herkesin malumu, ülkemizin klasiği.
onlar için yaz veya kış çok fark etmez desem de kışın daha çok hırpalanıyorlar, açlık konusunda.
evdeki canların zaten yediği önünde, yedikten sonraki hali de arkasında diyerekten onları es geçiyorum.
ilk olarak kendi lokasyonumuzu değerlendirebiliriz.
-evde yemediğimiz, çöpe atılacak yemekler ayrı bir torbaya konulup hayvan popülasyonunun olduğu belirli bölgelere bırakılabilir.
-sağınızda, solunuzda samimi olduğunuz komşularınız var ise bu arta kalan yemek meselesini onlara da açabilir ve böylelikle daha fazla öğünler çıkarabilirsiniz. ayrıca bonus olarak sosyalleşirsiniz.
*
-sokakta bir hayli aç kedi gördünüz. içiniz de onları öyle bırakmaya razı gelmedi. makarna ve et bulyonlar ile öğünler hazırlayabilirsiniz.
-ben makarnayla falan uğraşamam, hem bizim buradaki kediler aristokrasiden nasibini almış öyle makarna falan yemez diyorsanız. cüzzi miktarlara besin değeri çok olmayan ama açlık olmasından ise bunu yeğlerim diyebileceğiniz mamaları alıp günün belirli periyotları bunları belirli bölgelere serpiştirebilirsiniz.
-hamburger ve pizza zincirleri,
* restaurant ve yemek satan cafeler vs siz anladınız artık. buraların müdür veya şefleri ile konuşup arta kalan yemekleri bir torbaya koymayı rica edebilirsiniz. ben utanırım diyemem diyorsanız da ya siz utandığınız için yemek götüremezseniz ve o hayvanın da açlıktan başına bir şey gelirse...
aklıma geldikçe editlerim.