kedili şiirler

12 Entry Daha
(bkz:rengin) (bkz:tevfik fikret)

şu hayatta ilk ezberlediğim şiirdir aynı zamanda:

rengin

beyaz kedim,
siyah kedim.
sarı kedim;
adı, “rengin olsun.” dedim.
rengin, ablamın adıdır.
o şimdi kızacak bana,
fakat hocam söyledi ya,
rengin demek, renkli demek.
bunda ne var gücenecek?
lakin ablam,
rengin ablam,
hain ablam,
sofra başında dün akşam,
astı bana çehresini,
belki biraz hakkı vardı
çünkü rengin onun adı,
ne var fakat gücenecek?
rengin demek, renkli demek.
benim kedimde üç renkli
hem de benekli benekli
sarı kedim
siyah kedim,
beyaz kedim.
adı, “rengin olsun.” dedim
rengin! rengin! rengin! rengin!
kedi işitmedi lakin.
rengin ablam
hain ablam,
çirkin ablam.
koştu geldi hırçın, hırçın.
“gene mi onu çağırdın?
o gelmez, bak ben geldim.”
“gelmez mi? nerede kedim?”
“kedi tavan arasında,
örümcekler yuvasında
onu yesinler o zaman,
göreceksin sen afacan.”
“yoo, isterim ben kedimi,
söyle kedim gelecek mi?
yoksa…” “yoksa ne olurmuş?
gelmeyecek işte. konuş,
git kapının çatlağından”
“şimdi seni gırtlağından
yakalarsam öğrenirsin!
gene bu gün allah versin
paşalığın pek üstünde.
ninemiz gelsin, görsün de
başı göğe ersin!” “haydi,
isterim kedimi şimdi
yoksa…” “o ne? tırmalıyor!
insana nasıl sallıyor!
kudurdun mu?” “kedim, kedim,
yoksa seni…” “çekil dedim,
şimdi annemi çağırırım.
“kedimi! bırak bağırırım,
babam gelir…” “varsın gelsin
sen gerçekten deli misin?
“bilmeme, kedim… ver kedimi.
o san bir şey dedi mi?
ne yaptı ki, örümcekler?
yuvasına attın?” “eğer,
adı değişirse…” “hayır!”
“o da kuzum orada kalır.”
kedim, gözler dönük birden,
atıldı olduğu yerden,
miyav! o kim? beyaz kedi.
siyah kedi,
sarı kedi,
çatınını bir deliğinden,
çıkıp gelmiş ve deminden,
beri dururmuş orada
kedim, atlarken arada
ilk darbeyi rengin yemiş…
bu da onun hakkı imiş.
4 Entry Daha