dış kapı hariç bütün kapılar açık durmak zorunda evde. banyo falan doluysa da fark etmez ona içeridekinin işi bitene kadar nöbet tutuyor kapının önünde. kapı bir süre açılmazsa miyavlamaya başlıyor.
sebebini bilmiyorum ama ben, benim evimde hiçbir yasağı olmamasına bağlıyorum. istediği her şeyi yapabilir. belki sorun bundan kaynaklanıyor olabilir. evin hakimiyeti onda ne de olsa.

son iki seferdir bozita alıyorum. yancılar hariç 3 köpek 3 kedi baktığım için daha pahalısını alamadım. (nd) gibi. ama sanırım tekrar royalcanin fit 32 ye döneceğim. burdan tavsiyeleri değerlendirme umudundayim.

bir çaylak olarak uzun ömürlü olmasını dilerim.

haytapshop gelirini hayvanlar için kullandığından oradan yapıyorum arada. her defasında teslimattan da ürünlerin durumundan da memnun kalmıştım. fiyatları piyasayla eş değer, daha ucuz veya daha pahalı değil. ürün ve marka çeşitliliği iyi.

kedilerin huyu suyu çok önemli ama daha önemlisi cinsiyetleri ve yaşları. 2. gelen kedi yavru ise endişelenecek hiç bir şey yok. ilk kedi onu tehdit olarak görmeyecek daha çok ona bir süre oyuncağı yada hizaya sokulması gereken küçük bir sorun olarak bakacak, öyle davranacaktır. yavruyu biraz itip kakar ama bir hafta içinde onu yalayıp temizlemeye başlar böylece aralarında bağ kurulur. fakat 2. kedi ilk kedi gibi yetişkinse bazı sorunlar olacaktır. ama zamanla aşacaklardır. en kötü senaryo bana göre şu ilk kedi yetişkin erkek ikinci gelen kedi de yetişkin erkekse işte belaya bulaştığınızın resmi.


şurada iki kedinin tanıştırtılması hakkında detaylı bir yazı var, okunması önerilir

https://kedilibirhayat.com/2017/05/20/2-...

ogluşlarımla izliyoruz ama biraz daha uzun olsa keşke,tarkan beyin anlatımı şahane.

türkiye'de 2 milyon kedi sahibi var. meclise giremez.
ayrıca 42,5 kedi ırkı var, parti bir bütün olamaz.

biz arabayla gidiş geliş 26 saat yolculuk yaptık. bırakacak kimse yoktu. cok da guzel idare etti. gittigimiz yer bahceli evdi.ara sıra dısarı bırakıp aksamları sesleniyodum geliyordu. kendiniz size köpekler gibi seslenince gelmiyorsa denemeyin bile. benimki kendisini köpek zannediyor.

arabada camları acacagımız zaman kedi tasıma cantasına koyuyorduk 10 dakika falan duruyordu. sonra cıkarıyoduk arabada kafamızda bi sürü tarafında bi arkada dolanıp durdu . ilk 3 saat biraz zorlu geciyor. bu sürede cis kaka yapmadı dogru duzgun bi sey yemedi. sise kapagıyla su icti az az. en son gidecegeimiz ere vardık evde yedi bir seyler. sonra uyudu. 4. günde ortama iyice alıstı eve kendisi girip cıkıyordu. dönüste de daha ahattı bir seyler yedi ama baygın gibi durdu. uyukladı. eve adımımızı attıgımız an yere kendisini attı oh be geldik sonunda der gibi. 10 dakika sonraeski hali kadar hareketliydi. kedim 5 aylık ama muhtesem dayandı.(sık sık mola verdik. mola verdigimiz yerlerde dısarı bıraktım ve bi ara tarlaya girdi ama aldım :d)

muhteşem bir duygu. hele hele küçük bi minnaksa, kendini savunabilecek durumda değilse bu duygu daha da artıyor. geçtiğimiz gün sokakta bulduğumuz 1-2 aylık tek yavruya bir yuva bulduk. artık güvende olduğunu bilmek huzur veriyor.

hosbuldum efenim

bir de insan mı demiş başlık? ben olsam demezdim. sonra kimse bana “kısmet sapiens düşmanı” demesin. valla ağzına gerçirim pençeyi.

küçükten öğretirseniz ortadan kalkan bir zaaf, yavruyken ele ve ayağa saldırmamayı öğretebilirsiniz. ama hoşunuza gidiyor eli sallayınca atlaması, ayağı oynatınca bir anda ayağınıza dolanıp yavruyken ısırmaya çalışması. hayvan da öyle alışıyor ve büyüyor. büyüdükten sonra aynısını yapınca acıtıyor bu sefer de neden saldırıyorsun. e sen öğrettin sen gazladın çocuğu küçükken? bizim türkiye de son 17 senede beyni yanan nesil gibi o kedide hatalı eğitim ve yönlendirme nedeniyle ebeveynlerinin kurbanı oluyor. tasvip etmiyorum

3 kedim vardı..artık 2..ama 1 tanenin kesinlikle yetmediğini deneyimledim :)

bu insan muhtemelen bir kediyi sevmeyi hiç denememiştir, hatta yanına yaklaşmamıştır başını hiç okşamamıştır bile. acilen bir kedi ile aynı eve kilitlenmeli ve kedi sevgisinden mahrum olmaları engellenmeli.

evden çıkmak zorunda kaldığımda ya da eve geç döndüğümde, bir şekilde yoğunluktan ilgilenemediğim durumların hemen akabinde veriyorum. herhangi bir eğitim faaliyetimiz yok anlaşıldığı üzere, şımarık benimkiler.

öncelikle behlül umarım hasta değildir. rutin kusmalarda sorun yok fakat arka arkaya günlere yayılan ve tekrarlayan kusmalar beni korkutuyor. korkutma sebebi de 4 aylık bir kedimi kusmalarla başlayan bir dizi süreç sonrası kaybetmiş olmamın verdiği huzursuzluk. su kusuyordu, iştahı tamamen durmuştu, kaka yapamıyordu, sonrasında ağızına şırıngayla besleme dönemi başladı, 3 günde bir ilaçla kaka yapmaya başladı, sürekli su içer duruma geldi. midede cisim olduğundan şüphelendik, testler ve röntgenler sonrasında mide ve bağırsaklarda cisim olmadığı fakat bağırsaklarının çalışmadığı ortaya çıktı. 4 ay harika çalışan bağırsaklar neden 4 aylıktan sonra çalışmaz olmuştu bilmiyorum. nasıl iştahlı ve keyifli bir kediydi, gözlerimin önünde eridi gitti. bunları neden anlatıyorum, kusma deyip geçmemek gerekiyor. bir de kedilerimin hiçbirinin dışarıya çıkmasına gezip gelmesine ben şahsen müsaade edemem. umarım hepimizin kedileri sağlıklı bir yaşam sürerler.