sokaktan bulunan aciz kedilerin getirildigi guzel sanatlar fakultesi sekreteri bas gönüllü turkan uzun tarafindan yemeyip yedirildigi, icmeyip icirildigi, sabah menuleri, aksam menuleri ayri ayri kaplarda özel olarak bizzat elleriyle hazirlanan, doktor randevulari yine okulun gönüllü hocalari tarafindan ayarlanan, yetenekli ögrenciler tarafindan bolca simartilip, rektörlük tarafindan her tür simarikliklarina göz yumulan pisi ordusu.
82 mezunu olarak sevindim bu güzel habere. o yıllarda pek kedi yoktu okulda. ismi de mimar sinan değil istanbul devlet güzel sanatlar akademisi idi. hey gidi günler.....bence o ismi değişmemeliydi. akademi niteliğinde bir okuldu çünkü....ülkenin en ünlü heykeltraşları, en ünlü ressamları, en ünlü mimarlarının yetiştiği nadide bir eğitim yuvasıydı...