bizim de shuri’miz, sağ arka bacağında üç dört yerde açık yara ve yanlış kaynamaya başlamış kırığıyla karşımıza çıktı. veterinere götürdük hemen (5-6 haftalık olduğunu öğrendik) ilk bakım ve tedavileri yapıldı, röntgeni çekildi, bir sonraki gün de başka hekimlerle konsültasyon yapılması kararı verilerek eve döndük. o gecenin nasıl zor geçtiğini anlatması güç.
ertesi gün ameliyat tavsiye eden bir hekim dışında kendi veteriner hekimimizin de önerisiyle yaraları kapanana kadar gözlemleyip kendini idare edip edemeyeceğini görmeye karar verdik birlikte. ilk günden itibaren sorunsuz tuvalete gidebildi ama tabii ki seke seke ve arka ayağı üstüne basmadan yürüyerek. on gün içinde yaraları tamamen kapandı, çekinerek de olsa ayağının üzerine basmaya başladı.
ampütasyon tamamen devre dışı kaldı, platin takılıp takılmayacağı kararı için de biraz daha büyüyüp gelişmesi gerekiyor.
içinden bölüm sonu canavarı çıktı tabii gün geçtikçe, koltukların tepesine zıplıyor, deli gibi koşturuyor şimdi. yürürken aksıyor, tuvaleti kullandıktan sonra kumu örterken biraz zorlanıyor ama epey ilerleme kaydettik zamanla.
bizim aksak kızımızın hikayesi de böyle. o direnişleri ve ilerlemeleri, vazgeçmemeleri de insanı bir başka büyütüp olgunlaştırıyor.