellef. öyle ha deyince evden kedimi gönderemezsin.

yavru kedi sahiplenme, sahiplenilen kedi için her zaman risklidir. ne kadar büyük olursa her açıdan sağlıklıdır. kedi sosyolojik açıdan sağlıklı, psikolojik açıdan sağlıklı, fizyolojik açıdan ve biyolojik açıdan, yani her açıdan sağlıklı büyür.

şehir efsanelerine göre yavru kedi ev ortamına kolay alışıyor, erişkin kedi ise alışmıyor. aksine, erişkin kediyi kademeli olarak alıştırma metodumuz vardır. bu metotla yeni eve alıştırır, evden çıkarız. bu metodu uygularken aslında kediyi eve değil, pre-kediciyi kedi sahibi olmaya alıştırırız da, pre-kedicinin ruhu duymaz. böyle bir metot geliştirdik.

daha önceki kedi sahiplenme deneyimlerimizden şunu gördük;
- pre-kediciler önce bir yavru kedi sahipleniyorlar.
- o kedi erişkin çağa gelene kadar çok tatlı, çok şirin.
- sonra dönem değişiyor ve kediciler ailesini ilgilendiren önemli bir sorun yaşıyor. bu pek tabiidir. hepimiz insanız.
- fakat sonra evden ilk giden eşya, kedi oluyor.

! eşya mı? kedi mi? ne sandın!? tabi ki de kedi, gardrop mu? hiç 'özel durumdan dolayı gardrobumu birine vereceğim. alıcı çıkmazsa çöplüğe ya da salça kaynatmak için bizim bağa gidecek' diye yazılı ilan açıldığını gördünüz mü? ben görmedim.

- ama evinden gardroptan önce atılan eski yavru kedi, artık erişkin olduğu için zor şartlarda yuva bulacaktır.

hayvanlar tatlılığını kaybene kadar iyi. sorun yok. ama ondan sonra en çok yuvaya ihtiyacı olan erişkin kediyi kimse görmüyor. öncelik, en küçük kediye sahip olmakta. mümkünse cenin, embriyo... öyle...

bu kampanyayı bu hafta başlattım. sonra gelen telefonlarım şöyle 'benim de kedim var, sahiplendirmemde yardımcı olur musunuz?'. bu iş benim sorumluluğumda değil aslında ama bu iş vicdanidir, sosyal sorumluluktur. bu hafta bitmeden kampanya sayesinde 6 kediyi sahiplendirdim. kendi kedilerime daha sıra gelmedi.

yavru kediniz varsa, yavru kediyi mümkün olduğunca fazla süre annesinin ve kardeşlerinin yanında kalmasını vurgulamak içindi bu başlık.
kampanya özünde bunu amaçlıyor.

ben bu sayfayı çok sevdim. burası gibi bir sayfa görmedim. ön yargı tehlikelidir. o yüzden lütfen yazarlar birbirine ön yargılı davranmasınlar, çünkü herkes gerçekten özünde iyilik taşıyor. bunu hissediyorum. düşünsenize kedi sevmeyen neyi sever ki?

burası doğru yer

https://www.facebook.com/groups/18606499...